Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesi, 6 bin çiftçiyi ilgilendiren bir karar vererek, DEDAŞ’ın işlemlerini yönetmeliğe aykırı buldu.
Mardin’de bin 500’e yakın çiftçinin elektriğini keserek, 240 köyü karanlıkta bırakan DEDAŞ’ın icraya verdiği bir kısım çiftçinin yaptığı itirazda önemli bir karar çıktı.
Mardin’de elektrik dağıtımı yapan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (DEDAŞ) “elektrik borçlarını ödemedikleri” gerekçesiyle Kızıltepe ve Derik’te 240 kırsal mahallede bin 500’e yakın çiftçinin elektriğini kesmesinin ardından yaşanan mağduriyetler devam ederken, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, 6 bin çiftçiyi ilgilendiren bir karara imza attı. DEDAŞ tarafından 2 bin çiftçiye 2013-2014 yılları arasındaki enerji kullanımına dair “borç ve kaçak elektrik” gerekçesiyle gönderilen İcra kararını bir kısım çiftçi, 2016 yılında Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesi’ne taşıdı. İdare Mahkemesi, çiftçileri haklı bularak, borçların ve cezaların silinmesine hükmetti.
KARAR 6 BİN ÇİFTÇİYİ İLGİLENDİRİYOR
Ardından DEDAŞ tarafından Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13’üncü Hukuk Dairesi’ne taşınan dosyada mahkeme, çiftçileri haklı buldu. DEDAŞ’ın “kaçak elektrik” kullanımının tespitini mevzuata uygun yapmadığı belirtilen kararda kaçak tespit tutanağının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine uygun biçimde düzenlenmediği ve kaçak tespit tutanaklarının aynı içerikte ve seri olarak düzenlenen zabıt tutanaklarıyla yapıldığı gerekçesiyle icranın durdurulmasına karar verdi. Mahkeme kararında, DEDAŞ’ın 2013-2014 yılında borç çıkararak, ceza kestiği 2 bin çiftçi için emsal oluşturdu. Mahkeme kararı ayrıca bölgede elektrik enerjisiyle sulu tarım yapan yaklaşık 6 bin çiftçiyi ilgilendiriyor.
MAHKEME: İŞLEM YÖNETMELİĞE AYKIRI
Mahkeme kararında DEDAŞ’ın yönetmelik ve usule uygun olmayan işlemler yaptığına dikkati çekerek şu ifadelerde bulundu: “(…) takip dayanağı kaçak elektrik tespit tutanağı zaman, mekan ve içerik itibari ile somut somut nitelikte olmalıdır. Zira sonradan bu unsurlarda değişiklik yapılarak alacağın kaynağı değiştirilemez. Oysa takip konusu alacak dayanağı kaçak elektrik tutanağında parsel numarası veya taşınmazı belirgin hale getirecek koordinatlar bulunmamaktadır. Yani tutanak mekan, başka ifadeyle ait olduğu arazi parçası yönünden belirleyici unsur taşımadığından somut delil niteliğinde değildir… Davacı kuruluşun Elektrik Piyasası Tüketici Müşteri Hizmetleri yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanım tespiti ve yine yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun bir borç tahakkuku yapmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar 2013-2014 yılları için başlatılan kampanya kapsamında herkesten dönüm bazlı enerji bedeli alınacağı iddiasında bulunulmuş ise de, bu konuda davalı ile yapılan bir anlaşma ya da bir mutabakat bulunmamaktadır. Dolayısı ile davacı kuruluş özelleştirme çerçevesinde vatandaşa enerji hizmeti verme ve bu anlamda gerekli işlemleri yapma konusundaki tasarruf yetkisini elde etmiş olmakla birlikte tüm işlem ve tasarruflarını devlet denetimi altında ve yürürlükteki yönetmelik hükümlerine uygun biçimde yerine getirme durumunda olduğundan yönetmeliğe aykırı işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağı kabul edilmelidir. Davacı tarafın güvenlik sorunu nedeniyle fiili tespit yapılamadığı konusundaki savunmasına da tutanakta bu konuda hiçbir kayıt olmadığından itibar edilemez. (Kaynak: MA)