Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Cezaevlerinde meydana gelen hak ihlallerini raporlaştırdı.
Cezaevi izleme komisyonunun Türkiye’nin 20 farklı kentinde cezaevlerini ziyaret ederek 92 tutuklu ile görüşme gerçekleştirdi. Baronun incelemeleri sonucunda 18 ayrı hak ihlalleri raporu hazırlandı. Sağlık Hakkına Erişimin Engellenmesi, Savunma Hakkının Engellenmesi, Cezaevlerinin Fiziki Şartlarından ve Cezaevi İdaresinden Kaynaklanan İhlaller, Dilekçe, İletişim ve Haberleşme Hakkına İlişkin İhlaller, Kötü Muamele, İşkence ve Diğer Konulara İlişkin İhlaller, Mahpus Yakınlarının Yaşadığı İhlaller ve Çocuk Mahpuslara ve Ceza evinde Ebeveynleriyle Kalan Çocuklara İlişkin İhlaller gibi başlıklar altında ifade edildi.
Baro raporunda, Cezaevlerinde dezavantajlı grupların başında gelen çocuk yaştaki mahpuslar, cezaevlerinde hak ihlallerine sıkça maruz kaldığı belirtilerek, ”Çocuk cezaevlerinin kapatılmasının tartışıldığı günümüzde, birçok ceza evinde çocuk mahpusların şiddetin birçok türüne maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Sağlık hakkına erişimin engellenmesi ( kelepçeli muayene, revirde yeterli sayıda hekim bulundurulmaması, hastane sevklerinin ve revir muayenelerinin gecikmeli yapılması) ziyaret edilen cezaevlerinin neredeyse tamamında temel bir problem olarak ifade edilmiştir” denildi.
Raporda Hak ihlallerine ilişkin şöyle denildi: “Elazığ Kampüs CİK’te birçok ağır hak ihlalinin gerçekleştiğini belirtmek gerekmektedir. Süngerli oda, darp-işkence ve kötü muamelenin yanı sıra cinsel saldırı iddialarının da yoğun olarak meydana geldiği bir cezaevi olarak gündemden düşmemiştir. Mahpus olan anneleri ile birlikte cezaevlerinde yaşamak zorunda kalan küçük yaştaki çocukların ve annelerinin bulundukları ortamın şartlarından psikolojik ve fiziksel açıdan olumsuz etkilendikleri gözlemlenmiştir. Birçok cezaevinde mahpusların çeşitli nedenlerle cezaevlerinden nakilleri sırasında kelepçenin tersten takılması ve cezaevi personellerinin sözlü ve fiziki tacizlerde bulunması, banyo ve tuvaletleri görecek şekilde kameraların yerleştirilmesi, mevzuata aykırı olan kimlik kartı taşıma dayatması ve bazı mahpusların kameralarla donatılan, her tarafı sünger veya benzeri bir malzeme ile kaplı “süngerli oda” olarak tabir edilen odalarda keyfi bir şekilde tutulması gibi birçok uygulama, kötü muamele ve işkence yasağının ihlali anlamına gelmektedir. Siirt E Tipi CİK ve Tarsus Kadın CİK’de avukat görüş odalarında kamera sisteminin tüm odayı gözetleyecek bir şekilde kurulu olduğu komisyon üyelerimiz tarafından tespit edilmiştir. Bu durumun ve kameranın ses kaydı da yapma ihtimalinin avukatlar ile yapılan görüşmelerde mahpusların rahat ve özgür bir şekilde kendilerini ifade etmelerini engellediği ve mahpusların tedirgin oldukları gözlemlenmiştir. OHAL’in ülke genelinde ilanından sonra, cezaevlerinde yıllardır yaşanan hak ihlalleri ve sorunlar gözle görülür ve hissedilir bir şekilde artmıştır. Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu olarak, hazırladığımız bu raporun cezaevlerinde yaşanan ağır hak ihlalleri ile hukuksuz ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesi açısından bir adım olmasını diliyoruz; Ceza evlerinde yaşanan hak ihlallerinin yaşanmaması açısından başta Adalet Bakanlığını ve bütün ilgilileri önlem almaya çağrıda bulunuyor ve bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” ifadelerine yer verildi.