Diyarbakır’da, PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 55 ailenin, HDP il binası önündeki oturma eylemi 57’nci gününe girdi. İstanbul’da 5 yıl önce çalışırken PKK’lılar tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü söylediği oğlu Ömer (24) için eylem yapan Ağrılı Salih Gökçe, HDP’den bir açıklama yapılmadan gitmeyeceklerini belirterek, “Bunlar ‘biz Kürt’üz’ diyorlar, Kürt Kürt’e böyle zulüm yapmaz” dedi.
Hacire Akar, 21 Ağustos’ta kaybolan oğlu Mehmet’in (21) HDP’liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3’üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül’den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. 56’ncı günde de eyleme katılan 55 aile, HDP il binası önündeki yerini aldı.
ACILI BABA: “GÖZYAŞLARIM KURUDU”
Beş yıl önce askerlik çağında olan oğlu Ömer’in, İstanbul’da çalışırken PKK’lılar tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü belirterek, 17 Eylül’de oturma eylemine başlayan Ağrılı Salih Gökçe, HDP’den bir açıklama beklediklerini söyledi. ‘Kürt Kürt’e böyle zulüm yapmaz’ diyerek HDP’ye tepki gösteren Gökçe, şöyle konuştu:
“Bu 57’nci gündür HDP’liler, milletvekilleri, başkanları burada içeri girip çıkıyorlar, onlardan sadece bir açıklama bekliyoruz. Bunlar korkuyorlar mı, eğer bir korkuları varsa biz korkularını yeneriz. Çıksınlar, Cumartesi Anneleri’ne nasıl destek veriyorlardı. Buradaki yaklaşık 60 aile, yağmur, kış demeden bekleyeceğiz. Onlar bir açıklama yapmadan biz gitmeyeceğiz. Fakir fukaranın çocuklarını götürüyorlar, kendi çocuklarını neden götürmüyorlar. Madem ki diyorlar Rojava, Rojava’yı o kadar seviyorlarsa kendi çocuklarını götürsünler oraya. Burada anne babalar bekliyor, bizim feryatlarımız artık öyle oldu ki; gözyaşlarım kurudu. Biz Kürt’üz diyorlar, Kürt Kürt’e böyle zulüm yapmaz. Bizim çocuklarımızı götüren siz, zulüm yapan siz, gelip bizden oy isteyen siz, millet meclisine giden siz, burada hakaret edip, bize karşı eylem yapan yine siz. Bunun Kürtlüğü nerede kaldı. Ben böyle bir Kürtlüğü kabul etmiyorum. Bunun arkasını bırakmayacağız, canıma da mal olsa gitmeyeceğim”