Kamu emekçileri, 2021’deki yüzde 3’lük zamma karşı maaş bordrolarını yakarak tepki gösterdi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendikaların Diyarbakır şubeleri, yüksek enflasyona karşı memurlara yılın ilk ve son 6 ayında yapılan yüzde 3 zammı protesto etti. Kamu çalışanı memurların maaş bordrolarını yaktığı protesto eyleminde, “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz, ek zam istiyoruz”, pankartı açılırken, “3 kuruşa isyandayız”, “Vergi yükü azaltılsın toplu sözleşme lağvedilsin”, “Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz”, “Maaşımız terimizi kurutmaya yetmiyor” yazılı dövizler açıldı.
Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Maliye binası önünde gerçekleşen eyleme, siyasi partiler de destek verdi. “Bijî Berxwedana Karkeran!”, “Kuru ekmek zammına isyandayız” sloganlarının atıldığı eylemde açıklama yapan KESK Amed Dönem Sözcüsü Sefer Tuğrul, her gün iğneden ipliğe gözlerini zamlarla açtıklarını dile getirerek, derinleşen kriz ve pandemi nedeniyle toplumun nefes almakta zorlandığını ifade etti.
‘ENFLASYON TÜİK’İN SAHTE VERİLERİYLE PERDELENİYOR’
Kutuplaşma, kayyım politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik gibi sorunlara kuşatıldıklarını dile getiren Tuğrul, “İktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorunlar yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın payına düşüyor. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla, sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor” dedi.
‘SIRA EMEKÇİYE GELİNCE KAYNAK YOK’
Son bir yılda doğalgaza yüzde 32, elektriğe yüzde 31, baklagillere yüzde 60, peynire yüzde 27, yumurtaya yüzde 80, ayçiçeği yağına yüzde 60, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yüzde 26 zam yapıldığına işaret eden Tuğrul, “Açlık sınırının 2 bin 600, yoksulluk sınırının 8 bin 600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince ‘kaynak yok’ diyorlar. Ama Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar. İşsizler ordusuna her gün yeni on binler katılırken eş, dost, akrabalarını işe yerleştirmede adeta birbirleriyle yarışıyorlar” diye konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinin emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirildiğinin altını çizen Tuğrul, “Son olarak birkaç gün önce açıklanan işsizlik verileri de göstermektedir ki, TÜİK iktidarın politikalarını aklama ve yaşanan durumu gizleme görevi yapmaktadır. En çok işten atmaların yaşandığı bu dönemde dahi TÜİK’e göre işsizlik rakamlarında düşüş yaşanarak 12.7’ye gerilemiştir” ifadelerini kullandı.
‘VATANDAŞLARIN 5 MAAŞ ALANLARA TAHAMMÜLÜ KALMADI’
“Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolarda 114, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır” diyen Tuğrul, “İktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları tarihi başarı olarak yutturmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
Emekçi ve yoksul halkın daha fazla dayanacak gücünün kalmadığını söyleyen Tuğrul, şöyle konuştu: “Biliyoruz ki, vatandaşlarımızın bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden 5 maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek yüzde 3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara tahammülü kalmadı. Adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmadı.”
‘SÖZLEŞME YENİLENMELİ EK ZAM YAPILMALI’
Yapılan 2021 zammına ilişkin toplu sözleşmesinin derhal yenilenmesini isteyen Tuğrul, enflasyon ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak ek zam yapılmasını, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını isteyerek diğer KESK’in diğer şöyle sıraladı: “Birinci vergi dilimi yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir. Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır. Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.”
Açıklamanın ardından kamu emekçileri, yüzde 3’lük zamma, maaş bordolarını yakarak tepki gösterdi.