Diyarbakır Dicle Üniversitesi yerleşkesinde izinsiz nevruz gösterisi yaptıkları iddiasıyla 12 öğrenci hakkında çeşitli suçlardan 8 yıldan 27,5 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İddianamede, öğrencilerden Hüseyin K. ve Suat Mustafa Ş.’nin olay günü gerilla marşı olarak adlandırılan, cebir, şiddet, tehdit çağrılarının bulunduğu marşı, ıslık çalmak suretiyle seslendirerek, terör örgütü propagandası suçu işledikleri kaydedildi.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi önünde, 20 Mart 2017 günü izinsiz Nevruz gösterisi yapılacağı ihbarı üzerine polis ekipleri tarafından güvenlik önlemi alındı. Önlem alan polis ekipleri, bir grup öğrencinin fiziki müdahalesine maruz kalınca, olaya müdahale etti. Gözaltına alınan ifadelerinin ardından serbest bırakılan 17 öğrenciler hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. İfadeleri alınan öğrenciler, polise saldırmadıklarını öne sürdü. Öğrencilerden 5’i hakkında takipsizlik kararı verilirken, 12 öğrenci hakkında ise ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek’, ‘Silahlı terör örgütü adına suç işleme’ ‘Görevli memura mukavemet’ ve ‘Terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçlamalarıyla 8 yıldan 27.5 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
GERİLLA MARŞIYLA ÖRGÜT PROPAGANDASI
İddianamede, şüphelilerden Suat Mustafa Ş. ve Hüseyin K., diğer suçların dışında, cebir, şiddet, tehdit çağrılarının bulunduğu marşı, ıslık çalmak suretiyle seslendirerek, ‘terör örgütü propagandası’ yapmakla suçlandı. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, olaya ilişkin kamera kayıtlarında, polis memurlarının izinsiz toplanan grubu dağıtmak istediği sırada, 4 şüphelinin polise karşı fiziki müdahalede bulunduğu, Suat Mustafa Ş.’nin polise karşı direnmesi üzerine diğer şüphelilerin de direnmeye başladıklarının görüldüğü belirtildi. Olay günü terör örgütü YDG-H’nin Diyarbakır’da yapılacak nevruz etkinliğini bahane ederek ders boykotu içeren çağrısı üzerine şüphelilerin izinsiz bir şekilde toplandığını belirten savcı, grubun dağılmaması üzerine güvenlik kuvvetlerinin müdahale ettiğini ifade etti.
Şüpheliler Hüseyin K. ve Suat Mustafa Ş.’nin olay günü gerilla marşı olarak adlandırılan, içerisinde terör örgütü propagandası mahiyetinde cebir, şiddet, tehdit çağrılarının bulunduğu marşı ıslık çalmak suretiyle seslendirdiğini kaydeden savcı, bu iki şüphelinin ayrıca ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan da cezalandırılmasını istedi. Olay sırasında görevli olan polis memurları da aynı yönde ifade verdi.
‘ÖRGÜT MARŞI OLDUĞUNU BİLMİYORDUM’
Islık çalarak örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan da dava açılan Suat Mustafa Ş. iddianameye yansıyan ifadesinde, “Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyim. Olay yerinden geçtiğim sırada sivil giyimli bir kişi yanıma gelerek, polis olduğunu söyledi ve kolumdan tutup götürmek istedi. Kendisine kimlik sordum, ancak göstermedi. Sonra 4-5 polis beni alarak götürdü. Polis memurlarının yüzüne karşı tahrik edici bir şekilde herhangi bir örgüt marşını ıslıkla çalmadım. Bir Kürt sanatçının şarkısını ıslık olarak söylüyordum. Bu şarkının örgüt marşı olup olmadığını bilmiyorum” dedi.
12 öğrencinin yargılamasına önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.