Diyarbakır Şehirlerarası Terminal İşletmesi (DİŞTİ), şehirlerarası seyahat kısıtlamasının kaldırılması üzerine az da olsa hareketlendi. Bilet fiyatlarının iki katına çıktığı DİŞTİ’de seyahat firmaları araçlardaki doluluk oranının yetersiz olmasından kaynaklı zararda olduklarını dile getirirken, seyahat izin belgesi şartlarının esnetilmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Pandemi sürecinde alınan tedbirler kapsamında getirilen şehirlerarası seyahat kısıtlaması kalktı ama Diyarbakır otogarında yolcu hareketliliği beklenilenin çok altında kaldı.
Koronavirüs önlemleri kapsamında uygulanan seyahat kısıtlaması aralarında Diyarbakır’ın da bulunduğu 9 il için kaldırılırken, DİŞTİ’de mesai başladı ancak hem seyahat izin belgesi zorunluluğu hem de fiyatların iki katına çıkması yolcu hareketliliğinde yeterli yoğunluğa ulaşılmadı.
Seyahat firmaları izin belgesinden dolayı belli sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederken, özellikle talebin fazla olduğu ve kısıtlamanın devam ettiği büyükşehirler için zorunlu olan seyahat izin belgesi alımlarında kolaylık sağlanması talebini dile getirdiler.
Pandemi tedbirleri kapsamında araçlardaki yolcu sayısı yarıya inerken, bilet fiyatlarındaki yüzde 100’lük atış ise vatandaşları mağdur ediyor. Taşımacılıkta girdi maliyetlerinin azaltılması için akaryakıtta indirim beklentilerini dile getiren kimi firma yetkilileri pandemi sürecinde firmalara ucuz mazot verilmesi talebinde bulundular.
‘İŞLER KURTARMIYOR, SEKTÖR GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
Otogar’da seyahat firması çalışanı olan Sedat Çiftçi, pandemi sürecinde seyahat firmalarına akaryakıt indirimi talebinde bulunarak, “Şuan hiçbir hareketlilik yok. İki buçuk aydır kepenkleri indirmişiz. Firmalar gelmiyor, yolcu yok. Kısıtlama kalktı, firmalar yeni yeni açılmaya başladı. Pek yolcu yok, izin kağıdı istiyorlar, serbest değil. Belge olmadan da yolcu gönderemiyoruz, sıkıntılı yani. Yüzde 15-20 doluluk var. Arabayı 15-20 yolcu ile gönderiyoruz. İşler kurtarmıyor, sektör gittikçe kötüleşiyor. İş yok güç yok şuan. Mazota indirim talebimiz var, indirim olursa esnaflar da rahat eder. Mazotun indirimli olmasını istiyoruz. Şuan sektör gerçekten çok kötü, iş yapamaz duruma gelmişiz. Sabah geliyoruz akşam gidiyoruz, bu gün daha bir araba kaldırmamışız. Yolcu da yok sektör gittikçe kötüleşiyor” diye konuştu.
‘DİYARBAKIR’DAN İSTANBUL’A GİDEBİLMEK İÇİN İZİN GEREKİYOR’
Seyahat firması yetkilisi Galip Özgür, yolcu sayısındaki yetersizlikten kaynaklı bilet fiyatlarında artışın zorunlu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “Araçların doluluk oranı yarı yarıya düşmüş, 40 koltuklu araç 20 yolcu alabiliyor. Böyle de olunca fiyatlar yükseliyor. Fiyatlar iki katına çıktı. Fiyatlar yükselince yolcu da gidemiyor. Yolcuların kısıtlamanın kaldırılmadığı illere izin almaları gerekiyor. İzin almak da sıkıntılı. Büyük illere yolcu daha fazla gidiyor ama oraların kısıtlaması daha devam ediyor. Diyarbakır’dan İstanbul’a gidebilmek için izin gerekiyor. Diyarbakır’dan genelde büyükşehirlere yolcu gidiyor ama onların da kısıtlamaları kaldırılmamış. Araçlarda yüzde 30 doluluk var. Kesinlikle kurtarmıyor hatta masrafları dahi çıkarmıyor. Arabalar boş gidip geliyor. İzinlerin kaldırılması gerekiyor. Yolcu az olunca fiyat yüksek oluyor. 150 TL yerine 300 TL istediğiniz zaman yolcu gidemiyor. Bileti 150 TL’den kesseniz de kurtarmıyor.”
‘İZİNLERDEN DOLAYI BİR SIKINTI YAŞIYORUZ’
Seyahat işletmesi Müdürü Murat Güneş, seyahat izin belgesi verilme koşullarından dolayı sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek, “Kısıtlama her ne kadar burada kalksa da bazı illerde kısıtlamalar devam ettiği için bu şehirlere izin belgesi olmadan yolcu gönderemiyoruz. Bir sıkıntımız odur. Yoksa yüzde 50 doluluk oranından şikayetçi değiliz. Çünkü sağlık söz konusu ve insanların sağlığı daha önemli. Bundan yana bir şikayetimiz yok ama izinlerden dolayı bir sıkıntı yaşıyoruz. İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlere izin olmadığı için büyük sıkıntılar yaşıyoruz. İşçilerimizi çıkarmadık. Çünkü bu olağanüstü bir durumdur, kimsenin bir suçu değil. Allahtan gelen bir şeydir. İşçilerimizin hemen hemen hepsi işe devam ediyor, herhangi bir sıkıntı yok. İşlerimizin kurtarmamasının tek sebebi buradan giden yolculara izin verilmemesi. Eğer buradan giden yolcuların izinlerinde bir iyileştirme olursa sıkıntı olmaz. Ama buradan aracı boş gönderdiğimiz zaman, oradan araç yüzde 50 dolu geldiği takdirde kurtarmıyor. Buradan ene az 10 yolcu alamsı gerekir ki, oradan da 20 yolcu aldığında ancak kurtarabiliriz. Ama şu durumda zarar ediyoruz. Araçlarımız 2 günde bir dezenfekte ediliyor. Oturma düzenimiz standartlara uygun, temas yok. Hijyen kurallarına kesinlikle uyuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘PANDEMİDEN ÖNCE YAKLAŞIK 40 SERVİS KALDIRIYORDUK, ŞİMDİ İSE 12’
Seyahat İşletmesi Müdürü Yahya Akar ise bayram öncesi belli bir hareketliliğin yaşandığını ancak yolcu sayısının beklentilerini karşılamadığına vurgu yaparak, şunları söyledi: “ 27 Mart’ta Otogar esnaflarıyla aramızda bir toplantı yaptık. Toplantı sonucunda 28 Mart Cumartesi gününden itibaren ise seferlerimizde kısıtlamaya gittik. Bir gün sonra da Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı ve 24 il için kısıtlama getirdi. Şimdi ise Diyarbakır’daki kısıtlama kaldırıldı. Şuanda sıkıntımız Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa için kısıtlama devam ediyor. İzinli olanlarda servislerimizi gönderiyoruz. Tabii ki, eskiye dönüş mümkün değil. Şuanda 12 servis falan kaldırıyoruz. Pandemiden önce yaklaşık 40 servis kaldırıyorduk. Tabii haliyle etkilendik ama herhangi bir şekilde işçimizi mağdur etmedik. Gereken maddi manevi yardımlarımızı onlara sunduk. Şuan kısıtlama kaldırıldı ama yolcu yok. Şuan doluluk oranımız yüzde 40’lara düştü diyebilirim. Tabii her bayram öncesi olduğu gibi dışarıdan gelişler fazla. Özellikle İstanbul’dan, İzmir’den, Ankara’dan, Bursa’dan çok talep var. Ama gidişlerde böyle bir şey yok. Bayramdan sonra buradan gidişler olacak. Şuan 40 kişilik araca 20 kişi alıyoruz ve haliyle bu durum fiyatlara da yansıyor. İstanbul fiyatımız resmi olarak 220 TL idi ve şuan bu fiyata 80 lira zam yaptık. Şuan İstanbul, İzmir’e yolculuk 300 TL. Koltuk sayımız düştüğü için bu fiyatı uygulamak zorunda kalıyoruz. 150-200 TL’ye İstanbul’a, İzmir’e yolcu götürmek kurtarmaz zaten.”
‘SİGORTASI OLAN GİDİYOR, ÖBÜRLERİ DE GİTMİYOR’
Seyahat firması yetkilisi Ferman Aldan da seyahat izin belgesi verilme koşullarının esnetilmesi gerektiğine işaret ederek, “İzine göre gidiliyor, izin de herkese verilmiyor. Sigortası olan gidiyor, öbürleri de gitmiyor. Adamın evi, ikametgahı oradadır, gitmesi gerekiyor, izin verilmiyor. İzinlerde sıkıntı var. Şuanda yüzde 20-25 doluluk oranı var araçlarda. Kurtarmıyor ama mecbur, ne yapacağız. Tabii bu durum fiyatlara da yüzde 50 oranında yansıyor. İşçilerimizde çıkarma olmadı, ücretli izinde bekliyorlar. Temel talebimiz ise her tarafa izinsiz gidip gelinmesi. Belli şehirlere izinli gidiliyor, belli şehirlere izin yok ve onda da karışıklık oluyor” diye konuştu.
‘ONLAR DA YARIM GİDİYORLAR VE BU DURUMDA İNSAN BİR ŞEY DE DİYEMİYOR’
Üniversite öğrencisi Emir Teymur, iki katına çıkan fiyatları makul karşıladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hacettepe’de okuyorum. Memleketime dönmüştüm Siirt’e. Korona yasaklarından dolayı oradan otobüs bulamıyoruz. O yüzden Diyarbakır’a geldim ama bunun için bir hafta öncesinden seyahat izin belgesi başvurusunda bulundum. İzin dün çıktı, bugün de yola çıktım ve Ankara’ya gidiyorum. Fiyatlar ise yaklaşık iki katına çıkmış. Daha önce 150 civarındaydı fiyat şimdi ise 300 TL civarında. Ama tabii bunda da otobüs firmalarını da haklı bulmak lazım, çünkü onlar da yarım gidiyorlar ve bu durumda insan bir şey de diyemiyor. Bu durumda işiniz olmasa gidemiyorsunuz.”
‘NE KAR NE ZARAR, YÜZDE 50, BAŞA BAŞ DURUMDAYIZ’
Seyahat firması çalışanı Erdal Özkaçar, pandemi sürecinde seyahat kısıtlamaları uygulaması esnasında ücretsiz izin hakkından yaralandığını belirterek şunları söyledi: “Bizde işten çıkan olmadı, ücretsiz izin için başvurduk, paramızı aldık. Urfa, Adana, Mersin ve İzmir için bir yolcu yoğunluğu var. Yolcu sayısı kurtarmıyor ama hizmet için uğraşıyoruz. Yani ne kar ne zarar, yüzde 50, başa baş durumdayız. Buradan İstanbul’a 250 TL’ye yolcu taşıyoruz. Daha önce 150 TL’ye götürüyorduk.”
Kaynak: Tigris Haber