Maraş depremlerinde yıkımın yaşandığı Diyarbakır’a ziyarette bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, depremzedelerin KYK yurtlarında kalmasının doğru olmadığını belirtirken, İstanbul’da 100 bin kişilik konaklama çağrısı yaptı.
Akşener, “KYK Yurtlarındaki aileler zaten kalamaz, kalmıyorlar. Derhal bu karardan vazgeçilmelidir. İstanbul’da Finans Merkezi diye bomboş duran bir yer var. 100 bin insanın birinci sınıf, çok güzel geçinebileceği, yaşayabileceği bir yer. Derhal onu deprem bölgesinden tahliye dilen kardeşlerimizin yaşayabileceği bir alan haline getirilebilmelidir” dedi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener eski Bakan Salim Ensarioğlu ve beraberindeki heyet depremin vurduğu kentlerde biri olan Diyarbakır’da incelemelerde bulundu. Depremzedeler için Kent Meydanı’nda kurulan AFAD çadırlarındaki yurttaşları ziyaret ederek, “geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Akşener, deprem nedeniyle mağdur olan vatandaşların taleplerini dinledi.
Çadır alanlarını dolaştıktan sonra yıkımın yaşandığı adreslerden biri olan Diyar Galeria AVM’nin bulunduğu alana giden Akşener, burada bir açıklama yaptı. Diyar Galeria’da bulunan İYİ Parti İl Binasını da uzatan gözleyen Akşener, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede depremin hemen ardından partilileriyle birlikte sahada olduğunu ifade etti.
‘KYK YURTLARI AİLE MAHREMİYETİNE UYGUN DEĞİL’
Parti olarak depremden etkilenen yurttaşların içinde bulunduğu durumu sahada birebir gözlemlediklerini aktaran Akşener, “Diyarbakır’dayım ve ilk olarak taziye ziyaretim oldu. Daha sonra çadır alanında yurttaşlarımızı ziyaret ettim. Üniversiteler zoom üzerinden uzaktan eğitime geçtiler. Pandemide de o günün şartlarında ısrarlı bir biçimde yüz yüz eğitim yapılamadı. İlkokul, ortaokul, lise talebelerimizin o günlerdeki tablet ve internet eksikliklerini ısrarla söylemiştim. Biz de ekonomik durumu iyi bazı arkadaşlarla bu eksiklikleri gidermeye çalıştık. Ama ‘elden gelen öğün olmaz’, dolayısıyla bunu devleti yöneten iktidarın çözmesi lazım. Bugün de benzer şekilde Diyarbakır’da gördüğüm şey şu; çocuklarımızın tablet eksiliği var. Özellikle de çadır kentteki çocuklarımız tablet istediler. Diğer bir konuda KYK yurtlarına yerleştirilen ailelerimiz. Buradan bir kez daha sesleniyorum ailelerimizi KYK yurtlarında koyulması yanlıştır. Çünkü bu yurtlar aile mahremiyetine uygun değildi. Acilen depremzedeler için güvenli bir alan oluşturulmalı. Diğer bir önemli konuda uzaktan eğitim meselesi. Değerli arkadaşlar, ben bir hoca olarak bunu anlamam mümkün değil. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum; derhal yüz yüze eğitime geçilsin. Ekonomik durumu kötü olan öğrencilerimizin eğitimden uzak kalmasına neden oldunuz. Artık bıktık, milletin iradesinin yok saymayın” diye belirtti.
‘VATANDAŞ DÜRÜSTLÜK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK İSTİYOR’
Yurttaşların evlerine karşı güvensizliğinin olduğunu ve bunun aşılmasının sağlanması gerektiğini ifade eden Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun dışında daha çok korku yaşanıyor, evlere girmekle ilgili korku var. Ve evlerinin sağlamlığı konusunda ikna edilmeleri gerekiyor. Son derece bilimsel, düzgün yapılan bir çalışmayla o ailelerin eline, senin evine bir şey olmaz ya da senin evin kötü yıkılacak kardeşim denilmesi lazım. Vatandaş burada dürüstlük, açıklık, şeffaflık istiyor.”
‘AİLE MAHREMİYETİNE UYGUN DEĞİL’
KYK Yurtlarına ailelerin yerleştirildiğini belirten Akşener, “Bizim aile mahremiyetimize 6 kişiyi 10 kişiyi bir yurt odasına sığdırmak mümkün değil. Doğru değil. Sadece aile mahremiyeti açısından bile yanlış, çünkü erkek ve kız yurtları birbirinden ayrıdır; banyo ve tuvaletleri ortaktır. Mutfakları ortaktır. Böyle bir şey olamaz. Dolayısıyla KYK Yurtlarındaki aileler zaten kalamaz, kalmıyorlar. Derhal bu karardan vazgeçilmelidir. İstanbul’da Finans Merkezi diye bomboş duran bir yer var. 100 bin insanın birinci sınıf, çok güzel geçinebileceği, yaşayabileceği bir yer. Derhal onu deprem bölgesinden tahliye dilen kardeşlerimizin yaşayabileceği bir alan haline getirilebilmelidir. Tekrar söylüyorum, yurtlarda kalamazlar. Komşularıyla ortak banyo, tuvalet kullanmazlar. Olmaz, aile mahremiyetine uygun değil” ifadelerini kullandı.
‘BIKTIK, SEÇİLMİŞLERİN KARŞISINDA ATANMIŞLARIN TALİMAT VERMESİNDEN’
YÖK Başkanı’nın üniversite yöneticilerine talimat verdiğini ifade eden Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Asla ve kata yüz yüze eğitim olmayacak. Peki, ne olacak zoom üzerinden olacak. Pilotluk eğitimi gören bir öğrenci grubunun pratik yapması gerekiyor, bunu nasıl yapacağız denildiğinde pilotluk eğitimi verilen kurumun bir şey olmadığını YÖK Başkanının ağzından öğrenmiş olduk. Rektörlere yanlış talimat veren bir YÖK Başkanından söz ediyorum. Tıbbiyede okuyan çocuklarla ilgili sorulan bir soru: Tıp öğrencileri eğitimleri gereği hastanede de görev yaparlar. YÖK Başkanının verdiği talimat şu: Hoca gidecek odasına öğrenci ile yan yana gelmeyecekler, açacaklar bilgisayarlarını konuşmayı oradan yapacaklar. Ne yapılmak istendiğini bir insan olarak, bir hoca olarak, bir anne olarak, babaanne olarak anlamam mümkün değil. Buradan Sayın Erdoğan’a Diyarbakır’dan sesleniyorum: Derhal, derhal, derhal bu olmayacak karardan vazgeç. Üniversite öğrencilerinin yüz yüze eğitim görmelerinin, hocalarıyla beraber çalışmalarının önünü açın. Pandemide de gördük, ekonomik durumu kötü ailelerin çocukları 2 yıl kaybetti. Ekonomik durumu iyi bir aile ile durumu kötü olan bir ailenin çocuğunun üniversite sınavlarında rekabetinin yolunu kaybettirdin. Şimdi de başka bir kaos, başka bir yanlış, gençlere dair başka bir kötülükle karşı karşıyayız. Bundan derhal vazgeçilmesini Sayın Erdoğan’a iletmek isterim. Bıktık, seçilmişlerin karşısında atanmışların talimat vermesinden. Bıktık, milletin iradesini hiçe sayan saygısız, kaba, nobran atanmışların tavır ve davranışlarından. Bu yanlış yoldan derhal vazgeçin.”