Diyarbakırlı kadınlar birçok medeniyete kucak açan kentin tarihini cama işliyor.
Kentteki İçkale, 7 bin yıllık Keçi Burcu, tarihi Ongözlü Köprü, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan surlar, İslam dünyasının 5. Harem-i Şerifi olarak nitelendirilen Ulu Cami, 27 şehit sahabenin metfun olduğu Hz. Süleyman Camisi gibi tarihi mekanlar kadınların maharetli elleriyle cama resmediliyor.
Merkez Sur ilçesinde Aile Destek Merkezinde, İlçe Halk Eğitim Merkezinin desteğiyle açılan cam füzyon kursuna katılan kadınlar meslek öğrenirken hazırladıkları hediyelik ürünlerle de kentin tanıtımına katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyor.
“ÇOK OLUMLU GERİ DÖNÜŞLER ALIYORUZ”
Kursta usta öğretici Leyla Lütfiye Acar AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların Diyarbakır’ın tarihini cama işlediğini söyledi. Kursta eğitim alan kadınların meslek öğrendiğini dile getiren Acar, kursun kadınların sosyalleşmesine de olanak sağladığını vurguladı. Acar, kadınların başardıklarını gördükçe öz güvenlerinin arttığına işaret ederek, okuma yazma bilmeyen ancak çok güzel çizim yapan kadınlar olduğunu dile getirdi.
Kadınların İş-Kur vasıtasıyla kursa katılmaları nedeniyle günlük ücret aldığını anlatan Acar, bu sayede kenti tanıtırken kazanç da elde ettiklerini bildirdi. Sur Kaymakamlığı Proje Destek Koordinatörü İlknur Demiray, 15-55 yaş arası kadınlara mesleki eğitim ve hobi kurslarıyla destek sunduklarını belirtti.
“Bu merkeze gelmek kadınlar için evden çıkış bileti oluyor. Burası kadınların kendi ayakları üzerinde durmasına da destek oluyor. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Burası aynı zamanda kursa gelenler için bir rehabilitasyon merkezi oluyor.” diyen Demiray, yıl boyunca merkezde düzenlenen kurslarda eğitim alan kadınların sayısının bin 500’e ulaştığını dile getirdi. Demiray, cam sanatı kursunda hazırlanan ürünlerin yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda sergilendiğine işaret ederek, Diyarbakır’ın tanıtımına ürünlerle katkıda bulunulduğunu aktardı.
“TARİHİ YERLERİ CAMA İŞLEMEK BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
Kursiyerlerden 5 çocuk annesi Birsel Güldalı, Sur’da yaşadıkları olayların stresini atmak için kursa kayıt yaptırdığını belirterek, aldıkları eğitimin hem manevi hem de maddi faydasını gördüklerini anlattı. Güldalı, bu sanatı mesleğe dönüştürmeyi hedeflediğini ifade ederek, “İlk geldiğimde bir şey yapamam diyordum. Yapabildiğimi gördükten sonra öz güvenim arttı. “Sur’un tarihi yerlerini cama işlemek beni çok etkiledi. Çünkü buralar doğup, büyüdüğümüz yerler.” diye konuştu.
Hazırladığı ürünleri gördüklerinde çocuklarının dahi inanamadığını belirten Güldalı, bu tür kursların artırılmasını istediklerini kaydetti. Demet Sürmeli ise kursta eğitim almanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. “Burada öğrendiklerimiz mesleki açıdan altın bilezik oluyor.” ifadesini kullanan Sürmeli, daha önce cama dokunmaya korkarken, artık istediği figürü cama işleyebildiğini anlattı.Hazırladığı ürünleri gördükçe mutluluk duyduğunu aktaran Sürmeli, “Daha çok şey başarabilirim diyorum. Sanatsal yeteneğimi geliştiriyorum.” şeklinde konuştu. Sürmeli, kendilerine bu imkanı sağlayan herkese teşekkür etti. (AA)