Son dönemlerde artan bulaşıcı hastalıklar ve aşı ret oranları ile ilgili basın açıklaması yapan Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Sinan Gülşen, aşırı ret oranlarının hızla arttığını belirterek, aşı reddinin bireysel özgürlük olmadığına dikkat çekti. Gülşen, “1593 sayılı Kanun kapsamında zorunlu aşı uygulamasına kanuni dayanak teşkil edecek bir düzenlemenin bulunmadığı” ifade edilmesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın konuyu görmezden geldiğini savundu
Diyarbakır Tabip Odası, son dönemlerde artan bulaşıcı hastalıklar ve aşı ret oranları ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına SES Diyarbakır Şubesi ve TTB Merkez Konseyi üyesi Gökalp katıldı. Yapılan açıklamada Son dönemlerde artan bulaşıcı hastalıklar ve artan aşı ret oranlarına ilişkin duyarlılık çağrısı yapıldı.
“SAĞLIK BAKANLIĞI KONUYU GÖRMEZDEN GELİYOR”
Aşılara ilişkin asılsız haberlerin aşı redlerini arttırdığını savunan Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Sinan Gülşen, “Son yıllarda giderek artan aşı redlerini oda ve TTB olarak sıkça dile getirmemize rağmen bu sayılar maalesef hızla artmaya devam etmektedir. 2011 yılında çocuğuna aşı yaptırmak istemeyen aile sayısı 183 iken 2017 yılında bu sayı 23 bine çıktı. Ne yazık ki, aşıyla önlenebilir hastalıklar sadece aşı yaptırmayan çocukları değil aşılı olanları da tehdit etmektedir. Daha yeni Antalya’da 9 üniversite öğrencisinin Kızamık hastalığına yakalandığı açıklandı. Aşı karşıtlarının asılsız, akıl ve bilim dışı haberleri bu durumunun en önemli nedenleri arasındadır. Anayasa Mahkemesinin zorunlu aşı uygulaması ile ilgili kararında “ 1593 sayılı Kanun kapsamında zorunlu aşı uygulamasına kanuni dayanak teşkil edecek bir düzenlemenin bulunmadığı” ifade edilmesine rağmen Sağlık Bakanlığı bir kenara çekilip konuyu görmezden gelmekte, Toplum Sağlığını tehlikeye atmaktadır. Bakanlığın ısrarla gerekli düzenlemeyi yapmaması dikkat çekicidir. Bu nedenle, meslek örgütümüz Türk Tabipleri Birliği, aşı ile ilgili bir yasa önerisi hazırlamış ve Sağlık Bakanlığı ile TBMM başkanlığına sunmuştur” dedi.
“AİLELERİN KAFASI KARIŞIK”
Aşıya ilişkin farkındalığı arttırmak amacıyla aşı kampanyası başlatıldığını hatırlatan Gülşen sözlerini şöyle sürdürdü; “TTB, giderek artan aşı yaptırmak istememeye karşı, hem sağlık çalışanlarına hem de halka çocukluk dönemi aşılarının önemini hatırlatmak, farkındalığı artırmak ve zorunlu aşı yasasının bir an önce çıkarılması için Sağlık Bakanlığının harekete geçirilmesini sağlamak amacıyla 5 Nisan 2018 tarihinde bir basın açıklaması ile “Aşı Candır, Hayat Kurtarır” isimli bir kampanya başlatmıştır. Medyaya yansıyan aşı karşıtlığı ile ilgili yanlış haberlere kayıtsız kalan Bakanlık bu tutumu nedeniyle ailelerin kafasında karışıklığa neden olarak aşı retlerinin sayısını artırmakta ve toplum sağlığını tehlikeye atmaktadır. Oysa Sağlık Bakanlığından beklenen, bu kanıtlanmamış, bilim dışı, hurafe bilgiler karşısında topluma aklın ve bilimin ışığında güçlü mesajlar vererek aşı uygulamasını teşvik etmektir. Diyarbakır Tabip Odası olarak TTB’nin başlatmış olduğu Aşı kampanyasını destekliyor ve bu konuda üstümüze düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirmeye hazırız. Aşılama hizmetlerinde sorumluluğumuzun farkında olarak sürekli faaliyetlerimizde işlemekteyiz. Nitekim 2014 yılında Suriye’de yaşanan iç savaş dolayısıyla büyük göçün yaşandığı illerden biri Diyarbakır’da kısa süre içinde yoğun göçün olması ve Sağlık Bakanlığının bu durum karşısında erken-gerekli önlemleri almaması nedeniyle birçok çocuk aşılanmamış, doğal olarak kızamık salgını başlamıştı. Bu salgınlar ihmal ve sorumsuz tutumlar sonucu geliştiğinden, doğal felaket olarak değerlendirilmemelidir.”
“HALKIMIZI AŞI YAPTIRMAYA DAVET EDİYORUZ”
Aşı reddinin bireysel özgürlük olmadığını ifade eden Gülşen, “Halk sağlığının olmazsa olmazlarından olan aşılamanın 21.yy Türkiye’sinde hala tartışılıyor olması ve bakanlığın buna direkt veya dolaylı çanak tutuyor olması esef vericidir. Halkımızı, çocuklarını aşıyla önlenebilir hastalıklardan korumak için aşı yaptırmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, aşılar güvenilir ürünlerdir ve aşı reddi bireysel özgürlük değil toplum sağlığını tehdit eden bir davranıştır. Sağlık Bakanlığını, aşılar konusunda acilen kamuoyunu bilgilendiren çalışmaları başlatmaya ve toplum sağlığını korumaya yönelik yasal düzenlemeleri yaparak uygulamaya koymaya davet ediyoruz. Aksi takdirde salgın hastalıklar kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullandı.