Diyarbakır’da, 90 kilo esrarla yakalanan Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi eski üyesi hakim Halil Soğuksu ve yanındaki kişi, uyuşturucu madde ticaretinden 11 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
Diyarbakır’da, 24 Ocak 2017 yılında 90 kilo esrar ile yakalanan Erzurum’un Hınıs ilçesi Ağır Ceza Mahkemesi eski üyesi Hakim Halil Soğuksu ve ele geçirilen uyuşturucu madde ile bağlantıları olduğu belirtilen Fuat Akkuş, Halit Çetin ve Rauf Kurt hakkında açılan davada karar çıktı. Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Mart ayının sonunda verdiği kararda, sanıklar eski hakim Halil Soğuksu ve Rauf Kurt’un, ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçunu işlediklerinin sabit olduğuna karar vererek, 11’er yıl 8’er ay hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme heyeti, kaçma şüphesi ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle Soğuksu ve Kurt’un tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti, ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan yargılanan sanık Fuat Akkuş hakkında beraat kararı verirken, oy çokluğuyla aldığı kararla, diğer sanık Halit Çetin’in ‘uyuşturucu madde bulundurmak’ suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis cezası vererek, bu hükmün açıklanmasının geriye bıraktı.
‘ARACIN ARANMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞTI’
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, Soğuksu’ya yargılamakla görevli mahkemenin tespiti konusunda bir uyuşmazlık olduğunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre Soğuksu’yu yargılamakla görevli mahkemenin bağlı bulunduğu Bölge Adliye Mahkemesi olduğunu belirtti. Mahkeme, sağın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yargılanması yönünde verdiği görevsizlik kararının bir üst mahkeme olan Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesince kaldırılması ile yargılamaya devam edildiği belirtti. Sanık Hakim Soğuksu’nun araç satın almak ve Rauf Kurt’un kardeşiyle görüşmek için Diyarbakır’a geldiği, aracın içerisindeki uyuşturucudan haberi ve bir ilgisi olmadığı yönündeki savunmasının oluşa ve hayatın olağan akışına uygun düşmediğine işaret eden gerekçeli kararda, “Sanığın suç konusu uyuşturucu maddenin sevkiyatını diğer sanık Rauf ile birlikte gerçekleştirmek üzere Diyarbakır’a geldiği ve aracın aranmasını engellemek için bizzat aracı kullandığı ve durdurulduğunda da hakim kimliğini öne sürerek aracın aranmasını engellemeye çalıştığı ve TCK’nin 188/3 maddesinde tanımlanan müsnet suçu işlemek kastıyla hareket ettiği kanaatine varılmıştır” denildi.
UYUŞTURUCUNUN DEĞERİ 500 BİN LİRA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakim Savcılar Kurulu’nca (HSK) tarafından meslekten ihraç edilen hakim Soğuksu ve 3 şüpheli hakkında ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçunu işledikleri iddiasıyla 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, Şüpheli Rauf Kurt’un uyuşturucu madde ticareti organizasyonunun başında yer aldığını, Fuat Akkuş’un esrarı temin ettiğini tespit eden savcı, Hakim Soğuksu’nun esrarın batı illerine sevkiyatını yapacağını, diğer şüpheli Halit Çetin’in ise alıcılara ulaştırılmasını sağlayacağını belirtti. Savcı, Soğuksu’nun hakim kimliğini kullanarak mesleğinin getirdiği kolaylıktan faydalanarak, uyuşturucu yüklü aracın yol kontrol noktalarında durdurulmasının önüne geçip, esrarı kolaylıkla sevk etmeye çalıştığı belirtildi. Savcı, araçta olan hakim Soğuksu ve Rauf Kurt’un yapılan kan testinde esrar kullandıklarının tespit edildiği kaydedildi. Şüphelilerin telefon dinlemelerinin satır aralarında uyuşturucunun temini ve nakline ilişkin şifreli konuşmaların bulunduğunu ifade eden savcı, yakalanan uyuşturucunun batı illerinde, değerinin yaklaşık 500 bin lira olduğunu belirtti.
‘UYUŞTURUCUYA KARŞIYIM’
Sanıklar geçtiğimiz yıl Haziran ayında Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde mahkemeye çıkarıldı. Duruşmada ifade veren eski Hakim Halil Soğuksu, kendisiyle birlikte tutuklanan Rauf Kurt’u 23 yıl önce Şırnak’ta görev yaptığı sırada tanıdığını ve samimi olduklarını belirterek, Kurt’la vedalaşmak için Diyarbakır’a gittiğini iddia etti. Araçta ele geçen uyuşturucu ile ilgisi olmadığını ileri süren hakim Soğuksu, ifadesinde, “Uyuşturucunun Rauf’a ait olduğunu düşünüyorum. Rauf benim hakim olmamdan dolayı aracın aranmayacağını düşünerek bunu yapmış olabilir. O gün Rauf’un yorgun olduğunu düşünerek arabayı ben kullandım. Araçta uyuşturucu olduğunu bilsem asla binmezdim. Diyarbakır’da yolda bir araba önümüzü kesti. Araçtan polisler indi. Geldiklerinde kendilerine hakim olduğumu söyledim. El çantamda çıkan maddenin uyuşturucu oluğunu bilmiyordum. Yorgunluk giderici olarak almıştım. Ben sigara bile kullanmıyorum. Esrara ve uyuşturucuya karşıyım” demişti.