Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı olan Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Tümgeneral Musa Çitil’in tutuklanmasına ilişkin emir verildiği tanık ifadesinde yer aldı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dönemin Diyarbakır Bölge Jandarma Kurmay Başkanı albay Şamil Türk Özkan’ın tutuklu yargılandığı davada 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşananları anlatması için Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimatla M.K’nin tanık olarak ifadesine başvuruldu. Halen astsubay olarak görev yapan M.K, ifadesinde, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Diyarbakır Jandarma Komando Özel Harekat Taburu’nda idari işlerden sorumlu astsubay olarak görev yaptığını bildirdi. Taburda toplandıklarında dönemin Jandarma Özel Hareket Tabur Komutanı binbaşı Mehmet Fatih Bilgeç’in, “Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen bir mesaj emri üzerine toplandık. Şu an belirsizlik durumu var. Bu durumu art niyetli olarak fırsata çevirmek isteyen kişiler var. Biz normal bir şekilde birliğimizin emniyetini almakla görevliyiz. Siyaset ile işimiz yok. Biz üzerimize düşen vazifeyi yaparak birliğimizin emniyetini alacağız.” dediğini aktardı.
Yeni gelen askeri personele, eski personelin silah teçhizatının verilmesi emrinin ardından, taburun 3 gruba ayrılarak güvenlik alındığını belirten M.K, Özkan, Bilgeç ve yanında üniformalı kim olduğunu bilmediği kişilerin protokol yolundan Jandarma Bölge Komutanlığı karargah binasına doğru gittiklerini gördüğünü kaydetti.
ÇİTİL’İN TUTUKLANMASI EMRİNİ VERMİŞ
Tanık M.K, 10 dakika sonra Bilgeç’in nizamiyeye doğru geldiğini görünce tekmil vererek yanına gittiğini belirterek, ifadesinde şunlara yer verdi: “Bilgeç, bu sırada koluma girdi, ‘Sen bizim inandığımız ve güvendiğimiz personelsin. G bloğa git, çevre emniyeti al. Komutanın korumaları orada. Onların emir komutası da sende olacak. Onlara da fazla güvenme, bizden haber bekle. Haber geldiğinde Musa Paşa’yı tutuklayacaksın’ dedi. Bunun üzerine şaşkınlıkla yüzüne baktım. O da bana ‘Merak etme biz de orada olacağız’ dedi. Ben de ’emredersiniz’ diyerek nizamiyeye bıraktığım 9 personeli alarak emir verilen yere gittim.”
“Musa Paşa’yı tutuklayacaksın” emri konusunda şaşkınlık yaşadığını dile getiren M.K, G bloğa girdiğinde korumalardan birine, “Komutan burada mı?” diye sorduğunu, söz konusu kişinin de komutanın görevde olduğunu aktardığını belirtti. M.K, “Ben de ‘Emin misin, komutan evde yok mu?’ diye sorduğumda, personel bana gülümseyerek, ‘Komutanım neden yalan söyleyeyim, komutanımız Silvan’da görevde’ dediğini duyunca rahatladım.” ifadesini kullandı. Evde sadece Musa Paşa’nın eşinin olduğunu ve korumaların da onun emniyetini aldıklarına işaret eden M.K, sabaha kadar birlik ile sorumluluk alanında emniyet aldıklarını kaydetti.
16 TEMMUZ’DA VERİLEN EMRİ EŞİ VE ARKADAŞIYLA PAYLAŞMIŞ
M.K. ifadesinde, 16 Temmuz sabahında kendisine Bilgeç tarafından verilen emri eşiyle ve samimi olduğu bir arkadaşıyla paylaştığını savundu. Eşinin kendisine, “Git komutana söyle, madem sana böyle bir emir verilmiş, arkasından ne iş çevrildiğinden haberdar olsun.” dediğini, arkadaşının da şaşkın bir şekilde “Bu çok önemli bir şey, sen vicdanının sesini dinle” diye konuştuğunu aktardı. M.K, 18-19 Temmuz’da habercisi aracılığıyla Bilgeç’in iki kez kendisini yanına çağırdığını, buna rağmen yanına gitmediğini ifade etti. İdari tahkikat heyetine ifadesinde, bu emir birliğe doğru ya da yanlış algıyla yayılmasın diye kimseye bahsetmediğini belirten M.K, darbe girişiminin ardından Musa Paşa geldiğinde yanına giderek Bilgeç tarafından kendisine verilen emri bizzat anlattığını bildirdi. M.K, Özkan ve Bilgeç’in darbe girişimindeki görevlerinin ne olduğunu bilmediğini, sadece darbe girişiminden sonra ikisinin de gözaltına alındığını bildiğini anlattı. (AA)