Depremin birinci yıldönümünde Diyarbakır Barosu üyeleri adliye binası önünde bir araya gelerek, kayıpları andı.
DİYARBAKIR GAZETE – Depremin birinci yıldönümünde Diyarbakır Barosu üyeleri adliye binası önünde bir araya gelerek, kayıpları andı. Açıklamada, “Bir yıldır nasıl inatla, inançla ve birbirimize umut vererek dayanışma gösterdiysek, taleplerimizin de aynı şekilde hep birlikte takipçisi olacağız. Ne kadar uzun sürerse sürsün; adalet sağlanana ve şehirlerimiz yeniden inşa edilene kadar buradayız, hep birlikteyiz!” denildi.
Baro açıklamasını Barolar Birliği yönetim kurulu üyesi Hicran Kandemir okudu. Ortak açıklamada şöyle denildi; “Tam bir yıl önce bu saatlerde evlerimizde, yataklarımızda; sevdiklerimizin yanımızda, yan odamızda olduğunu bilmenin huzuruyla uyuyorduk. Saat 04.17’de o hiç bitmeyen 65 saniye yaşandı. 65 saniye içerisinde sevdiklerimizi, ailelerimizi, komşularımızı kaybettik. Evlerimizi, iş yerlerimizi kaybettik. Sokaklarında büyüdüğümüz şehirlerimizi, hatıralarımızı kaybettik. Resmî kayıtlara Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olarak geçen depremin merkez üssü, kalplerimizdir. Zamanla kapanacağı söylenen yaralarımız ilk günkü gibi derin ve açık; acılarımız ilk günkü gibi taze… 6 Şubat’ta yalnızca fay hattı kırılmadı, âdeta zamanda bir kırılma yaşandı ve artık her birimiz başka, farklı bir hayatı yaşıyoruz. Yaşananların dehşetini anlatmak için sayıların büyüklüğüne sığınmak istemiyoruz. Resmî açıklamalara göre aralarında 122 meslektaşımızın da olduğu 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti, 100 binin üzerinde yaralımız var demek istemiyoruz. Çünkü sevdiklerimizin istatistiklerini tutmak değil, isimlerini ve hatıralarını yaşatmak istiyoruz. İnsanlarımız şehirlerinde tekrar insan onuruna yaraşır yaşam standartlarına kavuşsun istiyoruz. Sorumluların tamamı yargı önünde hesap versin, bu acılar bir daha yaşanmasın istiyoruz. Yakınları aradan geçen bir seneye rağmen bulunamayan ailelerin sesi duyulsun, en azından bir mezar yerine sahip olsunlar istiyoruz. Kaybedilen uzuvların, bir ömür boyu taşınacak yaraların üzerinin ortalamaya yuvarlanmış bir sayıyla kapatılmasını istemiyoruz. Kaybettiğimiz canlarımızın hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz İnsanın en büyük eksikliklerinden birinin; hafızasının yetersizliği, unutkanlığı olduğu söylenir. 6 Şubat’tan beri belki çok eksildik ama en büyük eksikliğimiz olan unutkanlıkla malûl olmadık. “