Diyarbakır’da yaşayan, 2 üniversite mezunu, 4 dil bilen Bayram Nar (35), iş bulamayınca mantı evi açtı. Üniversite eğitimi için bulunduğu Antalya’da uzun süre iş arayan Nar, açtığı mantı evinde 5 kadına da istihdam sağlarken, “Özellikle kadın emeğinden, kadın elinden çıkan lezzetleri insanlar tatsın istedik” dedi.
Bayram Nar, bir süre arayışta bulunduktan sonra iş bulamayınca memleketine dönüp kendi işini kurdu. Antalya Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ile Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümlerinden mezun olan, Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Almanca bilen Nar, memleketine döndükten sonra iş aramaya başladı. Nar, yaptığı iş başvurularından olumlu dönüş alamayınca kendi işini kurmaya karar verdi. Mantı evi açmaya karar veren Nar, istihdam ettiği 5 kadınla iş hayatına başladı.
Açtığı mantı evinin Diyarbakır’da ilk olduğunu söyleyen Nar, mantıları müşterilerin görebileceği bir alanda hazırladıklarını belirtti ve şunları söyledi:
“Yaz tatilinde Antalya’da özel sektörde çalışıyordum. Mutfak merakım vardı. Bazı sektörlerden çalıştıktan sonra bir süre sonra yurt dışına gittim. Orada mutfak eğitimi aldım ve Diyarbakır’a dönüş yapmaya karar verdim. Diyarbakır’a döndüğümde ne yapacağım üzerine aklımda bir fikir yoktu ama mini bir mutfak açma hayalim vardı. Mantı evi açmaya karar verdim. Bizim yörenin kültüründe olmayan, daha doğrusu pek tercih edilmeyen bir yemek kültürü”
“MUTFAĞIMIZI HERKES GÖREBİLİYOR”
İngilizce, Almanca, Türkçe ve Kürkçe bildiğini anlatan Nar, “3 yıldır mantı üretimi yapıyoruz. İnsanlara gelip, burada mantının nasıl yapıldığını görmelerini sağlıyoruz. Görselliğe özellikle çok önem veriyoruz. İnsanların gelip burada rahatlıkla aklında soru işareti bırakmadan yemek yiyebileceği bir yer. Mutfağımız açık, dışarıdan bakıldığında üretim yerimiz görünüyor. Şu anda üretim devam ediyor. Toplamda altı kişiyiz ama ilerleyen dönemde bu artış sağlanabilir. Onu artık süreç gösterecek. Aslında bu işin yelpazesi geniş. Belli başlı ev hanımları da bu işi yapıyor. Sonuç olarak iş yeri olarak düşündüğümüzde bizim tek olmamız ihtiyacı karşılamıyor kentte. Tabi ilerleyen zamanlarda üretim artarsa karşılayabileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
MASA VE SANDALYELERİ İNŞAAT PALETLERİNDEN YAPTI
İşyerindeki masa ve sandalyeleri inşaat paletlerinde yaptıklarını söyleyen Nar, “Burayı tamamıyla el emeğiyle yaptık. Duvardaki motiflerin hepsini biz yaptık. El emeği olsun dedik. Biraz da salaş olsun istedik. İnsanlar buraya gelince rahat hissediyorlar. İnşaatlarda aldıklarımızı burada değerlendirdik. Tekrar kullanıma çevirmiş olduk. Doğada hiçbir şey kaybolmuyor aslında her şey tamamen dönüşüm halinde kullanmayı bilirsek. Hiçbir şey gereksiz değildir. Gayet de güzel oldu. Umarım herkese de örnek olur” dedi.
‘HERKES KADIN ELİNİN LEZZETİNİ TATMALI’
İş yerinde kendisiyle beraber 5 kadının çalıştığını anlatan Nar, kadının elinde çıkan lezzeti herkesin tatması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Özellikle kadın emeğinden, kadın elinden çıkan lezzetleri insanlar tatsın istedik. Kadının iş hayatındaki yeri önemlidir. Ekonomik bağımsızlığı kazanmasına öncelik verdik. Biz isteriz ki, kadınlarımız toplumda daha çok iş sahibi olsun, kendi ayaklarının üzerinde dursun. Bunlar bizim için önemli özellikle kadın çalışanların olmasına önem verdik. Kadın elinin lezzetinden yola çıktık. Bu şekilde de umarım devam edeceğiz. ve ilerleyen süreçlerde de daha iyi bir yere geldiğimizde sürekli kadınların emeğinden daha çok faydalanacağımızı umuyorum.”