Son zamanlarda yaşanan çocuk istismarı, taciz ve tecavüz vakalarını karşı uzmanlar ailelere uyarılarda bulunuyor. Uzman Psikolog Duygu Berekatoğlu, çocuklara özel bölgelerinin adlarının öğretilmesi gerektiğini belirtiyor. Berakatoğlu, “Çocuğa bedeninin kendisine ait olduğu, vücudun özel yerlerini sadece anne-baba ve doktorların görebileceği söylenmelidir” dedi
Türkiye, Ağrı’da ve Ankara’da ölü bulunan Leyla ve Eylül ile yasa boğulurken, çocuk istismarı, taciz ve tecavüz Türkiye’nin gündemine oturdu. Yaşananların ardından toplumun bir kesimi idam veya hadımın çözüm olacağını düşünürken, bir kesim ise idama karşı çıkarak eğitim ve cezaların arttırılması ile bu tarz sorunların aşılabileceğini vurguluyor. Uzmanlar ise çocuklara yönelik taciz ve tecavüzü önlemek için çocukların aileleri tarafından eğitilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
“AİLELER ÇOCUKLARINI DUDAKTAN ÖPMEMELİ”
Uzman Psikolog Duygu Berekatoğlu’nun çocuk istismarı hakkında ailelere ve topluma önerileri şu şekilde; “Çocuğa bedeninin kendisine ait olduğu, kendisi istemediği sürece hiç kimsenin ona dokunamayacağı anlatılmalıdır. Vücudun özel yerlerini sadece anne-baba ve doktorların görebileceği söylenmelidir. Gündelik yaşam alışkanlıklarında mutlaka doğru örnek olunmalıdır. Çocuk dudaktan öpülmemelidir(anne-baba dâhil) Çocuklara herhangi birisi onlara istemedikleri şekilde dokunduğunda veya onların kendilerine/başkalarına dokunması istenildiğinde “hayır” demek öğretilmelidir. Konuşmaya başladıkları yaşlarda çocuklara tüm vücut parçalarının adı öğretilirken, göz, kulak, burun gibi “özel bölgeleri”nin de adları öğretilmeli. Bu bölgelerin anatomik olarak düzgün isimlerinin öğretilmesi ve bu özel bölge sınırları korumaları için cesaretlendirilmeliler. Sakin ve güvenli bir ortamda ara ara çocukları ürkütmeden şu sorular yönlendirilmelidir, Son günlerde hoşuna gitmeyen bir durum var mı? Sana Dokunan veya iznin olmadan bir şeyler yapmaya zorlayan birileri oldu mu? Banyo yaptırırken vücudu kontrol edilmelidir.”
“ÇOCUĞA SORULAR SORULMALI”
Çocuğa sorular sorarak öğrenmenin pekiştirilebileceğine dikkat çeken Berekatoğlu,”Çocuğa tanımadığı kişiler ile hiçbir yere gitmemesi gerektiği ve yalnız iken kendisine verilen yiyecekleri kabul etmemesi gerektiği anlatılmalı ve örnekler vererek somutlaştırmalıdır. ”Tanımadığın biri seni bana getireceğini söylerse onunla gider misin?” “Sana çikolata verip, onunla gitmeni isterse ne yaparsın?” Biri poşetlerine yardım etmeni isterse yardım eder misin? Adres sorarsa arabaya biner misin? Gibi sorularla öğrenme pekiştirilebilir. Araştırmalarda %80 çocukların bu tarz tekliflere evet dediğini göstermiştir. Böyle durumlara HAYIR demesi, hayır demek yeterli olmamışsa kaçması, uzaklaşması ve korkmadan çığlık atması öğretilmelidir” şeklinde konuştu
“DUYGUSAL VE BEDENSEL GELİŞİM YAKINDAN İZLENMELİ”
Ailelerin çocukları ile her konuyu konuşmasının gerekliliğini dile getiren Berekatoğlu, “Özellikle küçük yaştaki çocuklara anne-baba ile çocuk arasında sır olmaması gerektiğini vurgulamak gerekir, her şeyin konuşulması gerektiği anlatılmalıdır. Çocuk ile genel olarak olumlu bir iletişim kurmanın, yargılamadan uzak pozitif bir tavır geliştirmenin faydaları bu aşamada işleri kolaylaştıracaktır. Çocukların arkadaşlarının kendi yaş grubundan olması önemlidir. Çok özel bir durum olmadığı sürece başka yerlerde yatılı kalmaması gerekir. Çocuğun ruhsal, duygusal ve bedensel gelişimi yakından izlenmeli, olumsuz bir gelişme gözlenmesi durumunda (depresyon, aniden düşen okul başarısızlığı, uykusuzluk, ağlama nöbetleri, uygunsuz cinsel davranışlar, içe kapanma, bedeninde izler… vb) cinsel istismar ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. İstismar vakalarında her çocuk suçsuzdur” ifadelerini kullandı.