Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi.
DİYARBAKIRGAZETE – Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, bağımsız bir kuruluş olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre, Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçinin bulunduğu, bu sayının yaz aylarında 4 milyona yaklaştığı belirtildi.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında adli yardım binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Nupelda Eren okudu.
Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi: “Küresel bir sorun olan çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak amacıyla Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO), “Çocuklar Tarlaya Değil Okula Gitsin!” sloganıyla 12 Haziran tarihini “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” ilan etmiştir. Türkiye’nin de imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilmesiyle birlikte tüm dünyada çocukların yaşadığı hak ihlalleri ve bu ihlaller ile mücadele yolları gündeme gelmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesine göre 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur. 18 yaşın altında, hane gelirine katkı sağlamak amacıyla çalıştırılan her birey ise çocuk işçidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, 18 yaşına kadar her insanı çocuk olarak tanımlamış olsa da İş Kanunu’nda bulunan 15 yaş sınırı ile 18 yaşından küçük çocukların çalışabileceğini düzenlemiştir. Hafif ve az zamanlı işlerde 15 yaşını tamamlamış çocukların çalışması kabul edilebilirken, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tanımladığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu sözleşmeye göre, ağır ve tehlikeli işlerde çalışmanın asgari yaşı 18 olarak kabul edilmiştir. Türkiye’nin bu tezatlıktan kurtulması ve çocuk işçi kavramını bir bütün olarak kabul ederek çalışılan işin hafif veya zorluğunu ayırt etmeksizin çocukların çalıştırılmasına karşı çıkarak bu doğrultuda etkili çalışmalar yapması gerekmektedir. Çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında verilecek her tavizin çalıştırılan çocuk yönünden çeşitli ihlallere yol açacağı günümüzün bir gerçeğidir.”
2 MİLYON ÇOCUK İŞÇİLİĞE İTİLDİ
Açıklamada, bağımsız bir kuruluş olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin 2022’de yayınladığı verilere göre Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçinin bulunduğu, bu sayının yaz aylarında 4 milyona yaklaştığı belirtildi. Açıklama şöyle devam etti; “İSİG’in 20 Kasım 2022 Dünya Çocuk Hakları Gününde paylaşmış olduğu raporda 211’i 14 yaş ve altı, 405’i 15-17 yaş grubunda olmak üzere son on yılda en az 616 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini belirtilmiştir. UNICEF’in 6 Nisan 2023 tarihli açıklamasında, Türkiye’yi ve Kuzey Suriye’yi sarsan iki büyük depremden iki ay sonra 2,5 milyon çocuğun insani yardıma ihtiyaç duyduğunu ve çocuk işçiliği riskiyle karşı karşıya bulunduğunu belirtirken depremlerin, okul çağında olan yaklaşık 4 milyon çocuğun hayatını etkilediğini, bunlar arasında 350.000 mülteci ve göçmen çocuğun olduğunu, yaklaşık 1,5 milyon çocuğun depremden etkilenen bölgelerde eğitime geri döndüğünü, 250.000 çocuğun ise eğitimlerine devam edebilmek için ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldığını, geri kalan öğrencilerin çoğunun ise, depremden en çok etkilenen illerdeki örgün eğitim kurumları halen açılmadığı için henüz sınıflarına dönemediğini belirtmiştir. Bu durumda UNICEF’in açıkladığı verilere göre depremden etkilenen 4 milyon çocuktan en az 2 milyon çocuğun eğitim hayatına devam edemediği, çocukların depremin yaratmış olduğu maddi ve manevi yıkım etkisiyle çocuk işçiliğine itildiğini göstermektedir.”
Açıklamanın son bölümünde ise şu görüşlere yer verildi: “Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuk işçiliğinin birçok hak ihlalini beraberinde getirdiğini ve bu sebeple çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında çocuk hak temelli, gerçekçi ve bütünlüklü politikalar üretilmesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek bu alanda mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”