Şeyh Said’in isminin bazı cadde, sokak ve yapılara verilmesinden rahatsız olan Vatan Partisi Diyarbakır İl temsilcisinin, Diyarbakır’ın Dağkapı Meydanı başta olmak üzere cadde, sokak ve çeşitli yapılarda bulunan “Şeyh Said” isminin kaldırılması talebiyle Diyarbakır Valiliğine yaptığı başvuruya, Diyarbakır’daki siyasi parti temsilcileri, İslami STK ve dernekler ile vatandaşlar tepki gösterdi.
Vatan Partisi Diyarbakır İl temsilcisinin, Diyarbakır’ın Dağkapı Meydanı başta olmak üzere cadde, sokak ve çeşitli yapılarda bulunan “Şeyh Said” isminin kaldırılması talebiyle Diyarbakır Valiliğine yaptığı başvuruya birçok kesimden tepki yağdı.
KASIM: “AMAÇ PROVOKASYON YARATMAK”
Vatan Partisi’nin Valiliğe gönderdiği dilekçeye karşı çok sert açıklamada bulunan Şeyh Said Derneği Başkanı Mehmet Fırat Kasım; “Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek, görev olarak her zaman ortalığı karıştırmak, Kürt imha ve inkarı üzerine politika üretmek, provokasyon yaratmaktır. Partinin Diyarbakır’daki temsilcisini tanımıyorum ama böyle bir girişimde bulunmuş olması beni üzmüştür. Bu nasıl Diyarbakırlılıktır. Biz hiçbir zaman taviz vermedik ve mücadelemizi vereceğiz. Kürt halkının yüreğinde bu değerli insanlar yatıyor. Elbette ki cadde ve sokaklara bu değerli insanların isimlerini verecektir. Ama bunların yaptığı tamamen ortalığı karıştırmaktır ve biz bunların karşısında yekvücut olarak duracağız. Meydanlarda da bunu haykıracağız. Biz, Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması için de girişimlerde bulunmuşuz. Bu konuda birçok sivil toplum kuruluşunun desteğiyle bir komisyon kurduk. Bunların yaptığı hukuki olup olmadığına bakılmaksızın Şeyh Said ve arkadaşları bizim değerlerimiz olduğu unutulmamalıdır. Şeyh Said ve dava arkadaşlarının yolu yolumuzdur. Kürtlerin aklı bu girişimle birlikte inşallah başına gelir. 100 senedir imha ve inkâr politikaları yürütülüyor ama bu işin sonu yoktur. Kürt halkı vardır ve bu bölgenin sahibidir. Yüzyıllardır bölgesiyle de iyi geçinen, kendi geleneğine, örf ve adetlerine sahip çıkan bir halktır. İsimlerin kaldırılması yönünde bir girişimde bulunulması halinde hukuki olarak haklarımızı kullanacağız” dedi.
CEYLAN: “ŞEYH SAİD TARİHSEL DEĞERİMİZDİR”
Şeyh Said’in Kürtlerin tarihsel değeri ve kutsalı olduğunu belirten HDP Diyarbakır İl Başkanı Zeyyat Ceylan ise; “Şeyh Said ve etrafındaki kişiler bizim tarihsel değerlerimizdir ve güncelliklerini de her Kürt için kutsiyet derecesinde sürdürüyorlar. Onun için kimsenin Kürtlerin kutsiyetleriyle ilgili ileri geri konuşma, onlara hakaret etme, onlara karşı mücadele yürütme gibi bir hakkı hukuku olmadığı gibi Kürtler buna riayet de etmez. Vatan Partisi’nin zaten üstlendiği görev ve misyon, Doğu Perinçek’in üstlendiği misyon ve görev ortalığı bulandırmaya yönelik olduğu için burada provoke etmeye, halkları karşı karşıya getirmeye yönelik bir girişimdir. Kürt halkının değerlerine hakaret ederek Kürt sorununu kimse çözemeyeceğini iyi bilmelidir. Kürt halkıyla kardeşlik bağını kimse kuramaz. Kürtler, kendisine hakareti şimdiye kadar kabul etmediği gibi bu saatten sonra da asla kabul etmeyecektir. Onu her zaman kutsiyet derecesinde değerlendirip koruyacağız. Şeyh Said ve arkadaşları bu coğrafya için büyük bedeller ödemiş şahsiyetlerdir. Kimsenin kolay bir şekilde onlara kolayca dil uzatmasına ve hakaret etmesine izin vermeyeceğiz. Biz değerlerimize başkalarının yaklaşımı üzerinden değil de kendi perspektifimiz üzerinden yaklaşım sergileyip kendi perspektifimizden siyaset yürütürüz. Mücadelemizi de bunun üzerinden yaparız. Kutsi değerlerimize yönelik yaklaşımımızda bu temeldedir. Şeyh Said’e bakış açımızda her zaman bizim pirimizdir. Bundan sonra da pirimiz olmaya devam edecektir. Bundan sonra da her koşulda biz o değerlerimize sahip çıkacağımızı belirtmek istiyorum” diye konuştu.
ERDEM: “BU GİRİŞİMİN KARŞISINDAYIZ”
Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ali Erdem ise; “Bu gibi tartışmaların toplumumuzda ortamı germekten başka sunacağı bir sonuç yoktur. Halk için kabul edilmiş bazı değerler vardır. Siz bunları yok saymaya, izlerini silmeye kalktığınız zaman karşılaşacağınız duruş aşikârdır. Yakın bir zamanda başka bir parti Diyarbakır’da bir sahabe adını taşıyan bir caddede isim değişikliği yapma girişiminde bulunması halk nezdinde yine aynı hüsranla neticelendirildi. Demem o ki Şeyh Said bu halkın sembolleşmiş bir değeridir. Bunu kaldırmak, unutturmak, sildirmek isteyen simgelerle değil buyursun zihinlerle mücadele edip silmeye çalışsın. Bu ülke tarihi boyunca hep simgelerle, sembollerle mücadele ederek çok şey kaybetti. Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanı olarak bunu net olarak ifade ediyorum, bu girişimin karşısındayız” dedi.
AKTAŞ: “ŞEYH SAİD’E İADE-İ İTİBAR YAPILMALIDIR”
Geçmişte yapılan bir çok hatanın halk ile devleti karşı karşıya getirdiğini aktaran HÜDAPAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş da, Valilik ile Büyükşehir Belediyesinin böyle bir hataya düşmemesi gerektiğini söyledi. Aktaş, “Öncelikle bu yöndeki başvurunun bölge halkı nazarında hiçbir kıymet-i harbiyesinin olmadığını ifade etmek isterim. Biz HÜDA PAR olarak Şeyh Said efendinin, büyük bir din alimi olduğuna inanıyoruz. Osmanlı’dan sonra yeni kurulan devletin, halkın inancını ve kimliğini yok sayan yanlış uygulamalarına karşı çıktıkları için Kemalist sistem tarafından hain ilan edilerek katledildiğine inanıyoruz. O dönem bu uygulamalara karşı çıkan ve eleştirenlerin hemen hepsi hain ilan edilerek İstiklal Mahkemeleri tarafından ya darağaçlarında idam edildiler ya da sürgüne gönderildiler. İskilipli Atıf hoca, Şeyh Said, Seyyid rıza ve Bediüzzaman Said Nursi bunlardan bazılarıdır. Hain tabiri göreceli bir tabir olup kişiye göre değişir. Kime göre hain, ona bakmak lazım. Sözü edilen bu mütedeyyin şahsiyetler, halkımız tarafından sevilen, sayılan ve değer verilen itibar sahibi şahsiyetlerdir. Onlara hain diyen malum kişilerin ise dindar halk nazarında hiçbir kıymetleri yoktur. Yaptıkları provokatif bir girişimdir. Bu günün devlet yetkilileri toplumsal barışı sağlamak için geçmişin yanlışlıklarını telafi etmeli ve halk ile devleti barıştıracak adımlar atmalıdır. Bunun için de yapılan yanlışlardan dolayı devlet adına özür mahiyetinde müspet adımlar atmalıdırlar. İstiklal Mahkemeleri’nin idam ettirdiği İskilipli Atıf Hoca için yetkililerce özür dilendi ve ismi bir üniversiteye verilerek iade- i itibar yapıldı. Dersim katliamı ile ilgili büyük hataların yapıldığı devletin zirvesinden dile getirilerek yarım ağızla da olsa özür dilendi. Şeyh Said, Bediüzzaman Said Nursi ve Seyyid Rıza gibi mütedeyyin şahsiyetlere yapılan zulümlerden dolayı da özür dilenmeli ve mezar yerleri açıklanmalıdır. Bu manada Şeyh Said’in adının idam edildiği meydana verilmesi halk tarafından olumlu bir adım olarak kabul edilmişti. Şimdi ise malum bir partinin bazı yetkililerinin tarafında Şeyh Said’in isminin meydan ve sokaklardan kaldırılması yönünde provokatif bir başvuru yapılmıştır. Valilik ve Büyükşehir Belediyesi kesinlikle böyle bir tuzağa düşmemelidir. İhtimal vermemekle beraber malum partinin bazı yetkililerinin gündeme gelmek için vermiş olduğu dilekçenin kayda alınması büyük bir hata olacak ve toplumsal barışa zarar verecektir. Sonuç olarak; ilimizdeki Şeyh Said meydanı adının değiştirilmesi yönünde olası bir kararı kabul etmeyeceğimizin de herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.”
BOZAN: “PERİNÇEK ZİHNİYETİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ise; “Osmanlıyı 600 yıl bir arada tutan İslami değerlerdi. Bilindiği gibi Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, İslam’ın birçok kaide ve kuralları tek tek kaldırıldı. Yerlerine Avrupa’dan ithal edilen kanunlar konuldu. Medreseler, dergahlar tek tek kapatıldı. İslam’la ilgili olan nişaneler ortadan kaldırıldı. İşte Şeyh Said tüm bu olanları görüyordu ve onun için kıyam etti. Şeyh Said kıyamı herhangi ırkçı bir kıyam değildi. Bütün endişesi İslami değerlerin zarar görmesi idi. Bunu kendisi de idama götürülürken şöyle ifade etmiştir. ‘Benim bu değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki, mücadelem Allah ve dini içindir.” Dolaysıyla Diyarbakırlılarda dinini seven Müslümanlar olarak bu şahsiyete sahip çıkmış ve bazı yerlere ismi verilmiştir. Vatan Partisi’nin yaptığı müracaatın halkın yanında hiç bir değeri yoktur. Bu girişim, Doğu Perinçek ve partisinin kendi zihniyetlerini yeniden ortaya koyma girişiminden başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.
ELÇİ: “ŞEYH SAİD’İ ANMA ETKİNLİKLERİ DÜZENLENMELİDİR”
Medrese Âlimleri Vakfı (MEDAV) Başkanı Tayyip Elçi de; Şeyh Said’i anma etkinlikleri düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Elçi; “Şeyh Said ırkçı ve Kürt milliyetçisi değil, bir islam savunucusu ve islam önderidir. Yakın tarihimizde onu bir Kürt isyancısı veya ırkçı diye tanımlayanların kendisine attığı bir iftiradır. Şeyh Said’in kıyamı, islam hükümlerinin kaldırıldığı bir dönemde ona karşı bir mesuliyetini ve sorumluluğunu yerine getirmek üzere tepkisini dile getirmiş. Kendisi de işin bu boyutlara gelmesini istemediği halde bir takım komplolara kurban gitmiştir. Şeyh Said’i bir isyancı ve ya Kürt milliyetçisi olarak görmek kesinlikle bir iftiradan ibarettir. Şeyh Said, bizim bölgemizin sevilen sayılan bir önderidir. Müslüman camianın ve Kürt halkının itibarlı sevilen ve sayılan şahsiyetlerindendir. Ezelden beri çocuklarına Şeyh Said adını koyan aileler vardır ve halende koyulmaya devam ediliyor. Çocuklara Said ismi konulduğu gibi meydan, cadde ve sokaklara da Şeyh Said isminin konulması kadar doğal bir şey yoktur. Mekânlara isminin konulmak üzere hayırla yâd edilmesi bundan önce olduğu gibi bundan sonra da inşallah devam edecektir. Bazılarının bunun isminin bazı mekânlardan silinmesine yönelik girişimlerini şiddetle kınıyorum. Bu girişimle Şeyh Said nazarında bir İslam önderine ve dolayısıyla da İslam’a karşı kinlerini ortaya koymuş oluyorlar. Bu kesinlikle kabul edilemez ve bunu şiddetle kınıyorum. Bende buna karşın şu teklifte bulunmak istiyorum. Şeyh Said isminin cadde, sokak ve mekânlara verilmeye devam edilmesini aynı zamanda da gerçek kimliğini yâd etmek, kendisini anma etkinlikleri, kısa film ve sempozyumların düzenlenmesini istiyorum. Gerçek kimliğiyle tanıtılmasına ve yakın tarihimizden birçok konuda olduğu gibi gerçeklerin çarpıtıldığını ortaya koyacak faaliyetlerin olması gerektiği gibi cadde, sokak, mekânlara isminin verilmesine inanıyorum. Bu başvuruyu yapanları şiddetle kınıyorum ve bunun da kaale alınmayacağını umarım. Valimizin de halkımızın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak gereken adımı atacağına olan inancım tamdır” sözlerini kullandı.
ÖZER: “ŞEYH SAİD İSLAM VE KÜRTLERİN İZZETİDİR”
İttihadul Ulema Genel Sekreteri Muhammed Özer ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Şeyh Said Hazretleri’nin hem İslam’ın hem de Kürtlerin izzeti olduğunu belirtti. Özer; “Duyarlı STK’ların girişimleri neticesinde Diyarbakır’ın bazı yerlerine Şehit Şeyh Said Efendi’nin ismi verilmişti. Bu durum, karanlık dönemlerin baş aktörü, sözde legal özde illegal yapıyı rahatsız etmiş olsa gerek. Şeyh Said Hazretleri hem İslam’ın hem de Kürtlerin izzetidir. O’nun davası i’la-i kelimetullah içindi. Rahatsız olan din ve millet düşmanlarının halkımızın değerlerini yok sayma, karşı çıkma hakkı yoktur. Malum yapının bu girişiminin sonuç vermemesi için duyarlı Sivil Toplum Kuruluşlarını şimdiden sorumluluk almaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.
GÖKDEMİR: “ŞEYH SAİD‘İN MEZARININ ORTAYA ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ”
Diyarbekir İnanç özgürlüğü Platformu Koordinatörü İbrahim Gökdemir de; “İslam kültür medeniyetinde önemli bir konuma sahip Diyarbekirimiz, ‘Peygamberler ve Sahabeler Diyarı’ olarak bilinmektedir. Âlimlerde Peygamberlerin varisleridirler. Rahmet, minnet ve saygı ile andığımız Şeyh Said, bölgemizde İslam medeniyetinin yetiştirmiş olduğu önemli alimlerden ve şahsiyetlerinden biridir. ‘Lüzumsuz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak benim mücadelem, Ölümüm Allah ve Din içindir’ şiarı ile İslam medeniyetinin günümüze taşınmasında önemli bir rol oyarmıştır. Bu anlamda bu tür önemli şahsiyetlerin hayatları, mücadeleleri sonraki nesillere aktarılmasında, kültürel değerlerin yaşatılmasında çok büyük bir önem arz etmektedir. Müslüman Kürt tarihinde önemli bir şahsiyet olan Şeyh Said isminin şehrimizin herhangi bir mahallesine, caddesine ve ibadet merkezlerine verilmesi en doğal bir uygulamadır. Geçmiş yıllarda duyarlı sivil toplum kuruluşların halkımızın talebi ve önerisi ile bu önemli şahsiyetin ismi şehit edildiği meydana ad olarak konulmuştur. Bunun ardından devletin Kürt Milleti barışması ve kaynaşması açısından Şeyh Said’in iadeyi itibarları ve metfun oldukları mezar yerlerinin ortaya çıkarılması gerekirken ne yazık ki çeşitli nedenlerden dolayı bu güne kadar bu durum ihmal edilmiştir. Müslüman Kürt halkımızın beklentisi tıpkı tarihe mal olan önemli şahsiyetler gibi rahmetli Şeyh Said’in de itibarının iadesi ve mezarının ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu anlamda bölgenin ve Müslüman Kürt halkının mahşeri vicdanında önemli bir konuma sahip olan rahmetli Şeyh Said’in ismine yönelik hazımsızlığını kınıyoruz. Geçmişimize ait kültürel ve medeniyet değerlerimizden bihaber yeni nevzuhur ve değerlerinin kader kıymetini bilmeyen körü körüne batıcılığı savunan, halkı ayrıştıran ve huzursuzluğa sevk eden kişilerin bu girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Diyarbakır İnanç özgürlüğü Platformu olarak valimizin bu şehre kattığı ve değerlerimizi sonraki nesillere aktarmadaki özveri ve duyarlılığını takdirle karşılıyoruz. Özelikle amaç, gayeleri ve niyetleri saklı olan, halkın değerleri ile hiçbir şekilde örtüşmeyen ideolojik saplantılar içerisinde olan bu tür hezeyanlara fırsat verilmemesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
BARAN: “BAŞVURUNUN AMACI BÖLGEDE SIKINTI ÇIKARMAKTIR”
Anadolu Gençlik Derneği Tanıtım Medya Başkanı Ahmet Baran ise, “İslam’a ve İslami değerlere düşmanlığı ile bilinen bazı kendini bilmez parti ve uzantıları sürekli Müslüman coğrafyadaki halkın nabzını ölçmektedir. Söz konusu Vatan Partisi ve uzantıları şunu iyi bilmelidir ki, Diyarbakır Müslüman bir kenttir. İdam edilmeden hemen önce “Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir.” sözleriyle bizlerin hafızasına yer edinen Şeyh Said efendidir. Kalbimizde yer alan bir ismi önce kalbimizden söküp almanız gerekiyor. Siz ne yaparsanız yapın bizler Şeyh Said ismini kaldırmanıza izin vermeyeceğiz. Bu başvurunun asıl amacı bölgede sıkıntı yaratmak, kendilerine nasıl bir pay çıkarmanın derdindeler. Biz meydanı bunlara bırakmayacağız. Şeyh Said ismine sahip çıkacağız. Şeyh Said bu halkın değeridir. Bu değere sahip çıkacağız.”
Seyfettin EKEN’in Özel Röportajı