Diyarbakır’daki Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ve siyasi parti temsilcileri, Dicle Üniversitesi’nin yeteri kadar etkili olamadığı gerekçesiyle yeni bir üniversitenin kurulmasını istedi.
Milliyetçi Haraket Partisi (MHP) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp; Diyarbakır’ın ikinci üniversiteye ihtiyacı olduğunu söyledi. Kayaalp, “Diyarbakır, bugün 2 milyon nüfusa yaklaşmış bir kent ve Türkiye’nin de sayılı kentleri arasında olmasına rağmen sadece Dicle Üniversitesi var ve bu üniversitede sadece 30 bin civarında öğrencimiz var. Böyle bir nüfusa sahip Diyarbakır gibi bir kentin bu kadar öğrencisinin olmaması gerekir. Burası eskisi gibi cazibe merkezi ve öğrenci kenti olması için ikinci bir üniversitenin yapılması gerekiyor” dedi.
“DÜ KENTTEN UZAK, ÖĞRENCİLERİN FAYDASINA DEĞİL”
Dicle Üniversitesi’nin (DÜ) kentten uzak olduğunu belirten Kayaalp, ”Bugün Dicle Üniversitesi kentten uzak olduğu için kentimize okumaya gelen öğrencilerimize faydası istenilen düzeyde değil. Diyarbakır’a yapılacak yeni üniversitenin kent merkezine yakın bir yerde ve esnafımızın da batıdan gelen öğrenci kardeşlerimizle haşır neşir olduğu, doğu-batı arasında ilişkilerin yeniden üst düzeye çıktığı ve Diyarbakır’ın adının bilimle, eğitimle ve cazibe merkezi olduğu bir kent olması açısından elbette önemlidir. Biz MHP olarak Diyarbakır halkının yararına ve tarihinin hak ettiği şekilde olan projelere her zaman destek olacağız” şeklinde konuştu.
KAYA: “VAKIF ÜNİVERSİTESİNE İHTİYAÇ VARDIR”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya da, üniversitelerin, bir kentin gelişiminde önemli bir aktör olduğunu belirterek, “Özellikle kent dışından gelen öğrenci sayısı oranının yüksekliği, bunda önemli bir rol oynar. Ama maalesef Dicle Üniversitesi’ne baktığımızda yüzde 90 civarında kendi öğrencilerinin olduğunu görüyoruz. Başka illerden öğrenci çekme işi yok. Bu da Diyarbakır’da ikinci bir üniversite ve bunun da vakıf üniversitesi olarak kurulması zorunluluğu doğurmaktadır” diye konuştu.
“BİZ SADECE GEREKLİ İZİNLERİN VERİLMESİNİ BEKLİYORUZ”
15 binden fazla bölge insanının üniversite okumak için KKTC’ye gittiğini belirten Kaya, “Bölgemizde 15 binden fazla insanımız üniversite okumak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gidiyor. Bir o kadar öğrencimiz de Avrupa ve komşu ülkelere gidiyor. Bunlar ortadayken biz DTSO olarak Diyarbakır’da bir ticaret ve ekonomi üniversitesinin kurulması için bir yıldır bir süreç başlattık. Odalar ve Borsalar Birliği de bu kurmayı düşündüğümüz vakıf üniversitesinin içerisinde olacak. Bu konuda YÖK Başkanı ve Cumhurbaşkanına bu işin acilen çözülmesi gerektiğiyle ilgili kamuoyundan destek bekliyoruz. TOBB, DTB ve DTSO olarak ortaklaşa açacağımız bir üniversitede kamuoyu baskısıyla en kısa sürede bunu hayata koyacak gücümüz var. Biz sadece gerekli izinlerin verilmesini bekliyoruz. Bu konuda eğitim vakfı da kurduk. Üniversitenin kurulması için YÖK Başkanı’ndan gerekli izinlerin çıkmasını bekliyoruz. Valimizden de bu konuda gerekli destekleri alıyoruz” şeklinde konuştu.
CEYLAN: “DİCLE ÜNİVERSİTESİ DİYARBAKIR’IN SORUNLARINDAN UZAKTIR”
Türkiye’deki üniversitelerin içeriğinin boşaltıldığını belirten HDP İl Başkanı Zeyyat Ceylan; “Eğitim ve sağlık, toplumlar için en başat konulardır. Toplumların kalkınması, toplumsal barışlar ve paylaşımların, kültürel değerlerine sahip çıkılması, bilimsel davranıp bilime sahip çıkılması açısından önemlidir. Üniversiteler, eğitim ve bilimin geliştirildiği, aynı zamanda toplumsallaşmaya çalışıldığı yer olması gerekirken maalesef ülkemizde bugün üniversitelere ideolojik yaklaşıldığı için rant alanlarına dönüştürülmüştür. Dünyadaki üniversite kavramı ve onun içini doldurma boyutu maalesef bizdeki üniversitelerin içinin doldurulması, bu içeriğin toplumsallaştırılması, o toplumsallığın tekrar üniversiteye etki etmesi tamamıyla ortadan kaldırılmıştır. Üniversiteler, bugün toplumsal sorunlarla uğraşan, bilim üreten, topluma hizmet eden yerler olması gerekirken bugün bu durumdan çok uzaktırlar. Diyarbakır, bizim için çok önemli bir kenttir. Eğitime çok önem veriyoruz ama maalesef Diyarbakır’daki eğitim kurumları ve özellikle de üniversite şehirden kopuk bir hayat yaşıyor. Dicle Üniversitesi, sanki Diyarbakır’da değil de başka bir şehrin üniversitesiymiş gibi bir durumdadır. Dicle Üniversitesi, bugün Diyarbakır’ın hiçbir konusuyla ilgilenmiyor. Bunun için üniversitenin özerk yapısının geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi, sonrasında ise bilim yöntemlerinin toplumsallaşan bir noktaya evrilmesi, diğer noktada da öğrencilerin ve akademisyenlerin rahat hareket ettiği, polisin olmadığı, öğrencilerin düşünceleriyle rahat hareket ettiği bir üniversite ortamının kurulması gerekiyor. Böyle bir şey olursa üniversitemiz, halkın sorunlarına çözüm sunarak gelişir. Bugün bilimsel ve sosyal sorunlarımız olduğu halde Dicle Üniversitesi bunun içinde değildir. Bizim bilim dilin kullanmaktan ziyade siyaset üreten birdil kullanılırsa o zaman o eğitim kurumu siyasetçilerin egemenliğine girer. O siyasetçilerin de toplumsal çıkarlar konusunda üniversitenin bilim üretmesi gereken yerde o siyasilerin çıkarına hizmet edecek şekilde bir bilim üretimi ve söylem içerisine girer ki bu kesinlikle bize fayda getirecek bir üniversitenin ortaya çıkmasına engeldir. Bu hep sorunlarımızı çözmez hem de üniversitemizin zengin bir üniversite olmasını engeller. Elbette biz de Dicle Üniversitesinin ve akademisyenlerinin rahat bir ortamda çalışmasını, toplumsal konulara hizmet eden ve bilim üreten bir üniversiteye dönüşmesini elbette isteriz. Bizim çabamız da söylemimiz de bu doğrultuda olacaktır” diye konuştu.
SAYIN: “BATILI ÖĞRENCİLERİN GELMESİ TEŞVİK EDİLMELİDİR”
Diyarbakır’da yeni bir üniversitenin kurulması gerektiğini aktaran CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın; “Diyarbakır’a ikinci üniversitenin kurulması için CHP’li vekillerimizle bu konuda görüştüm. Politik midir bilmem ama 2 milyona yaklaşmış bir kent olan Diyarbakır’da sadece bir üniversite olup onun yarısı olmayacak bir nüfusa sahip örneğin Eskişehir’de bugün üçüncü üniversitenin açılacak olması bizim için büyük bir eksikliktir. Teknik bir sorun mu bilmiyorum ama ikinci bir üniversitenin açılmasından ziyade bunun teknik alt yapısını oluşturmamız gerekiyor. Bazı bölümler de bugün kapatılıyor. Dicle Üniversitesindeki öğrencilerin çoğu çevre illerden geliyor. Batı illerinden gelen öğrenci sayısı çok azdır. Batı illerinden gelen öğrencilerin gelmesinin teşvik edilmesi gerekiyor. Bu Diyarbakır için sosyal anlamda da önemlidir. Ben Aynı zamanda inşaat mühendisi olduğum için birinci üniversite teknik anlamda yetersiz ise ikinci bir üniversitenin kurulması gerekir. Buranın çalışmasını yaparak milletvekillerimize ileteceğim” şeklinde konuştu.
BOZAN: “DİYARBAKIR ÖĞRENCİ İLİ OLMAYA LAYIKTIR”
Diyarbakır’da ikinci bir üniversitenin kurulmasının elzem olduğunu aktaran Fesih bozan; “2 milyon nüfusa yaklaşan, çevre deki iller ile bölgenin en büyük ili olan Diyarbekirimiz, ikinci ve üçüncü üniversiteye elbette layıktır. Ancak öncelikle, en kısa zamanda mevcut Dicle Üniversitesi’nin eksikleri giderilmeli, eğitim seviyesi yükseltilmeli ve tercih edilen üniversite haline getirilmelidir. Sonrasında “Selahattin Eyyubi” adı verilecek ikinci bir üniversite açma çalışması başlatılmalıdır. Bilindiği gibi, 1974 yılında kurulmuş, 45 yıllık Dicle Üniversitesi’nin bugün yaklaşık 30 bin civarında öğrencisi var. Hâlbuki bugün belki 60-80 bin öğrencisi olmalıydı. Bu olmadığı gibi birçok bölüm de öğretim görevlisi olmadığı için kapatılmıştır. Ancak diğer taraftan da, üniversite açmakla beraber üniversitelerdeki eğitim kalitesini artırmak, mezunlarına istihdam imkânını sağlayacak yatırımları yapmak zorundayız. Eğer, ziraat mühendisi fırında, bilgisayar mühendisi danışmada, makina mühendisi cafede veya genel olarak üniversite mezunu asgari ücretle çalışacak işi bile bulamıyorsa 10 üniversite açsak ne olacak ki? Çocuklarımızı kişilik ve yeteneklerine göre yönlendirmek gerekir. Çünkü ülkemizin ara insan gücüne ve teknik kadrolara da ihtiyacı vardır. Herkes üniversite mezunu olmaya yönlendirildiği için, herhangi bir alanda mesleki tecrübe kazanamayan evlatlarımız, mezun olduğu alanında iş bulamayınca başka bir iş yapamaz hale geliyor. Ancak işsizlikten dolayı eline geçen işte çalışmak zorunda kalıyor, başarılı olamıyor ve sürekli iş değiştirmek mecburiyetinde kalıyor. Diyarbakır öğrenci ili olmaya layık, kültürel zenginliğiyle tarih kokan, misafirperver, cömert, mert, vefakâr vatandaşlarıyla yaşanabilecek en güzle illerimizden biridir. Bütün etkili ve yetkili siyasetçi ve bürokratlar bu anlamda gereğini yapmalıdır. Biz Saadet Partisi olarak, diplomalı işsizden, boş binalardan ve tabela üniversitelerinsen taraf değil, okuyan, sorgulayan bir gençlik, kaliteli bir eğitimden ve istihdam yaratan bir ekonomiden yanayız” sözlerini kullandı.