Geçinemediği için emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalan pazar esnafı Hüseyin Kocakaya, “ekonomik kriz var mı?” sorusuna tepki göstererek, “Nasıl kriz yok. Mutfak yanıyor. Her şey yüzde 50 artmış. Ben emekliyim, maaşım bana yetmiyor” dedi.
İstanbul Fatih’te 4 kardeşin ekonomik sıkıntılar nedeniyle intihar ettiği haberdi daha güncelliğini korurken Antalya’da aynı nedenden dolayı 2’si çocuk bir ailenin daha topluca intihar ettiği haberi geldi. Muhalefet ekonomik kriz olduğunu savunurken hükümet ise ekonomik kriz olmadığını savunuyor.
Muhalefet ve iktidarın “kriz” tartışmalarının “siyasi” beklentilerini bir kenara bırakıp dar gelirlilerin ekonomi durumlarını, alım gücünü en iyi yansıtan pazarın yolunu tuttuk. Pazarda esnaf da vatandaş da bir krizin olduğu görüşünde.
Pazarcı esnafı Mehmet Aytek, son dönemlerde peş peşe gelen zamları işaret ederek zamlardan hem kendilerinin hem de müşterilerinin etkilendiğini belirterek, “Pazarcılığın kazancı yok ama zahmeti çoktur. Mal elinde kaldı mı, yarın o çöptür. Komisyoncular malı bize yetiştirene kadar fiyatlar artıyor. Tarladan hale, halden de pazara geliyor. Haliyle pahalılaşıyor aldıklarımız. Müşteriler şikâyetçi. Gelip bir iki poşetle dönüyorlar.” diye konuştu.
‘DAHA DA ZAM YAPILIYOR’
Diğer bir pazar esnafı Hüseyin Kocakaya, “İşler kırık” diye söze girerek, meslektaşları gibi zamlardan yakındı. Hükümetin zamları rutin bir hale getirdiğini dile getiren Kocakaya, “İş yapamıyoruz. Her yerde zam var. Elektrik ve su parasını ödemiyoruz. Ödemediğimiz zaman ceza kesiyorlar. 7 çocuğum var. Zamlar halkın cebinden çıkıyor. Zam var, yeter deyince, daha da zam yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘NASIL KRİZ YOK?’
Emekli olduğu halde geçim sıkıntısından çalışmak zorunda kalan İsmail Zeybek, “Sizce kriz var mı?” sorusunu sorduğumuza bizi pişman ederek, tüm kızgınlığıyla “Nasıl kriz yok. Mutfak yanıyor. Her şey yüzde 50 artmış. Ben emekliyim, maaşım bana yetmiyor. Elektrik ve doğalgaz parasını hesaplasam maaşımın yarısı gidiyor” sözleriyle tepkisini sürdürdü. Siyasetin girdiği sertlik politikasının “ekonomik krizi tetiklediği” görüşünü dilendiren Zeybek, “Pazara indiğimde sebze, meyve alamıyorum. Kırmızı eti unutmuşuz. Rüyamda bile göremem.” sözleriyle tepkisini sonlandırdı.
‘ÜLKEYİ İFLASA SÜRÜKLEDİLER’
Nihal Senim adlı bir vatandaş, elektrik, su ve doğalgaza zam geldiği için faturalarını ödeyemediklerini kaydederek, “Bizim insanımız yoksuldur. İş güç yok. Zamlara mı para yetiştirsin, öğrencileri mi okutsun, yoksa evine mi baksın? Ne yapsın bu insanlar? İki torunum ile birlikte 5 nüfusuz. Evi zor geçindiriyorum. Ay sonuna borçlu giriyoruz. Asgari ücretle yaşam devam edilir mi? Zammın olmasına karşıyız. Hükümet kendi için zam yapıyor. Halk için mi zam yapıyor. Türkiye’yi iflasa sürüklediler. Para da yok. Kimden alacak, halkın cebinden alacak tabi.” şeklinde konuştu.
‘2 TL’DEN SATTIĞIM KÖFTE ŞİMDİ 6 TL’
Esnaf Kadir Arslan ise ürünlerin önceki ve şimdiki fiyatı arasında kıyaslama yaparak “ekonomik krizi” anlatmaya çalışarak, “Daha önce 2 liradan sattığım köfteyi şu an 6 liraya veriyoruz. Para kazanamıyoruz. Öğrenci için bu para yüksektir.” dedi. Ellerindekini korumaya çalışarak hayata kalmaya çalıştıklarını ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Birçok arkadaşımız dükkânı kapattı. Yılbaşından sonra çok ciddi zamlar gelecek. Onlara yine bir şey olmayacak. Saraylarında oturacaklar, iyi arabalarına binecekler. Biz de ekonomi ile savaşmaya devam edeceğiz. Haksızlığa da her zaman uğrayacağız.”
‘ZAMLAR DURSUN’
Vatandaşlardan Yüksel Aslan, zammın kendilerini her yönden etkilediğini anlatarak, 50 liraya mutfağını doldurabiliyorken, bugün 200 liraya hiçbir şey alamadığından yakınarak, “Evde 9 nüfusuz, zar zor geçiniyoruz. Bir kardeşim engelli. İki kardeş çalışıyoruz. Bu zamların durmasını istiyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz.” ifadesini kullandı.
Salih YEŞİL’in Özel Haberi