Özel Bağlar Hastanesi’nden Diyetisyen Evin Güney, Dengeli ve Sağlık Beslenmenin Korana(Covid-19) virüsüne karşı korunmanın önemine değindi. Korunmanın her zaman tedaviden üstün olduğunun unutulmaması gerektiğine değinen Diyetisyen Güney, “Bu yüzden hastalanmayı beklemeden kendimize dikkat etmek oldukça önemlidir. Hipokrat’ın dediği gibi ”Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” dedi.
Bağlar Özel Hastanesi’nde görev yapan Diyetisyen Evin Güney, Koronavirüsüne karşı önlemleri ile dengeli ve sağlık beslenmenin koruyuculuğunu değerlendirdi.
“KORONAVİRÜSÜ SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONUDUR”
Diyetisyen Güney, Ocak 2020‘den itibaren Türkiye’de ve tüm dünyada gündemde olan Korona virüsünün, solunum yolu enfeksiyonuna karakterize bir virüs olduğunu hatırlatarak, “Hasta kişilerin öksürme veya hapşırmayla ortaya saçtığı damlacıklar yoluyla bulaşır. Belirtileri, ateş, öksürük, solunum sıkıntısı ağır vakalarda da zatürre ağır solunum yetmezliği ve böbrek yetmezliğidir” diye konuştu.
“TEMEL HİJYEN KURALLARINA DİKKAT EDELİM”
Virüsten korunmak için öncellikle temel hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Diyetisyen Güney, şöyle dedi:
“Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol içerikli el antiseptiği kullanılmalı. Kirli ellerle ağız, burun ve gözlere dokunulmamalı. Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık mendille kapatılmalı kullanılan mendil başka bir yere temas etmeden çöpe atılmalı. Mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılmalı. Tokalaşma ve sarılmadan kaçınılmalı olabildiğince kalabalık ortamlardan uzak durulmalı. Kapalı alanlar sık aralıklarla havalandırılmalı. Gribal enfeksiyon geçirenler maske kullanmalı”
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK BAZI BESLENME ÖNERİLERİ
Diyetisyen Evin Güney, Bu dönemde temel hijyen kurallarına dikkat etmenin yanında bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besinlerle beslenmemiz virüsten korunmak için oldukça önemli olduğunu belirterek, “ Günlük 5-6 porsiyon meyve ve sebze tüketilmelidir. Özellikle C vitamin içeriği yüksek olan turunçgiller, kivi ananas, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi artırılmalıdır. Doğal antibiyotik olarak bilinen soğan ve sarımsağı yemek sofralarında eksik edilmemelidir. Günlük beslenmede kaliteli protein kaynaklarına yumurta, peynir ve et türevlerine yer verilmelidir. Haftada en az 2 defa kurubaklagil ve haftada en az 2 defa balık tüketilmelidir. Probiyotik açısından zengin yoğurt, kefir, peynir tüketimi artırılmalıdır. Günlük bir avuç tuzsuz kavrulmamış yağlı tohumlar tüketilmelidir.. Yemeklerde hayvansal kaynaklı yağlar yerine zeytinyağı tercih edilmelidir. Kızartma yerine haşlama fırında veya ızgara pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirecek günlük en fazla 2 fincanı geçmeyecek şekilde ıhlamur, nane limon, kuşburnu veya rezene çayı tüketilmelidir. Günde 2.5-3 litre su içilmelidir. Günde 6 saatten az 9 saatten fazla uyunmamalıdır. Bağışıklık sistemimizi düşürecek çok düşük kalorili diyetler uygulanmamalıdır” diye konuştu.
“KORUNMA HER ZAMAN TEDAVİDEN ÜSTÜNDÜR”
Güney, Bunların yanında sebze ve meyvelerin tüketilmeden önce muhakkak bol suyla yıkanması gerektiğinin altını çizerek, Hayvansal kaynaklı besinlerimizi iyice pişirilmeli. Az pişmiş veya çiğ tüketmemelidir. Unutmayın ki korunma her zaman tedaviden üstündür. Bu yüzden hastalanmayı beklemeden kendimize dikkat etmek oldukça önemlidir. Hipokratın dediği gibi ”Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” dedi.
Sait BAYRAM’ın Haberi