Konkordatoya başvuran şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’nin batı illerinden sonra ekonomik kri zbölge illerine sıçradı. Diyarbakır’da üç, Batman’da iki, Muş’ta bir,Gaziantep’te dokuz ve Van’da iki şirket konkordato talebinde bulundu.Mahkeme çoğunluğu inşaat sektörünün oluşturduğu 17 şirketin konkordato talebini kabul etti.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın “Şu ana kadar konkordato ilan eden firmasayımız 356. İstanbul’da 132, Ankara’da 50, İzmir’de 27, Kocaeli’nde 26, Bursa 13, Hatay 11, Mersin 9, diğer iller 88 olmak üzere toplam 356 firmamız bulunmaktadır” açıklamalarına rağmen şirketler bir bir iflas etmeye devam ediyor.
Aralarında Saray Halı, Hotiç ve Yeşil kundura gibi Türkiye’nin büyük firmalarının bulunduğu çok sayıda şirket konkordato talebinde bulundu. Bu şirketlere 17 yeni isim daha eklendi. Diyarbakır, Gaziantep, Van, Muş ve Batman’da faaliyet gösteren 17 şirket, konkordato talebinde bulundu.
MAHKEME KOMİSER ATAMASI YAPTI
Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yapılan konkordato başvurusunda,ekonomideki dalgalanmanın, şirketlerin mali dengesini bozduğu kaydedildi.Konkordato kararı verilmesi halinde, söz konusu şirketlerin, faaliyetlerine etkin bir biçimde sürdürebileceği kaydedildi. Mahkeme, yapılan başvuru sonrası şirketlere yönelik tedbir kararı verdi. Komiser ataması yaptı.
ÇOĞUNLUĞU İNŞAAT SEKTÖRÜ
Konkordato isteyen firmalar arasında bulunan ve yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi bulunan Diyarbakır’daki İnşaat şirketinin kentte ve Ankara’da büyük projelere imza attığı öğrenildi. Son beş yıldır TOKİ işlerini de yapan şirketin son aylarda milyonlarca lira borçlandığı öğrenildi.Bölge illerinde konkordato talebinde bulunan firmaların inşaat sektöründen olması dikkat çekti.
BAŞARAMADIK
Konkordato talebinde bulunan ve adının yazılmasını istemeyen bir şirket yetkilisi, “15 yıldan fazla bir süredir inşaat sektöründeyiz. Hepinizin bildiği gibi bölge çok zor bir süreçten geçti. Bu süre zarfında sektörümüz yine ciddi sıkıntılar yaşamıştı ancak bir süre sonra toparlandık. Ancak bu defa bambaşka bir durumla karşılaştık. Son dört ayda Dolar kurunda yaşanan hareketlilik sonrası herkes gibi bundan bizde etkilendik. Önce maliyetleri düşürdük. Ama şirketin gelirlerinde bir düzelme olmadı. Aksine geriledi. Böyle olunca mahkemeye başvurarak konkordato talebinde bulunduk” dedi.
DSMMM BAŞKANI VURAL: MAHKEMEYE BAŞVURAN VAR
Bölge illerinde toplam sekiz şirketin konkordato talebinde bulunduğunu doğrulayan Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMM) Başkanı Mustafa Vural, “Türkiye’nin batı ilerinden sonra ilk kez bölge illerinde de ekonomik sorun yaşayan bazı firmalarımız konkordato için mahkemeye başvurdu”diye konuştu.
SORUN BANKALARIN FAİZ ORANLARINDA
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ise, ülkede büyük bir krizin yaşandığını, iş insanlarının döviz kurundan çok bankaların yüksek faiz oranlarından etkilendiğini belirterek, “Dövizin belirli bir rakama gerilemesi ile temel sorunun bankadaki faiz oranları olduğu ortaya çıktı. Banka faizlerinin yüksek olması bölgedeki iş insanının etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Bankalar yaşanan bu süreci ve krizi başka bir yapıya dönüştürmeye çalışıyorlar. Çok sağlamcı, kredileri olan iş insanlarının kredilerini kullandırmayan, keyfi faiz uygulamaları gibi uygulamaları var. Her ne kadar Hükümetin disipline yönelik çağrıları olsa bile keyfiyet devam ediyor. Hükümetin uyarılarına rağmen keyfiyet devam ediyor. Zaten hükümetin çağrılarını da çok dikkate almıyorlar” dedi.
“HÜKÜMET ELİNE TAŞIN ALTINA KOYMALI”
Hükümetin daha reel adımlar atması gerektiğini belirten Kaya, “Birincisi bankaların faiz oranları ve kredi kullanma ile ilgili kontrol sistemini disiplinli bir şekilde uygulama lazım. İkincisi KGF ve Nefes kredisini yeniden hayata geçirmek lazım. Bunlar sonuçta destekli ve faiz oranı düşük kredilerdir.Bankalara faiz indir diyerek faizler inmiyor. Kredi ver diyerek de bunu sağlayamıyor. Bu nedenle hükümetin taşın altına eline koyması lazım” diye konuştu.
Kaya’nın devamla söyledikleri ise şöyle:
“Bu krizdeki en önemli şey imalat sektörü ve ihracata yönelik çalışmaları reel bir şekilde desteklenmesi gerektiği. Bölge ile ilgili 6. Teşvik rakamlarına baktığınız zaman son teşvik uygulaması da bölgeler arası farklılığı gidereceğine makas daha da açılmış. Buna yönelik reel adımlar atması lazım.Bölgeye özgü özel bir teşvik politikası geliştirmesi lazım. İran’a gıda ihracatının yasakladığı bir dönemde ve İran ile dünya ülkelerince ambargo uygulandığı bir dönemde Türkiye’nin Irak üzerinden daha etkin olabilmesi için bölgeyi güçlendirerek sektörleri desteklemesi lazım. Desteklerse ihraca rakamları artar ama dönüp baktığınız zaman maalesef hükümetin açıklamaları ve attığı adımlar bunları karşılayacak nitelikte değil.”
YANSIMASI FAZLA OLMADI
Bölgeye sıçrayan konkordato sorununa da değinen Kaya, “Bölgenin özelliğinden kaynaklı bir imece usulü dayanışmanın olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar Diyarbakır’dan üç firmamız konkordato ilan etti. Bu rakamlar her yıl aslında olan bir şey. Rutin dönemlerde de 3-4 bazen de 10’nu bulan firmalarımız konkordato ilan edebiliyor. İflasla ilgili yaşanan konkordatolar daha çok batı illerinde oldu. Bölgede esnaf sürekli alacaklarına karşı bir senet çek olsun veya olmasın bir şekilde ilişkilerini devam ettiren bir pozisyonda olduğu için bize yansıması fazla olmadı” dedi.
Firmalarda sıkıntı olduğunu ama daha çok öz kaynaklarını değerlendirerek kredilere başvurarak pozisyonlarını düzeltmeye çalıştıklarını belirten Kaya,“Konkordato ilan eden firmalarımızın ikisi inşaat sektörü biri de hizmet sektöründe çalışıyor. Doğrudan bankanın yanlış uygulamalardan dolayı konkordato ilan ettiler” şeklinde konuştu.
(Kaynak: Tigris Haber Gazetesi)