Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Öğretmenlik saygın bir meslektir. Velilerin gelip teşekkür etmesi gerekirken, öğrencilerin huzurunda darp ederek öğretmenlik mesleğini itibarını yerlere serecek şekilde rezalet çıkarması kabul edilemez” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesine bağlı Cumhuriyet köyündeki Süleyman ve Muazzez Ersönmez Ortaokulu’nda Müdür Yardımcısı ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Yasin Güneş’in okul bahçesinde darp edilmesine tepki gösterdi.
Eğitim-Bir-Sen’in 10’uncu Bölge Toplantısı için geldiği Diyarbakır’da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, bir veli tarafından okul yöneticisinin darp edilmesini kabul edilebilecek bir şey olmadığını söyleyerek, üzüntülü olduğunu belirtti.
Yalçın, “Hem üzüntülüyüz hem de öfkeliyiz. Çünkü bir meslektaşımızın, bir öğretmen arkadaşımızın, okul yöneticisi arkadaşımızın, bir veli tarafından darp edilmesi, evlatları ile birlikte yere yatırılması ve tekmelenmesi kabul edilebilir bir şey değildir.” dedi. Yalçın, “Burada öğretmen arkadaşımızın, okul yöneticisi meslektaşımızın veliyi; çocuğunun disiplinsizlikleri okulun huzurunu bozması, her şeyi altüst etmesi dolayısıyla okula davet edip bir ‘görüşelim’ demesi üzerine velinin gelip ‘Sen beni nasıl okula çağırırsın?’ kabilinden bir çıkışmayla öğrencilerin huzurunda karşılık verip peşinden ‘Buyurun içeri geçelim. İçeride görüşelim. Öğrencilerinin huzurunda konuşacak bir konu değil’ dediğinden bu konuda velinin buna olumlu cevap vermek yerine; bunu bir darbe, şiddete dönüştürüp üzerine çullanması, evlatlar ile beraber okul içerisinde öğrencilerin önünde bir eğitimciyi darp etmesi tam bir rezalettir. Veli’nin ‘arabanın bagajındakini getir’ diyerek bir silah iması yaptığı, arabanın bagajına doğru yeltendiği ve Tabiri caizse orada belki bir eğitimciyi katledecekti. Bunun kabul edilecek bir tarafı yoktur.” ifadelerini kullandı. Eğitimcilere şiddet uygulayanların kısa bir süre içerisinde ifade vermelerinin şiddeti yapanları cesaretlendirdiğini belirten Yalçın, “Bu konuda mutlaka ama mutlaka bir yasal düzenleme gerekiyor.” dedi.
Yalçın, “Benim, çağrım şu; bu konuda mutlaka ama mutlaka bir yasal düzenleme gerekiyor. İşi bu tip bu tip arıza bağlayan tipleri için kamu hizmetinden mahrumiyet gerekiyor. Bunlar kamu hizmetinden mahrum bırakılırsa şayet, bu tür saçmalıkların bedelini öderlerse bu toplumda eğitimciye şiddet uygulanmayacağı kamu görevlisine şiddet uygulanmayacağı bir kanaatin Bir anlayışın kabul edilmesi ve benimsenmesi açısından son derece önemli olacaktır. O yüzden bu konudaki Yasal düzenlemelerin olmayışı, bu tip saçmalık, aymazlık ve küstahlıkların 2 dakika da gidip ifadesi alındıktan sonra tekrar serbest bırakılıyor olması bunu cesaretlendirmektedir.” şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMEN, EĞİTİM VE KAMU ÇALIŞANI SAHİPSİZ DEĞİLDİR”
Okul idarecisinin sahipsiz olmadığını söyleyen Yalçın, “Biz hocamızın sonuna kadar yanındayız” dedi. Yalçın, “Öğretmenlik mesleği saygın bir meslektir. Velilerin gelip teşekkür etmesi gerekirken, öğrencilerin huzurunda darp ederek bir öğretmenlik mesleğini itibarını yerlere serecek şekilde rezalet çıkarması kabul edilebilecek bir tarafı yok. Ben hocamıza tekrar geçmiş olsun diyorum biz hocamızın sonuna kadar yanındayız. Öğretmen, eğitim ve kamu çalışanı sahipsiz değildir. Bu konuda bunun sahipsiz olmadığını göstermek ise siyaset mekanizmasının bu konuda düzenleme yapmasına mecliste yasa çıkarmasına bu tip saçmalık yapanların kamu görevlerinden sınırlı hak kullanması ya da kullanmaması gibi bir cezayı getirerek toplumda bu konunun yerleşik hale gelmesini sağlanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Ortalama her ilde bir şiddet vakası olduğunu belirten Yalçın, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bütün illerde ortalama bakarsanız her ilde bir şiddet vakası var ve bu kanıksanıyor. Normal bir şeye dönüşüyor. Şiddet uygulayan kişiler karakola gidip ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığında da bu özendirici bir olay olarak toplumda kanıksanıyor. Bu tip saçmalığı yapan insanın bir defa bedelini çok ağır ödüyor olması gerekir ki bu tip bir şeye cesaret edecek aklından geçirenin aklını başına alması açısından son derece önemlidir. Siyasilerin, politika yapıcıların ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işin muhataplarını hiç beklemeden bu konuyla ilişkin bir yasal düzenleme konusunda adım atmalıdır.” (Kaynak-İLKHA)