24.Dönem Diyarbakır Milletvekili ve Stratejik Düşünce Hareketi Başkanı Cuma İçten, 8 Mart dünya kadınlar günü konusu ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
Kadının konuşmasına tahammülü olmayan kişilerce ortaya atıldığını belirten İçten, bu durumun yaygın bir kanaat haline geldiğini söyledi. Evet Kadın dırdır yapar diyen İçten, “çünkü; kadın cefakâr-dır. Kadın vefakâr-dır. Kadın ana-dır. Kadın Can-dır. Kadın yuvayı yuva yapan-dır. Şehit annesi-dir. Gazilerimizin eli, ayağı, gözü, kulağı-dır.
Gözyaşlarımızı silen-dir. Evet kadın dır dır dır. Sıcacık bir tas çorba-dır. Kokmuş çoraplarınızı elde çitileyip yıkayan-dır. Arkanızı toplayan-dır. Dağınıklığınızı, hataları toparlayan-dır ama ağzıyla kuş da tutsa elkızı-dır. Kriz anlarında kızgın babanın elinden çocuğu alan-dır. Sanılanın aksine kırıldığında susan-dır. Evet kadın, dırdır-dır.”
DIYARBEKIRLI KADINLAR VE MESCIDI-I AKSA
Peygamberimiz’in Cennet annelerin ayakları altındadır sözünü hatırlatan İçten, ilahi dinler içerisinde kadın hakları ile ilgili yazılı ilk kuralları oluşturanın yine Peygamberimiz olduğuna dikkat çekti. İslam öncesi kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü hatırlatan İçten, buna dur diyen dinin İslam dini olduğuna dikkat çekti. Kadınların kıymetini ve önemini anlatmayı, dile getirmeyi ve anlamayı bir tek güne sığdırmamak gerektiğine inandığını kaydeden İçten, “çünkü bizim kadınlarımızın hikâyeleri tek bir güne sığdırılamayacak kadar zengindir. Dünyanın daha güzel ve yaşanılabilir bir yer olması adına ellerinden gelen her türlü çabayı ve fedakârlığı göstermekten geri durmayan annelerimiz, dünyanın en güzel anneleridir. Selahaddin Eyyubi’ye, Diyarbakır’ın en güzel güllerinden yaptıkları gül suyunu verip ‘Kudüs’ü aldığında Mescid-i Aksa’yı bu su ile yıka’ diyen Diyarbakırlı kadınlarımız, değerlerine sahip çıkmanın sembolüdür. Onların verdiği bu gül suyunu beş yıl yanında taşıyan ve beş yıl sonra Kudüs’ü alınca bu su ile Mescid-i Aksa’yı yıkayan Selahaddin Eyyubi’nin davranışı ise kadınlarımıza verdiği önemin sembolüdür. Bizim doğamızda kadının olduğu yerde düşmanlık, savaş, ölüm, gözyaşı olmaz. Bir kavgada kadın araya girerse düşmanlık yapılmaz. Ortaya çıkan kavga veya husumetlerde, yazmasını çıkarıp erkeklerin ayaklarının altına atınca, erkeklerin bu davranış üzerine husumeti sonlandırması kadınlarımızın toplum içinde ne derece etkin ve önemli olduklarının işaretidir. Tarihimizde kadına el uzatıldığında bunun hesabını soran onurlu bir geçmiş yatar” şeklinde konuştu.
ÖZÜ VE SÖZÜ BIR OLAN MILLETIZ
Mart’tan Mart’a kadın için güzel sözlerin toplanıp sarf edildiğini ancak bu sözlerin hakkının verilmediğine inandığını belirten İçten, “Mart’tan Mart’a kadın için söylenecek ne kadar güzel söz varsa biriktirip sarf ediyoruz ama bu sözler, kadınların hayatına, emeğine, güvenliğine yansımadığı müddetçe pek bir anlam ifade etmiyor. Özü sözü bir olan neslin evlatları olarak bu güzel sözleri sarf ediyorsak, söylediğimiz bu sözlerin arkasında durabilmeli ve kadınlarımıza bunu yansıtabilmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İslam coğrafyasında sayısız kadının katledildiğini, terör örgütlerinin elinde esir olduklarını, değerlerinin, namuslarının ayaklar altında olduğuna dikkat çeken İçten, demokrasi dersi veren dünya ve Avrupa’nın bunu görmezden geldiklerini, buna sessiz kaldıklarını söyledi. Ölen Müslüman olunca herkesin üç maymunu oynadığını kaydeden İçten, “kadının kişiliği Müslüman olunca tüm dünya susar. Kör ve sağırları oynar. Dünya, İnsan Hakları, Birleşmiş Milletler, Avrupa ve diğer demokrasi havarileri, bu gün Suriye’deki kadınların, annelerin çığlıklarına yine kulaklarını tıkamış, gözlerini bağlamış vaziyetteler” dedi. Adam Olana Her Gün 8 Mart Kadına şiddetin bir insanlık suçu olduğuna dikkat çeken İçten, Cenneti annelerin ayakları altına seren bir dinin mensuplarının, bu müjdenin gereğini hayatın her alanında ve her anında yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Kadına şiddeti değerlerimizle çelişen bir durum olarak gördüğünü ifade eden, “Güzel söz sadakadır’ anlayışı üzerine hayatını kuran bir neslin atileri olan bizlerin ülkesinde kadına şiddet büyük bir çelişkidir. Kadına şiddet insanlık suçudur. Bunu asla kabul etmemiz mümkün değildir. İnanç ve kültür değerlerimizde böyle bir ahlaksızlığa yer yoktur” ifadelerini kullandı. 8 Mart dünya kadınlar gününün, Müslüman coğrafyasında ve dünyanın her yerinde zulüm gören kadınların seslerinin duyulup, sorunlarının çözüldüğü günlere vesile olmasını temenni ettiğini aktaran İçten, “bu anlamda, doğumdan ölüme kadar hayatın her alanında bulunan, aynı anda hem eş, hem anne, hem kardeş, hem abla, hem doktor, hem öğretmen olmayı başarabilen, hayata dokunuşlarını sevgi ile yoğuran, şiddete ve savaşlara karşı duruş sergileyen, kucaklayan, sahiplenen, bir güne sığdırılmayacak kadar çok sevgiyi hak eden başta sevgili eşim ve kızlarım olmak üzere tüm kadınlarımızın her günü 8 Mart olsun. Kutlu, mutlu, umutlu ve sevgi dolu olsun” şeklinde konuştu.