Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde, 2 yıl önce, 13 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 66 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 19 yaşındaki İ.T.’ye verilen 11 yıllık hapis cezası, duruşmalardaki ‘olumlu tutum ve davranışı’ nedeniyle 9 yıla indirildi.
Kulp ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki M.Y., 28 Mart 2015 günü zihinsel engelli kızı N.Y’yi boş bir inşaatta, elinde bıçak olan İ.T. ile birlikte gördü. Küçük kızın annesinin geldiğini gören İ.T., olay yerinden kaçarken, mağdur ve ailesi polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şikayet üzerine gözaltına alınan İ.T., tutuklanırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hazırlanan iddianamede sanık İ.T.’nin, ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 21 yıldan 66 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Şüphelinin 15 yaşından küçük mağduru 2 kez bıçakla tehdit ederek, cinsel istismarda bulunduğu belirtilen iddianamede, İ.T.’nin beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumdaki mağduru cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bıraktığı da kaydedildi.
‘BİR DAHA BİR KIZ ARKADAŞIMIN ELİNE BİLE DOKUNMAYACAĞIM’
İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık İ.T.’nin yargılaması Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. 11 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan sanık İ.T., mağdurun olay yerine gitmeyi teklif ettiğini belirterek, “Sohbet ederken daha önce cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. Kendisinin rızası ile kıyafetlerini çıkarmasını istedim. Cinsel ilişki boyutuna varmadan seviştik. Sonraki gün mağduru boş bir inşaata giderken gördüm ve peşinden gittim. Konuşurken annesi geldi ve beni tutmaya çalıştı. Mağdurun 13 yaşında olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim ki bir daha bir kız arkadaşımın eline bile dokunmayacağım. Mağdurla aramızda duygusal bağ vardı. Kendi rızası ile yüzeysel ilişkiye girdik. Aileler duyduktan sonra üzücü oldu, pişmanım” dedi.
ANNESİ ŞİKAYETÇİ OLMADI
Mağdurun annesi M.Y. ise şikayetçi olmadığını belirterek, “Ben herhalde yanlış gördüm. Kızımı ve sanığı evimin yukarısında gördüğümde çıplak değillerdi. Orada ne yaptıklarını bilmiyorum. Kızım zihinsel özürlüdür. Kızım ve sanığı soyunuk vaziyette görmedim. Şikayetçi değilim”diye konuştu.
‘AĞABEYİMDEN KORKTUĞUM İÇİN AİLEME ANLATMADIM’
Mağdur N.Y. de, sanığı bir düğünde tanıdığını belirterek, “Arkadaşımın evinden dönerken kolumdan tutarak zorla tepeye götürdü. Bıçak gösterdiği için karşı koymadım ve yardım istemedim. Çünkü korkmuştum. Tenha bir yerde kıyafetlerimi çıkarmamı istedi. Korktuğum için çıkardım ve bana dokunmaya başladı. Sonra cinsel istismarda bulundu. Sonraki gün sanığı yolda görünce uzaklaşmaya başladım. Yanıma gelerek bıçak gösterdi, 5 lira para uzattı ve benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi. Kabul etmeyince beni orada bir inşaatın içine götürdü. Kendisine istemediğimi söyledim. O sırada annem geldi. Arkadaşım Fatma’nın sanığı çağırdığını düşünüyorum. Fatma, 3 kişiyle cinsel birliktelik yaşamamı sağladı ve bu kişilerden 100’er lira aldı. Para aldığını gördüm. Bu şahıslarla istemeyerek ilişki yaşadım. Bu kişilerle ilişkiye girdiğimde Fatma yanımdaydı. Bunlardan biri suyun içine hap atmıştı. Suyu içtikten sonra başım çok döndü. Uyandığımda kıyafetlerimin belden aşağısı yoktu. Bunlar beni cinsel ilişkiye zorladı. Ağabeyimden korktuğum için olanları aileme anlatmadım” dedi.
CEZA İNDİRİMİ VE BERAAT KARARI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık İ.T.’yi ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından önce 11 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmada olumsuz bir tutum ve davranışının görülmemesini, lehine hafifletici neden kabul eden mahkeme cezayı 9 yıl 2 aya düşürdü. Mahkeme sanığın benzer suçlamanın yer aldığı ikinci eylemi ile ilgili ise suçun yasal unsurları oluşturmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
ÇOCUĞUN RIZASINA İTİBAR EDİLEMEZ
Mahkeme gerekçeli kararda, 15 yaşından küçük mağdurun akıl zayıflığı bulunduğunu belirterek, mağdurun ifadesinde birden çok çelişki bulunduğu kaydetti. Sanığın, eylemini bıçakla tehdit ederek işlediğine ilişkin kesin ve inandırıcı delil olmadığı belirtilen kararda, İ.T.’nin 15 yaşından küçük mağduru cinsel amaçla başka bir yere götürdüğü, cinsel istismar suçunu işlediğini belirtilerek, “15 yaşından küçük olması nedeniyle rızası olsa da mağdurun rızasına itibar edilemez” denildi.