Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Dicle Nehrinin kirletilmesi ve Dicle Vadisi Projesi’ne ilişkin önemli açıklamada bulundu.
Nehir yatağının genişletilmesi ile su seviyesinde düşüş yaşanacağı uyarısında bulunan Kılıç, “Su akış hızının düşmesi kirliliği daha da artıracaktır. Nehir suyunun daha fazla ısınmasına neden olacaktır. Aşırı yosun üremesinin (“Alg Patlaması”) ortaya çıkması beklenmektedir. Bu projeye yapılacak yatırımların, nehre akıtılan atık suların engellenmesine yönlendirilmesi daha faydalı olacaktır” önerisinde bulundu.
Diyarbakır’da türkülere konu olan ve geçtiği topraklara bereket veren Dicle Nehri’nin kent merkezinden geçen kısmında başlatılan ‘Dicle Nehri Yatak Düzenleme Projesi’ çalışmaları devam ediyor. Nehirdeki ıslah çalışmaları devam ederken, Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç’tan önemli uyarılar geldi.
SULU TARIM NEHİR SUYU İLE YAPILMAKTA
Dicle Nehri’nin Diyarbakır için hayati öneme sahip olduğunu belirten Kılıç, “Diyarbakır’ın içme suyu ve sulama suyunun büyük kısmı Dicle Nehri’nden karşılanır. Dicle Nehri üzerinde kurulan ve Eğil İlçesi’nde bulunan Dicle Barajı’ndan Diyarbakır merkez (Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir) ilçelerinin su ihtiyacı karşılanır. Dicle Nehri kıyıları boyunca yapılan sulu tarım faaliyetleri nehirden temin edilen su ile gerçekleştirilir. Pamuk, mısır, sebze ve diğer tarımsal ürünler bu su ile sulanmaktadır. Dicle Nehir suyunun temizliği yukarıda anılan nedenlerden dolayı sağlık yönünden büyük bir öneme sahiptir. Dicle Barajı’ndan temin edilen içme suyu kaliteli bir su olarak hemşerilerimizin kullanımına sunulabilmektedir.
LAĞIM SULARI DİCLE NEHRİ’NE AKIYOR
Diyarbakır şehir atık suları Atıksu Arıtma Merkezi’nde arıtılmaktadır. Fiziksel ve biyolojik arıtma gerçekleştirilmektedir. Bu tesis Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki birkaç arıtma tesisinde biridir. Diyarbakır için büyük bir kazanımdır. Fakat sulama suyu olarak kullanılan nehir suyu büyük problemlere neden olabilir. Dicle Nehri’ne evsel, sanayi ve tarım atık suları bırakılmaktadır. Atıksu arıtma tesisine ulaştırılamayan bu sular büyük problemlere neden olabilmektedir. Nehrin su kalitesi ciddi biçimde düşmektedir. Nehir görünümü yeşil ve kahverengiye dönüşmektedir. Köylerden, ilçelerden ve şehrin kenar semtlerindeki evler ve ticari işletmelere ait lağım suları doğrudan Dicle Nehri’ne ulaşmaktadır. Sanayi tesislerinden atıklar arıtma tesisine ulaştırılmadan doğrudan nehre akıtılmaktadır. Tarım alanlarından gübre ve ilaçlama ürünleri sulama suyu ile nehre ulaşabilmektedir.
HASTALIKLARA DİKKAT!
Diyarbakır ve çevresinde tifo, paratifo, dizanteri, hepatit-B (sarılık) ve benzeri hastalıklar Türkiye ortalaması üzerindedir. Bunların sebeplerinden bazıları içme suyu ve sebze ile meyve sulamalarında kullanılan sulardan kaynaklanmaktadır. Dicle Nehir’ine boşaltılan atık suların kontrol altına alınması ve arıtılması elzemdir. Kirlilikten dolayı Biyoçeşitlilikte (balık ve diğer türlerde) azalmalar bilinmektedir” diye konuştu.
YATIRIMLAR, ATIK SULARIN ENGELLENMESİNE DÖNÜK OLMALI
Dicle Nehri’nin kirletilmesi ve Dicle Vadisi projesinin doğuracağı sonuçlara ilişkin konuşan Kılıç, “Dicle Vadisi Projesi dolayısıyla nehir yatağının genişletilmesi su seviyesini düşürecektir. Su akış hızının düşmesi kirliliği daha da artıracaktır. Nehir suyunun daha fazla ısınmasına neden olacaktır. Aşırı yosun üremesinin (“Alg Patlaması”) ortaya çıkması beklenmektedir. Bu projeye yapılacak yatırımların, nehre akıtılan atık suların engellenmesine yönlendirilmesi daha faydalı olacaktır. Şehir Merkezinden geçen temiz Dicle Nehri büyük bir kazanımımız olacaktır. Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri 180 den fazla kuş türüne, memeli hayvanlara (su samuru, sincap, tilki vb) sürüngenlere (yılan, kaplumbağa, kertenkele) kurbağalara, böceklere (eklembacaklılar) ve daha pek çok türlere ev sahipliği yapmaktadır. Deyim yerinde ise doğal-eşsiz bir cennet şehrin kenar semtinde yer almaktadır. Dicle Nehir yatağını bozmadan (genişletmeden) kıyıya yapılacak düzenlemeler düşünülebilir. Dinlenme ve spor alanları, yürüme parkurları, bisiklet yolu oluşturulabilir. Mevcut biyoçeşitlilik ekoturizme olumlu katkı sağlar. Şehir ticaretine pozitif yönden etki yapar. Doğal yapıyı bozmadan gelecek kuşaklara doğal mirasımız bırakılabilir” dedi.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi