9 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle çözüm süreci yasasının da lağvedildiği ortaya çıktı. Yasa çözüm sürecinde yapılacak çalışmalara ilişkin 6 maddelik yol haritasını içeriyordu.
2014 yılında çıkarılan 6 maddelik çözüm süreci yasası yetki kararnamesiyle yürürlükten kaldırıldı. 2557 sayılı çözüm süreci yasası 16 Temmuz 2014’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
GÖREVLİLERE DOKUNULMAZLIK ZIRHI DA GETİRMİŞTİ
Yasa çözüm sürecinde yapılacak çalışmalara ilişkin koordinatörlük ve sekretarya kurulmasını öngörüyordu. Düzenlemeyle süreçte görev alan kamu görevlilerine hukuki, idari ve cezai bir sorumluluklarının olmayacağını belirten dokunulmazlık zırhı da getirilmişti. Bu düzenleme 9 Temmuz’da yayınlanan yetki kararnamesiyle kaldırıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyumu öngören yetki kararnamesiyle bakanlıklar bağlı kurumların teşkilat yapılarını düzenleyen pek çok yasa yürürlükten kaldırılmıştı. Çözüm süreci yasası da bunların arasında yer aldı. Yeni sistemin hayata geçmesinin ardından yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yeni düzenlemeler yapıldı. Çözüm süreci yasası da bunlar arasında yer almadı. Yasanın yürürlükten kaldırılması AK Parti’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP’ye bir jesti olarak yorumlanıyor.
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Habertürk’e konuk oldu ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Ünal, çözüm süreci yasası ve OHAL sonrası çıkarılan yasalarla ilgili eleştirilere yanıt verdi.
ÇÖZÜM SÜRECİ YASASININ LAĞVEDİLMESİ:
Bu süreci bu yasa üzerinden okuyamayız. Türkiye yeni bir güvenlik konseptine geçti. Türkiye’nin bölgesinde yaşanan sorunlar, bazılarına bakıyorum hayaller İsviçre, pratikler Türkiye… Her durum kendi gerçekliğini oluşturur. Kendi güvenliğinizi sağlamazsanız kendi demokrasinizi nasıl koruyacaksınız? Türkiye yeni bir terörle mücadele konseptine geçti. FETÖ yeni nesil bir terör örgütü. Artık siber saldırıların yapıldığı, algı operasyonlarının yapıldığı bir süreç. Diğer yandan PKK, DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu OHAL’in ilan edilmesini darbe olarak niteliyor. Sanki biz terörle mücadele etmiyoruz, sanki PKK diye bir örgüt yok, sanki CHP tarafından Meclis’e taşınmış Kandil’in uzantısı yok… Kandil’in talimatıyla terörist cenazesine katılacaksınız, Kandil’in talimatıyla önünüze konulan metin okunacak, buradan nasıl bir irade bekleyeceksiniz? Biz gizli, saklı bir şeyi konuşmuyoruz. 24 Haziran’da bir seçime gitmişiz ve seçmen bir tercihte bulunmuş. Ama Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan’ı da 24 Haziran’ı da meşru görmüyorum diyor, peki ne istiyorsun? Benim yönetmediğim, benim karar vermediğim her şey gayrimeşru.
OHAL TARTIŞMASI:
OHAL’in sebebi 15 Temmuz’dur. Bizim FETÖ ile mücadelemiz devam etmeyecek mi? Devlet PKK ile mücadele etmeyecek mi? Devletin eline siyasetin bu mücadeleyi vermesi için belli mekanizmaları vermesi gerekmiyor mu? Burada yapılan şey şu: Özellikle devletin terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu temel enstürmanların düzenlenmesi demektir. Bundan zarar görecek olanlar terör örgütleridir. HDP rahatsız, peki CHP niye rahatsız? Bu iki siyasi partinin neden bu kadar sesinin çıktığına baktığınızda, meşru hükümetin ne yapmak istediğini görürsünüz.
Kaynak: Haber Türk