Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her ne kadar muhalefet hazımsızlık duysa da bugün 16 yıl öncesine göre daha özgür bir Türkiye var. Birileri rahatsız olsa da bugün geçmişe göre daha hür, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye var.” dedi.
Erdoğan, kanaat önderleriyle TÜYAP Diyarbakır Fuar Merkezi’nde düzenlenen iftarda bir araya geldi. Buradaki konuşmasında, Türkiye’yi ilk günden beri hak ve özgürlükler bakımından dünyanın süper ligine taşımanın mücadelesinin verdiklerini belirten Erdoğan, bu süreçte daha önce hayal ve telaffuz dahi edilemeyen nice reformları hayata geçirdiklerini vurguladı.
“CEBERRUT DEVLET ANLAYIŞI YERİNE VATANDAŞIN HİZMETKARI OLAN BİR YÖNETİM GETİRDİK!”
Temel hak ve özgürlükler noktasında 28 Şubat darbecilerinin devrettiği enkazı temizleyerek demokrasinin standartlarını yükselttiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Vatandaşına tepeden bakan, vatandaşını düşman gören ceberrut devlet anlayışı yerine, vatandaşının hizmetkarı olan yeni bir yönetim paradigmasını uygulamaya koyduk. Sizlerin sorunlarını çözmek için girdiğimiz bu mücadelede risk aldık. Zaman zaman tehdit aldık ancak hak bildiğimiz yoldan asla dönmedik. Eski Türkiye’nin inkarcı, dışlayıcı, tahkir edici dili ortadan kaldırarak, yerine daha kucaklayıcı, daha kapsayıcı, daha saygılı bir söylem inşa ettik. İnkar politikalarını, ret politikalarını, baskı politikalarını bir daha asla gündeme gelmemek üzere rafa kaldırdık.”
MALUM PARTİNİN DEĞERLERİMİZLE BİR ALAKASI VAR MI?
Programa katılanlara, “PKK’nın desteklemiş olduğu malum partinin, bunların bizim değerlerimizle bir alakası var mı? Bunların İslam’la yakından uzaktan bir alakaları var mı?” sorularını yönelten Erdoğan, “Bunlar ateist, bunlar dinsiz ve bunlar dini istedikleri suistimal eden, istismar eden tipler. Öyleyse bunların karşısında dik durmanın onurunu yaşamalıyız. Ölümü öldürmeliyiz, korkuyu korkutmalıyız. Eğer bunu yapmazsak onlar gelir istedikleri gibi buralarda cirit atarlar.”
“ONLARIN KÜRTLÜKLE ALAKASI YOK”
Erdoğan, terör örgütünün evlerin altına tüneller kazdığını, mezarlıklarda sözde mahkemeler kurduğunu, Kürtleri haraca bağladığını anımsatarak, şu ifadelere yer verdi: “Sonunda silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz el ele verdiler. Hep beraber bu işin üzerine gittik. Şu anda geldiğimiz nokta ortada. Benim vatandaşıma ister Türk, ister Kürt, ister Abhaz, ister Roman, ister Boşnak ne olursa olsun, düşman olanlar bizim de düşmanımızdır. Bunlar hepsi ne yazık ki Batı’nın oyuncaklarıdır, maşasıdır. Onların verdiği talimatla bunlar hareket ediyorlar. Kuzey Suriye’de ülkemize saldıranlar bu ülkenin dostları mı? Neymiş Kürt’müş, onların Kürtlükle alakası yok. Onları George idare ediyor. Onlar ne talimat verirse onu yapıyor. Amerika 5 bin tır silahı gelip kime teslim etti. Bunlara teslim etti. Bu silahlar kime karşı kullanıldı? Benim Kilis’teki, Urfa’daki kardeşlerime karşı kullanıldı. Oradaki şehitlerimizi biz neyle izah edeceğiz. Susalım mı, duralım mı? Susamayız, duramayız. Gereği neyse bunu yapmak zorundayız. İşte şimdi bunun gereğini yapıyoruz. Allah’ın izniyle bu ülkede kimse kalkıp da birilerinin talimatıyla bize yön veremeyecek. Gereğini de biz yapıyoruz, yapacağız.”
“BİZİM ÖNÜMÜZEKİ TEK SORUN TERÖR SORUNUDUR”
Afrin’ne yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nın başarılı bir şekilde icra edildiğini vurgulayan Erdoğan, “Bazıları Kandil’den atıp tutuyor. Öyle kuru kuruya atıp tutmakla olmaz. Sıra oraya da gelecek tabii.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, anaların ağlamaması, ülkenin körpe fidanlarının teröre kurban gitmemesi için demokratik açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni ve nihayetinde çözüm sürecini kendilerinin devreye aldığını anımsattı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Terör sorununu bu ülkenin gündeminde tamamen kaldırmak için bölücü örgütün sabotajlarına ve ihanetlerine rağmen bütün bu süreçleri kararlılıkla devam ettirdik. Bir dönem ötekileştirilmiş diğer vatandaşlarımızla beraber Kürt kardeşlerimin de sıkıntılarını çözmek için çalıştık. Kültürel haklardan eğitime, yerleşim birimlerinin isimlerinden seçmeli derslere, Kürt dili ve edebiyatı bölümlerine kadar hemen her alanda yüzlerce düzenlemeyi biz hayata geçirmedik mi? Sadece hakka ve halka güvenerek halis niyetle çıktığımız bu yolda hamdolsun Kürt sorununu çözmeyi başardık. Evet, 2018’in Türkiye’sinde artık Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Çünkü eski Türkiye’de Kürtlerin bizatihi kendileri bir sorun olarak görülüyordu. Bugünün Türkiye’si hiçbir vatandaşını sorun olarak görmüyor. Türkiye artık bu tür yersiz kaygıların tamamını aşmış bir ülkedir. Bizim önümüze ki tek sorun terör sorunudur. Hamdolsun artık onu da çözüyoruz. Sizlerin desteği, güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonlarıyla terör sorununun da üstesinde geliyoruz, geleceğiz. 780 bin kilometrekare vatan toprağının bir karışında dahi eli kanlı katil sürülerine hayat hakkı tanımayacağız. Hele hele bir dönem olduğu gibi sokak çetelerinin bölge halkına musallat olmasına asla müsaade etmeyeceğiz.”
“81 MİLYONUN HER BİR FERDİ DEVLETİN GÖZÜNDE EŞİTTİR”
Erdoğan, hayata geçirdikleri reformlar sayesinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük demokratik dönüşümünü gerçekleştirdiklerini bildirdi. 81 milyon vatandaşın her bir ferdinin devletin gözünde eşit olduğuna dikkati çeken Erdoğan, insanlarına etnik kökeninden, dilinden, dış görünüşünden, sakalından, sarığından, başörtüsünden, feracesinden, poşusundan dolayı ayrımcılık yapan devlet anlayışı tamamen tedavülden kalktığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu devlet artık vesayetçilerin değil, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ıyla 81 milyonun tamamının devletidir. Bu devlet artık milletin, milli iradenin emrindedir. Bu devlet artık milletin iradesiyle kurulan bir devlettir. Her ne kadar muhalefet hazımsızlık duysa da bugün 16 yıl öncesine göre daha özgür bir Türkiye var. Birileri rahatsız olsa da bugün geçmişe göre daha hür, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye var.” dedi. (AA)