Mersin’de bir ailenin 3 kişinin saldırısına uğramasına ilişkin inceleme yapan Diyarbakır Barosu, İHD ve ÖHD, mağdurların Kürt olmalarından dolayı nefret suçuna maruz kaldığını raporladı.
Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği ve Özgürlük için Hukukçular Derneği tarafından Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden Mushtak Mahmud Kareem ve ailesinin tatil için geldiği Mersin’de 3 kişilik bir grubun saldırısına uğramasına ilişkin rapor hazırlandı. Raporu, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Baro’da düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Olayın kamuoyuna yansıması ve olayda yaralanan Mushtak Mahmud Kareem’in Erbil’de yaşayan kardeşinin kendileri ile iletişime geçtiğini ve hukuki destek talep etmesi üzerine Mersin’e gittiklerini ifade eden Eren, “Kareem’in eşi ve üç çocuğuyla hastanenin yoğun bakım servisinde bir odadaydı, çocuklarının büyük bir korku yaşadıkları ve hala olayın şokunda oldukları belliydi.” dedi.
‘UÇURUMDAN ATMAK İSTEMİŞLER’
Avukatlık talepleri üzerine adli kolluk görevlileri, yeminli tercüman ve mağdur şahıs tarafından tutanak tutularak Kareem’le vekalet ilişkisi kurulduğunu belirten Eren, “Başının arka kısmına taş ile vurulduğunu, yere düştükten sonra bariyerlere tutunduğunu, saldırganların kendisini uçurumdan atmak istediklerini, yeterince Türkçe bilmemesi ve baygınlık geçirmesi nedeniyle kendisine yönelik tehdit ve hakaretlerden sadece ‘Burası Anadolu toprağı burası Türkiye sen bizim topraklarımızda ne yaptığını sanıyorsun.’ cümlesini anladığını, diğer söylenenleri anlamadığı belirtti” diye konuştu.
‘TRAFİK KAZASI ŞEKLİNDE NİTELENİDİRİLDİ’
Kareem’in polisler ile birlikte kamera kaydı yapılarak görüşme gerçekleştirdiğini ve kendisine, Diyarbakır’a gidip gitmeyeceğinin sorulduğunu söyleyen Eren, daha sonra kendilerinin de bir görüşme gerçekleştirdiğini ekleyerek, “Olay maddi hasarlı bir trafik kazası şeklinde nitelendirilmiş, görgü tanığının yasa dışı örgüt propagandası nedeniyle suç kaydının bulunduğu ve beyanlarına itibar edilemeyeceği ifade edilerek savcılığın yürüttüğü tahkikat kapsamındaki suç nitelemesinin önemli olmadığı ve hakimin nasıl nitelendireceğinin belirleyici olacağını belirtilmiş ve ‘Buraya niye geldiniz?’ tarzı sorular yöneltilmiştir.” ifadelerini kullandı.
‘MAĞDUR BİLİNMEYEN BİR YERE GÖTÜRÜLDÜ’
Daha sonra aile üyelerinin de görüşmeye alındığını ve sonrasında saat 18.30 sıralarında mağdur şahsın polislerce hastaneden çıkartılarak vekillerinin bilgisi olmaksızın bilinmeyen bir yere götürüldüğünü söyleyen Eren, bu sırada soruşturma savcısı ile yapılan görüşmede, mağdur şahsın yeni avukat talebinin olduğu aktarıldığını ve sonrasında Anamur Cumhuriyet Savcılığı şüphelilerin şikayeti üzerine Kareem’in 13 yaşındaki oğlu Mustak Mahmud’un zorunlu müdafilik sistemi kapsamında Suça Sürüklenen Çocuk sıfatıyla ifadesini aldığını söyledi.
KASTTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜSTEN TUTUKLANMA
Üç şüphelinin Anamur Başsavcılığı tarafından ifadelerinin alınmasından sonra Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildiğini kaydeden Eren, Anamur Cumhuriyet Savcılığı her ne kadar şüpheliler hakkında “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik”, “Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs” ve “Mala Zarar Verme” suçlarından soruşturma açmış ise de Anamur Sulh Ceza Hakimliğince iki şahıs hakkında adam “Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçundan tutuklama kararı verildiğini söyledi.
Eren yaptıkları incelemelerde, mağdurların ırkçı söylemlerle, Kürt olmalarından dolayı nefret suçuna maruz kaldıkları sonucuna vardıklarını söyledi.