Diyarbakır’daki iş insanları, STK’lar ve bazı kurum temsilcileri, Almanya’dan gelip Diyarbakır’da Güneş panelleri üretimi yapan STERNLICHT ENERGIE A.Ş.’nin Organize Sanayi Bölgesindeki tesisini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
DİSİAD’ın organizasyonu ile yapılan etkinlikte konuşan STK temsilcileri, bölgeye yatırım yapan iş insanlarına sahip çıkılması gerektiğini belirttiler.
Diyarbakır Sanayi ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) tarafından düzenlenen “Kentimizi ve Markalarımızı Tanıyalım” programı kapsamında, firmaların yatırımlarını ve faaliyetlerini incelemek amacıyla Organize Sanayi Bölgesi fabrikalarına bir ziyaret gerçekleştirildi. Programa, STERNLICHT ENERGIE A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Salih Açığ, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, DİSİDA Yönetim Kurulu üyesi Pervin Dinçer Altunhan, DESOB Yönetim Kurulu Başkanı Alican Ebedinoğlu, DTB Başkanı Engin Yeşil, Gıda Tarım İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, çeşitli kamu kurum temsilcileri ve iş insanları katıldı.
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde 20.000 m2 alanda kurulu güneş panelleri üreten fabrikayı ziyaret eden STK temsilcileri ve iş insanları fabrikada incelmelerde bulundu. Gezi sonrası STERNLICHT ENERGIE A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Salih Açığ, güneş panelleri üretimi yapılan fabrika hakkında ziyaretçilere bilgilendirmede bulundu.
‘TESİSİMİZ DİYARBAKIR’A VE BÖLGEYE BÜYÜK BİR SİNERJİ BÜYÜK BİR KATKI SUNACAK’
Organizasyona katkılarından dolayı DİSİAD’a teşekkür eden Açığ, “Böyle bir tesisi Diyarbakır’a kazandırdığımız için de çok mutluyuz. Biz Diasporaya giden jenerasyonlardan, yereldeki insanlardan ikinci jenerasyon sayılıyoruz. Bizim üçüncü jenerasyon ve dördüncü jenerasyon da artık Avrupa’da yurt dışında yaşamaya başladı ve hayatını orada geçiriyor sistem oluşturmaya çalışıyor ekonomik gelişmeler oluyor, insanlarımız okuyorlar yatırım yapıyorlar bizim de bu coğrafyaya çok önemsediğimiz yurt dışına çıkıp tecrübe eden bu bilgi birikim tecrübeyi coğrafyaya ve sizlerle buluşturmak, o amaçlı bir ekip oluştu. Bu ekip tabii Ankara’ da sayın Zeybekçi’yle ve onların bize gönderdiği uzman elemanlarla yaptığımız görüşmeler neticesinde bölgeye yatırım kararını aldık ve 3 yıllık bir çalışmanın neticesinde bu gördüğünüz tesisi burada inşa ettik. Böyle bir tesisin Diyarbakır’a ve bölgeye büyük bir sinerji büyük bir katkı sunacağının bilincindeyiz o açıdan da ileri teknoloji üst boyutlu bir kalite ve anlayış çalışma sistemini oluşturmaya çalışacağız. Sizlerinde bizi destekleyeceğinizi umuyoruz, inanıyoruz. Tanıştıkça birbirimize yaklaştıkça birbirimizden öğreneceğimiz çok şey vardır. Bu tesisin başarılı olması, gelişmesi Avrupa’daki insanlarımızın da vizyonunu geliştirecek. İşte gidip ‘biz yapabiliriz, biz başarabiliriz bizim gibi on binlerce insan orada var’ o açıdan da bu örnek tesise, bu başarılı çalışmaya sizlerinde destek vermesinden dolayı çok teşekkür ederim” diye konuştu.
‘BÖLGEDE BİR İLK’
Güneş panelleri tesisine ilişkin bilgilendirmede bulunan Açığ “2017 yılında %100 Alman sermayesi ve teknolojisi ile fotovoltaik güneş paneli üretimi yapmak için Diyarbakır’da Organize Sanayi Bölgesi’nde 2.500 m2 kapalı olmak üzere toplam 19.300 m2’lik alana kurulan STERNLICHT ENERGIE AŞ, ürün ve hizmetlerini; kalite ve uzun kullanım ömrü üzerine bina etmiştir. Endüstri 4.0 teknolojik makinelerle Mono Crystalin ve Poli Crystalin olmak üzere iki farklı teknolojide panel üreten Sternlicht Energie A.Ş. bölgede bir ilke imza atmıştır” diye konuştu.
AÇIĞ: ’25 YIL GARANTİLİ ÜRÜNLER SUNMAKTAYIZ’
STERNLICHT ENERGIE A.Ş.’nin ürün kalitesine vurgu yapan Açığ, şunları söyledi: “Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde 20.000 m2 alanda kurulu tesislerimizde, 120 MW/yıl kapasiteli PV panel üreten, sistem tasarımı, ürün ve sistem geliştirme ve tesis işletme hizmetleri sunan bir yüksek teknoloji şirketiyiz. Robotik üretim hattı ile tam otomasyona sahip üretim bandı ve ERP Sistemi desteği ile sıfır hatayla ürettiğimiz mono ve polycrystalline PV panellerimizle, yüksek sıcaklıklarda bile uzun yıllar yüksek verimle çalışan 25 yıl garantili ürünler sunmaktayız. STERNLICHT ENERGIE AŞ, Almanya ve Türkiye ekipleri ile alanında uluslararası deneyime sahip teknik ekipler ile TÜV (EU) sertifikalı ürünler üretip ve sistem çözümleri sunarak, santrallerinizin istikrarını ve güvenilirliğini garanti etmektedir.”
‘HEDEF ÖNCELİKLE BÖLGE ARDINDAN TÜRKİYE, AB VE ORTADOĞU PAZARI’
Açığ, üretilen panellerin kullanım alanlarına ilişkin olarak ise şöyle konuştu: ” Güneş enerji santralleri, çatı uygulamaları ve tarımsal sulama alanlarıdır. Hedefimiz öncelikle kendi bölgemizde pazar oluşturmak, ardından Türkiye, AB pazarı ve Ortadoğu pazarında söz sahibi olmaktır.”
BAYSAL: BÜROKRASİNİN DESTEK VERMESİ LAZIM
Daha sonra söz alan DİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, OSB’deki üretimin çeşitlendiğine değinerek, “Bizler sanayi ile çok hızlıca buluşan bir bölgede olmadığımız için başlangıcımızdaki tek düzeylikten bugün OSB interlandı içerisinde baktığımızda çok çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren kurumlarımız oluştu. Bugün de gerçekten katma değeri yüksek bir kurumun içerisindeyiz. Özellikle de dışarıdan yatırımcı gelmesi konusunda örnek olan bir kuruluştayız. Ben yurtdışından, Diaspora’dan bölgeyi çekim merkezi olarak gördükleri Diyarbakır’ı önemsedikleri ve yatırım kararını burada aldıkları için STERNLICHT ENERGIE kuruluşunun tüm ortaklarına teşekkür ediyorum. Malumunuz kentimizin coğrafi koşulları itibariyle bu yatırım gerçekten katma değer yaratabilecek bir sektörde, o açıdan mevcut yatırımı önce yereldeki bürokrasinin, yerel yönetimlerin, merkezi hükümete bağlı buradaki yerel dinamiklerinin tamamının sahipleniyor olması gerektiği düşüncesindeyim. Tabi ki bizler kentin iş dünyası olarak bu anlamda böylesi bir yatırımı sahiplenme ve bunun tanıtımı adına üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz ama yereldeki bürokrasinin böylesi yatırımlara, yatırımcıya destek vermesinin altını çizmek isterim. DİSAD olarak yatırımcının her dönem yanındayız bu anlamda uzunca bir dönemdir kentin kalkınması adına gerek organize sanayi bölgesinin gerekse de turizmin şekillenmesi adına planlı çalışmalarımızla bir şekilde devam ettiğimizi söylemek isterim. Uzunca bir aradır şehrin turizmi konusunda bir şeyler söylemek istediğimiz ortamlar oluştu ama hepinizin de malumu yaşana çatışmalı ortam ve içinde bulunduğumuz koşullar turizmi yüksek tonda konuşabileceğimiz bir zaman dilimi içerisine getirmedi. Takip edenler bilirler geçen haftalarda DİSİAD ve Ticaret Odası birlikteliği ile ilk seferi başlayan Almanya-Diyarbakır seferlerine katılım sağladık ve bu anlamda turizmin harekete geçmesi adına komu oyuna bir duyarlılık yaratması mesajlarını verdik. Bugün bu uçuş parkurunun oluşması ve kentte tekrardan turizmin harekete geçmesi adına yönetim kurulumuz olarak bir takım çalışmalar içerisindeyiz ve bu çalışmalarımızı kentin bütün dinamiklerinin önüne sunup onlarla ortaklaşa ve onların önderliğinde, yapmaya hazır olduğumuzu ve kentin makro bir turizm politikasının oluşturulması konusunda çalışmalarımızı hızlandıracağımızı söylemek isterim. Ben basın mensubu arkadaşlarıma bu yatırıma göstermiş oldukları ilgiden dolayı tekrar teşekkür ediyorum.”
DİNÇER: ‘TÜM YEREL YÖNETİMLERİN TÜM VE VALİLİKLERİN DESTEĞİNİ RİCA EDİYORUZ’
DİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Pervin Dinçer Altunhan ise, turizm ilgili bir çalışma başlattıklarını belirterek, “Kentimizi ziyaret eden turistler daha çok bildiğiniz gibi Sur bölgesini tercih ediyor. Gelen turistler cafelerde çay kahve içtikten sonra Diyarbakır’ın ekonomisine dönüştürülebilecek hiçbir şekilde bir yatırımımız, turiste satabileceğimiz kentimizin gelenek görenek tarihi kültürel yapısı gastronomisini satabileceğimiz hiç bir argümanımız yok. Bundan dolayı DİSİAD yönetim Kurulu olarak ve diğer STK’larla ve kentin diğer bileşenleriyle özellikle hazırlamış olduğumuz projemizi paylaşmak istiyorum. Küçük bir örnek verecek olursak, birçok cafede çay kahve içen arkadaşımız sadece çay kahve parası ödeyip gidiyor ve bizim şehrimizin birçok tarihi kültürel yapısını tanımadan ya da diğer kitlelere taşımadan maalesef kentte sonlanıyor. Bundan dolayı da amacımız projeyi ulaşmak istediğimiz hedef noktamız esasen istihdam yaratmak bu vesile ile de kentin tarihi kültürel ve gastronomisini tanıtmak. Peki bunu nasıl yapacağız yerel yemeklerimizin, tarih ve kültürel miraslarımızın üzerinde işlenebildiği objeleri turiste pazarlayacağız hamamlarımızı belki tekrardan aktifleştiriyor olacağız ve dolayısıyla son dönemde artan trent olarak otantik düğünlerin bir parçası olarak kına geceleri ve eski hamam gelenekleri tekrar yaşatmak amacıyla bir proje başlattık. daha sonra belki DİSİAD olarak bunu daha geniş çaplı olarak duyuracağız. Tüm halkın tüm, STK’ların, tüm yerel yönetimlerin tüm ve valiliklerin desteğini rica ediyoruz. Bizleri arkanıza almış olmanız çok önemli.”
KAYA: SADECE TEŞVİKLE KALKINMA OLMAZ, GÜÇ BİRLİĞİ ŞART!
Güneş Panelleri tesisini Diyarbakır’a kazandıran ve Almanya’da yaşayan iş insanlarına teşekkürlerini ifade eden Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, DİSİAD VE DESOB’un da katkılarından duyduğu memnuniyeti belirti. Kaya, söz konusu yatırımların Diyarbakır açısından taşıdığı öneme vurgu yaparak, “Bölgenin yalnızca merkezi hükümet tarafından çıkarılan teşviklerle kalkınmadığını hepimiz zaman içerisinde öğrendik. Bugüne kadar yapılan 21 teşvikin hemen hemen hiçbiri bölgeler arası kalkınmışlık farkını giderme şöyle dursun daha da fazla açılmasına neden olmuştur. Bunun da altında yatan temel neden bölge dinamiğini hesaplamadan, ölçmeden yapılan işlemler veya doğru desteklerin oluşmamasındandır. Bu tür yapıların en önemli avantajı onun bir güç birliği anonim şirketi olmasıdır. Yani, insanların sermayelerini ve akıllarını birleştirerek oluşturdukları bir yapıdır. Bugüne kadar yapılan başarısız güç birliği girişimlerinin altında yatan nedenlere baktığımız zaman ya sermaye noksanlığından ya da aklı doğru kullanmamaktan kaynaklandığını görmekteyiz. Burada hem teknolojiyi öne çıkaran hem de sermayeyi güçlü bir şekilde buluşturan bir yatırımın bu bölge için ne kadar önemli olduğunu bu yatırımla birlikte gördük” diye konuştu.
‘GÜÇ BİRLİKLERİ OLUŞTURARAK, ORTAK YATIRIMLAR OLUŞTURACAĞIZ’
Bölgede son 30 yılda yaşanan beyin ve sermaye göçünden kaynaklı sermaye ortaklığı ve ortak akıl ile güç birliği yapmanın, yatırımların sürekliliği ve verimliliği açısından önemine değinen Kaya, Bölgeden dışarıya giden beyin ve sermaye göçünü yeniden bölgeye getirilmesinin altını çizdi. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: ” Yaşanan göçteki insanlara ulaşmak ve onların akılarını, sermayelerini birleştirerek bölgeye getirmek, tek başına teşviklerden çok daha önemli ve değerlidir. Onun için de biz de gerek DTSO ve diğer sivil toplum kuruluşları olarak güç birliklerini oluşturmayı önümüze koyduk. Bunda da sadece ülke içindeki insanları değil hem Irak Kürdistan Bölgesinde hem de Avrupa’daki iş insanlarımızla güç birlikleri oluşturarak, ortak yatırımlar oluşturacağız. Önümüze koyduğumuz en önemli hedeflerden biri budur.”
‘BU KENTTE BU AKLIN DEĞİŞMESİ LAZIM’
Kente yapılan yatırımlara kent dinamiklerinin sahip çıkması gerektiğine işaret eden Kaya, “Çünkü, eğer bir kente yatırım yapıyorsanız o kentin dinamiklerinin sizinle birlikte olması ve katkı koyması olmazsa olmazdır. Dönüp baktığınızda Diyarbakır’da bir Dicle Üniversitesi var ve aslında bu fabrikadan elektrik mühendislerinin, öğrencilerin eksik olmaması gerekirken, temsilcisini göremiyoruz. Şimdi bir kente Almanya’dan yatırımcı gelecek, emeğini, sermayesini getirecek buraya ama buranın üniversitesi o fabrikayı ziyaret etmeyecek. Bu kentte bu aklın değişmesi lazım. Bu kentin gelişiminin önündeki en büyük engellerden biri de gerçekten üniversitelerin, kamu kurumlarının gelen yatırımcıyı doğru okuması ve onun hizmetinde olduğunu belirtmesi ve içinde olması gerekir. Biz bunu sağlamadığımız sürece sadece teşvik yasalarıyla ne yaparsak yapalım, hayır bu bölge gelişmez, daha da geri kalır. Evet, bu yatırım çok önemlidir ama bu yatırımdan hem bizler, yani buradaki iş insanları dersler çıkaracağız hem de kamu otoritesi, bu yatırımların gelmesi için neler yapabiliriz, ürünlerini hangi aşamalarda kullanabiliriz, bunu düşünmesi lazım. Aynı şekilde finans sektörü ve bankalar ise bölgedeki insanları bu tür yatırımlara nasıl teşvik edebiliriz diye düşünmeliler. Yine, buranın payını alarak gelişen üniversitelerin de biz bu tür yatırımlarda nasıl katkı koyarız diye kafa yormalıdır. Ama biz söz konusu bu yatımlara gerekli desteği sağlayamadığımız zaman da tek tük kahramanlar yaratırız ve bir süre sonra da o kahramanlarımız yürüyemez ve suçu da onların üzerine yıkarız. Eğer bu tesis başarılı olmazsa – ki öyle bir inancım yok- bunun sorumlusu bu tesisi açanlar, yönetenler değil bizleriz. Biz hatayı kendimizde arayacağız. İnşallah bu akılsızlığı bundan sonra yapmayız. Bu tür yatırımlara hem biz sivil toplum olarak hem kamu hem de üniversitenin her türlü desteği vereceğini bir kez daha ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi