Diyarbakır’da 6 yıldan bu yana babasının cinsel istismarına maruz kalan 13 yaşındaki Z.K., geçen yıl bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu. Z.K. ile görüşen öğretmenleri, cinsel istismar olayını öğrenince, durumu polise bildirdi.
Tutuklanan baba, 38 yaşındaki A.K. hakkında, ‘Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğa müstehcen yayınları izletme’ iddialarıyla dava açıldı. Suçlamaları reddeden baba A.K.’ya, 3 kez ceza artırımı yapılarak 24 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Mahkemenin gerekçeli kararında, mağdurun intihar girişiminin ‘Yardım çığlığı’ olduğu belirtildi.
Diyarbakır’ın bir ilçesinde ailesi ile birlikte yaşayan 13 yaşındaki Z.K. isimli kız çocuğu, 9 Aralık 2016 günü kırık cam parçasıyla bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu. İntihar girişiminin nedenini ailesine açıklamayan mağdur, öğretmeni ile görüşmesinde 2010 yılından bu yana babasının cinsel istismarına uğradığını söyledi. Bunun üzerine 4 çocuk babası A.K., tutuklandı. Soruşturma sonunda hakkında ‘Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğa müstehcen yayınları izletme’ suçlarından 24 yıl hapis istemiyle dava açıldı. A.K.’nin 2010 yılından beri öz kızına cinsel istismarda bulunduğu ve pornografik yayınlar izlettiği belirtilen iddianamede, istismarın birden fazla kez gerçekleştiği ifade edildi.
“EŞİM BOŞANMAK İSTEDİĞİ İÇİN İFTİRA ATIYOR”
A.K. hakkındaki dava Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahil olduğu yargılamaya Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi de katıldı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen sanık A.K., “18 yıldır evliyim. Eşimle anlaşamıyoruz. Geçimsizlikten dolayı eşimin yönlendirmesiyle bana iftira atılmıştır. Kesinlikle kızımı taciz etmedim. 2-3 ay önce boşanmak istedi. Ben kabul etmedim. Çocukların yanında tartıştık ve sinirlenerek ona vurdum” dedi.
“EVDE KALMAK İSTEMİYORDUM”
Duruşmada ifadesi alınan mağdur çocuk Z.K. ise babasının kendisine hoşlanmadığı şeyler yaptığını belirterek, “Eğer birine söylersem annemi öldüreceğini söylüyordu. Bana video görüntüsü izletiyordu. ‘Sen de izle bunların aynısını yap’ diyordu. Şikayet etmeden 3 gün önce yine böyle bir olay yaşandı. Annem bir yere gittiğinde babam benim kalmamı istiyordu. Ben evde kalmak istemiyordum. Annem bu durumu öğrendikten sonra sürekli kavga ediyordu. Babam işe gitmediği zamanlarda bana dokunuyordu” dedi.
24 YIL 9 AY HAPİS
Kararını açıklayan mahkeme sanık A.K.’yi, ‘Alt soydan birine zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğa müstehcen yayınları izletme’ suçlarından 3 kez ceza artırım uygulayarak 24 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak ceza oranında indirim yapmadı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
MAHKEME: MAĞDURUN İNTİHAR GİRİŞİMİ AYNI ZAMANDA BİR YARDIM ÇIĞLIĞIYDI
Dava ile ilgili gerekçeli kararda mağdurun babasının cinsel istismarına maruz kaldığı, kollarını camla kestiğini ve sanığın olayı kimseye anlatmaması için kızını tehdit ettiği ifade edildi. Tüm aile bireylerinin sanığa iftira atmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilen kararda, istismar olayının, mağdurun şikayeti değil intihara teşebbüs etmesi ile ortaya çıktığı, bu nedenle iftira iddialarının gerçeklikten uzak olduğu belirtildi. Mağdurun, anne ve babası arasındaki geçimsizlikten dolayı, öz babasına böyle bir iftira atmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu kaydeden mahkeme, “Mağdurun uzun süredir babasının tacizlerine maruz kaldığını ve bu travmayı kaldıramadığı içinde kendi canına kıyacak bir girişimde bulunduğu, bu girişimin aynı zamanda bir yardım çığlığı olarak nitelendirildiği tespit edilmiştir. Çocuklara karşı işlenen müstehcenlik suçunda korunan menfaat çocuk haklarıdır” denildi. ”
“AİLE YANINDA OLDU”
Davayı takip eden Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatı Ümit Asye Demir, mahkemenin iyi bir karar verdiğini belirterek, “Babanın yaptığı ezasız kalmadı ve indirim almadı. Mahkeme çocuğa inandı. Çocuğun intihar girişiminin olması, mahkemede çok büyük inandırıcılık yarattı. Çocuk, bu olayı gerçekten yaşanmamış olsaydı kendini ölüme sürükleyecek hale gelmezdi. Çocuğun gerçekten bunu yaşadığı ve istismarcı babanın hiçbir indirimi hak etmeden bu cezayı çekmesine ilişkin bir karardı. Bu dosyada aile hiçbir anlamda yılmadı. Aile şikayetinden vazgeçtiğinde çocuk yalnız başına kalıyor. Bazen çocuk şikayetinden vazgeçmek durumunda kalıyor, bu da çocuğun mahkemede yalnız kalmasına neden oluyor.” dedi.