Diyarbakır’ın Sur ilçesinde türkülere ve efsanelere konu olan tarihi Kırklar Dağı’nda, 6 yıl önce yapımına başlanan, daha sonra mahkemelik olan 725 lüks konut, 70 günlük bir çalışma ile tamamen yıkıldı. Konutların yıkılması ile türküde adı geçen, ‘Kırklar Dağı’nın düzü’ ortaya çıktı.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, “Ucube yapıların yıkılması sade bir yıkım değil, bu şehrin kültürüne ve mirasına sahip çıkmaktır” dedi. Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUMDER) Başkanı Kenan Aksu ise başından beri karşı oldukları konutların yıkılmasına sevindiklerini belirterek, Başkan Vekili Atilla’ya teşekkür etti.
Tarihi Sur ilçesinden geçen Dicle Nehri’ne hakim tepede bulunan ve türkü ile efsanelere konu konu olan tarihi Kırklar Dağı’nda, 6 yıl önce yapımına başlanan daha sonra mahkeme kararıyla inşaatı durdurulan 725 konutun yıkımı, bugün itibarıyla tamamlandı. Tartışmalar eşliğinde 6 yılda yapımı tamamlanan lüks konutlar, iş makineleriyle 29 Aralık 2017’de yıkılmaya başlanmıştı.
‘KIRKLAR DAĞI’NIN DÜZÜ YENİDEN ORTAYA ÇIKTI’
Dicle Nehri’ne ve tarihi surlara karşıdan bakan Kırklar Dağı’ndaki konutların yıkımının ardından moloz kaldırma çalışması başladı. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, yıkımın tamamlanmasını sosyal medya hesabından paylaştı. Atilla, Kırklar Dağı’nın efsanelere, türkülere konu olmuş, kentin kültür mirası olduğunu belirterek, “Yıkım çalışmalarının tamamlanması ile ‘Kırklar Dağı’nın düzü’ yeniden ortaya çıktı. Ucube yapıların yıkılması sade bir yıkım değil, bu şehrin kültürüne ve mirasına sahip çıkmaktır. Kırklar Dağı bu şehirde yaşayan herkesin ortak mirasıdır. Şehrimizin kadim kültüründe önemli bir yere sahip olan Kırklar Dağı, yeniden tüm Diyarbakırlıların olmuştur” dedi.
‘O KADAR KÖTÜ BİR GÖRÜNTÜSÜ VARDI Kİ’
DİKTUMDER Başkanı Kenan Aksu ise Kırklar Dağı’ndaki konutlar yapıldığında bunun yanlış olduğunu dillendirdiklerini, Kent Konseyi toplantılarında Büyükşehir Belediye eski Başkanı Osman Baydemir’e 3 toplantıda konuyla ilgili sorular sorduğunu söyledi. Kenan Aksu, şöyle konuştu: “Buraya verilen imar izninin mantığının açıklanmasını istedik. Baydemir bize ‘Benim keşkelerimin arasındadır’ diye bir yanıt verdi. O dönemde biz bunu yazdık, çizdik, kampanyalar ile tepkimizi gösterdik. O günden bugüne bir kamuoyu oluştu. Çünkü, Kırklar Dağı bizim için çok önemlidir. Diyarbakır bir seyir terasıdır ve bu konutları bu seyir tepesine saplanan hançer gibi görüyoruz. O kadar kötü bir görüntüsü vardı ki; Surların ve Hevsel Bahçeleri’nin silüetini bozuyordu. Eninde sonunda yıkılacak dedik ve yapılan yanlış imar yıkıldı. Türküde de diyor ya, ‘Kırklar Dağı’nın düzü, ziyaret çarptı bize’. Biz onların ziyareti olduk ve çarptık. Kamuoyu ve sivil toplum ile yıktırdık. Bizim için önemli bir yer. Çünkü Kırklar Meclisi’nin toplandığı, Kırklar Kilisesi’nin olduğu, orada önemli bir evliyanın makamı olduğunu biliyoruz. Bu yıkıldıktan sonra önemli olan tarihi ve kültürel dokusuna uygun yapının yapılmasıdır. Bununla ilgili endişelerimiz var. Kırklar Dağı’nı Belediye Başkanımız, yani kayyum yıktı; biz teşekkür ediyoruz.”
Aksu, Suriçi’nde kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan yerlerde kentin tarihi dokusu ve mimarisini yansıtmayan betonarme evler yapıldığını da ifade ederek, “Onların da yıkılması için gereken girişimlerde bulunduk. Konu ile ilgili dava açacağız. Çünkü Sur’da yapılan yapılar, kentin tarihi ve kültürel yapısına uygun değil. Betonarme bir yapı yapılıyor, taşlarla kaplanıyor. Kimseye sormadan, kendilerine göre iş yapmışlar. Korkunç kötü bir yapılaşma var, şu anda Alipaşa Mahallesi’nde devam ediyor. Tepkimizi gösterdik, dönemin Bakanı Mehdi Eker, bakanlar ve milletvekilleri yanlış yapıldığını söylemelerine rağmen ne hikmet ise halen devam ediyor. Diyarbakır’ın sit alanı olan yerlerinde suç işleniyor. Yapılan yanlıştır ve mahkemeye vereceğiz. Biz bilirkişi ile oluşan bir heyet ile bu işlerin yapılmasını istiyoruz” dedi.