Diyarbakır’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmada tutuklanan ve TSK’dan ihraç edilen eski Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Ceyhun Keleş’in, 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında açılan davada yargılanmasına başlandı.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada Keleş ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Keleş, 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına etkin pişmanlık yasasından faydalanmak için FETÖ yapılanmasında bağlantısı bulunan kişilere ilişkin ifade verdiğini belirtti.
Keleş’in savcılıktaki ifadesi avukatı aracılığıyla dava dosyasına konulması için mahkemeye sunuldu.
“İçki içen personel ile arkadaşlık kurulması istenir”
Söz konusu ifadede FETÖ yapılanmasına ilişkin bilgi veren Keleş, şunları kaydetti:
“Tedbir amaçlı olarak içki içen, İslam dinine yakışmayacak davranışlarda bulunan personel ile arkadaşlıklar kurulması istenir, bu şekilde dışarıdan gözlemlendiğinde cemaat ehli birinin onlara yakın intiba oluşturması tavsiye edilirdi. Bir ilden başka bir ile tayini çıkan TSK personeli, ilişik kesmeden önce gideceği ilde kendisinden sorumlu olacak, gelen ‘abi’ ile tanıştırılırdı. Atandığı ile gideceği tarih belirlenir, o tarihte mevki verilir, o mevkiye gelinip beklenerek buluşmanın gerçekleşmesi sağlanırdı. Jandarma personeline görev yaptığı yerde içine sim kartı takılmış ve rehberine sadece kendisinden sorumlu olan abinin numarası kaydedilmiş bir telefon verilirdi. Bu telefonla sadece o abi ile görüşme yapılırdı. Atama döneminde verilen telefon yine eski abiye iade edilir, bunun yerine kendisinden sorumlu olacak yeni abinin numarasının kayıtlı olduğu bir telefon verilirdi. Sohbete gidilirken kendi telefonumuzun eve bırakılması tavsiye edilirdi.”
İfadesinde fotoğraf teşhisi ve yer bildirimlerinde bulunduğunu aktaran Keleş, buna ilişkin bir işlem yapılıp yapılmadığını bilmediğini öne sürdü.
“ByLock’u kullanmış olabilirim”
İfadesini hiçbir baskı ve tehdit altında kalmadan verdiğini belirten Keleş, duruşmada şu savunmayı yaptı:
“İlk başta etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istemedim. Ancak sonrasında savcılığa tüm bildiklerimi anlattım. Bu yapıyla son 11-12 ay boyunca bir bağım yoktur ve görüşmüyordum. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Telefonuma ByLock programını yüklediğimi hatırlamıyorum. Bu davalar açıldıktan sonra ByLock programının açılış simgesini gördüm. Bu programı kullanmış olabilirim. Bu nedenlerle tahliyemi talep ediyorum.”
Cumhuriyet savcısı, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin bulunması, ByLock raporunun bulunması ile tutuklulukta geçirdiği sürenin dikkate alınarak tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Sanığın, “etkin pişmanlık hükümleri”nden tahliye talebini reddeden mahkeme, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması ve delillerin henüz toplanmamış olmasını gerekçesiyle, tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
3 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor
İddianamede, görevden uzaklaştırılan Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Hasan Ceyhun Keleş hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, ” Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” ve ” Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, Keleş’in, darbe teşebbüsünün gerçekleştiği gece gelişmeleri takip ederken üzerinde şort ve tişört bulunduğu ortaya çıkmış, Keleş buna ilişkin, “Gelişmeleri şort ve tişörtle takip etmemin sebebi her an bir gelişme olabilme ihtimaline binaen sürekli telefon görüşmesi yapıyor olmamdı. Yoğun görüşmeler yapıyordum ve giyinmeye fırsat bulamadım.” ifadelerini kullanmıştı.