Diyarbakır’da günlerdir hava kapalı ve yağış var. Diyarbakır ‘evde kal’ çağrısına uyuyor gibi gözüküyor ama ne zaman ki, bulutlar aralanıp, biraz güneş açıyor, “evde kal” çağrısı yerini “bir şey” olmaz rahatlığına bırakıyor.
Dağkapı meydanı ve Suriçi’nde “evde kal” çağrısına uyma konusunda sıkıntı yaşayan vatandaşlarla konuştuk ve neden evde kalamadıklarını sorduk.
Kimi vatandaş can sıkıntısından “evde kal” çağrısına uyamadığını belirtirken, kimisi ise zorunluluktan dışarı çıktığını ifade etti. Esnaflar kira için dükkân açmaya mecbur olduklarını ifade ederken, emekli bir vatandaş ise evde kalmanın panik atak vakalarını arttırdığı yorumunda bulunarak, psikolojik destek talebini dile getirdi.
Ulu Camii önünde konuştuğumuz bir vatandaş ise “evde kal” çağrısına, 50-55 yaşında olduğu için uymadığını ve Müslümanların abdest aldığı, namaz kıldığı için virüsten korunabileceğini ifade ederek, virüse karşı mücadelede aşılması gereken yanlış algılara işaret etti.
Diyarbakır’da son günlerde etkisini gösteren sağanak yağış ve kapalı hava “evde kal” çağrısına uymayı kolaylaştırırken, havanın biraz olsun açmasıyla Diyarbakırlılar yine “evde kalmakta” sıkıntı yaşadı. Dağkapı meydanı ve Suriçi’nde “evde kal” çağrısına muhalefet eskisine göre azalsa da devam ederken, Ulu Cami’de ise seyrek de olsa namaz kılan vatandaşlar olduğu görüldü.
‘ÖLÜM HA KORONAVİRÜSTEN GELDİ HA ALLAH’IN EMRİYLE’
Diyarbakır “evde kal” çağrısına rağmen dışarı çıkan ve kronik rahatsızlıkları olduğunu belirten orta yaşın üzerinde bir vatandaş şöyle konuştu: “Boş ver, neticede ölüm, ölümdür. Ha koronavirüsten geldi ha Allah’ın emriyle geldi. Ölüm bir anlamda da kurtuluştur.”
‘PANİK ATAK PATLAMASI OLACAK, VATANDAŞA PSİKOLOJİK DESTEK VERİLSİN’
Emekli maaşını alabilmek için bankanın açılmasını beklediğini belirten bir vatandaş ise neden dışarı çıktığını şöyle izah etmeye çalıştı: “Ben de biliyorum dışarı çıkmak risklidir ama çok şükür uyuyoruz. Bazen mecburi çıkıyoruz. Bende panik atak rahatsızlığı var. Buradan devlet yöneticilerine çağrımdır. En büyük virüs, bir ay sonra patlayacak olan panikatak sorundur. Stres, sıkıntı milletin içine sinmiş, korkudan hastanelere gidemiyoruz. Artık televizyon karşısına çıkamıyorum, ailecek panik atak olmuşuz. Biraz maneviyat lazım. Aslında din adamlarının çıkıp camilerde vaaz vermeleri lazım. Maneviyatın güçlenmesi lazım. Halk virüsten daha beter olan panik atak rahatsızlığını saklıyor. Halkın içine salınan koru virüsten daha tehlikeli. Bir travma yaşanıyor ama halk ne yapsın. Bir yerim ağrısa korkudan hastaneye gidemiyorum. Benim bildiğim akraba çevremin yüzde 80’i panik rahatsızlığı yaşıyor. Bu psikologların, pisikiyatristlerin işi. Bu konuda halka destek verilmeli ama tabii onlar da haklı, kime destek versin kime vermesin. Bir ay sonra bu psikolojik bozukluğu olan insanların ne yapacağı belli olmaz. Ben şuan maaşımı almak için çıktım ama evde fıttırdım, inanın nefes alamıyordum. Bu kimin işidir, psikiyatrsistlerin mi devletin mi işidir bilmiyorum ama halka manevi destek, moral verilmesi lazım. Millet işsiz, güçsüz, kiminin evinde ekmek yok. Ben şuan maaşımı almazsam ihtiyaçlarımı nasıl gidereceğim.”
‘KİTAP ALMAK İÇİN ÇIKTIM’
Köyde kaldığını belirten genç kitap almak için dışarı çıktığını söyledi. “Evde kal” çağrısına uyduğunu belirten genç, “13 gündür dışarı çıkmıyordum. Köyde kalıyorum. Kitap almak için mecbur çıktım” dedi.
EVDE KALSAM KİRAYI NASIL ÖDEYECEĞİM?
Sur esnaflarından biri “evde kal” çağrısına neden uyamadığını şöyle açıklamaya çalıştı: “ ‘Evde kal’ çağrısına uymamız lazım ama dükkânımız kira, giderimiz oluyor. Mülk sahiplerinin biraz duyarlı olmalarını bekliyoruz. Bir yardımları olursa biz de dükkânı açmamayı, evde durmayı düşünüyoruz. Aslında halksınız evde kalmak gerekiyor, çünkü dışarı çıkıldığında hastalık daha çok yayılıyor, kronik hastalar var. İki gün dükkânı açmadım ama kiram var ne yapayım. Zor durumda olmazsam açmam.”
MÜSLÜMANLARA VİRÜS BULAŞMAZ MI?
Çok yaşlı olmadığı için “evde kal” çağrısına uymadığını ifade eden vatandaş şunları söyledi: “ Daha 50-55 yaşlarındayız. Hanım evde, bazı ihtiyaçlar var ve onun için çarşıya çıkmışım. Evde kalmak gerekiyor ama Allah’ın izni ile hiçbir şey olmaz. Türkiye’ye fazla bir şey olmaz. Biz Müslüman’ız, abdestimizi alıyor, namazımızı kılıyoruz; Allah’ın izni ile hiçbir şey olmaz. Umre’den gelenlerde mevsim değişikliği olmuş olabilir. Müslümanlara virüs bulaşmaz, mümkün değil; abdestimizi alıyor, namazımızı kılıyor, Allah’a güveniyoruz. Başka yapılacak bir şey yok.”
Kaynak: Tigris Haber