Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), 14 Şubat 1992 tarihinde eğitimci, şair ve yazar Mehmet Akif İnan ve arkadaşları tarafından kurulmuştur.
M.Akif İnan ve arkadaşları sendikal harekette inançlı insanlarında insiyatif alması,sendikal emekçi hareketlerin sadece belirli bir kesimin insiyatifinde olamıyacağını; teoride altyapısını oluşturduktan sonra pratikte il il gezerek nihayetinde Eğitim bir sen i kurdular..
O yıllarda görevim gereği Erzurumda bulunduğum yıllardı…Acizane şahsım ve doğudaki üniversitelerden değerli akademisyenler D. O., M.A.ve A.Ç. hocalarımızın başkanlığında o dönemdeki Ceberrut 28 şubat ve Yök ün baskıcı uygulamalarına rağmen sendikal mücadelenin inançlı insanlar tarafından omuzlanması için samimi ve takdire şayan olduğuna inandığım bir emek harcandı….
Daha sonraki yıllarda sendikal mücadele tüm Türkiyede olduğu gibi Diyarbakırdada onurlu bir şekilde devam etti…
Sendikal mücadelenin yanında özellikle eğitimciler her konuda topluma örnek teşkil edecek bir yaşam tarzıyla diğer insanlardan biraz farklı sorumluluklar taşımalı ve taşımaktadırda .
örneğin insan ilşkilerinde,komşuluk ilişkilerinde, dürüstlükte vs.toplumda deforme olmuş tüm alanlarda daha dik, daha doğru, daha kişilikli bir duruş sergilemeliyiz..
01/10/2019 tarihi itibariyle kamudan haber varan 1 spotuyla Diyarbakırdaki milli eğitimin ve bağlı camianın gündem ve işleyişini bazı iddialarla meşgul etmiş ve iki üç ay önce atanan il müdürü Feysel Taşçıer hakkında bazı iddialar gündeme getirmiştir…
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var varan1 spotuyla bu haberleri servis eden..kamudanhaber sitesi¸ulusal yayın yapan KAMUHABER MERKEZİ adındaki haber sitesini Ortasına –dan- eki getirerek (yasal takibe ve hukuki açıdan taklit yasasına takılmamak için) kamu-dan-haber sitesi yapmış.. Diyarbakırdan idare edilen çakma veya Merdiven Altı versiyonudur…
Bu çakma haber sitesinde Yazılan kamusuz haberlere ve iddialara mantık insaf ve vicdan çerçevesinde objektif olarak acizane anlamaya ve açıklamaya çalışalım…
İDDİA-1- Diyarbakır bir sendikanın şube başkanı Y.M. hakkında Fetöcü ve Fetöcüleri koruyup kolluyor diye iki yıl önce ihbar konusu olan ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar bulunan bir dosya üzerinden harekete geçildi .DENİLMEKTEDİR…
Adı geçen 2016 tarihli belgede KHK ile açığa alınan A.K. nin öğretmen evinde Y.M. tarafından gayrı resmi olarak çalıştırıldığına,korunup kollandığına dair emniyet istihbarat tarafından MEB.e Gizli kaşeli yazı yazılmış ve konunun soruşturulması istenmiştir.. yazı ne hikmetse uzun bir süre bekletilmiş daha sonra yasal bekleme süresinin bitmesine yakın soruşturma A:K.nin Y.M. ve öğretmen evi ile ilişki boyutu SSK lı olup olmadığı na indirgenerek örtbas edilmiştir… devamında adı geçen A.K., Y.M. ile olan ilişkisi yasal olmayan birçok olaya yansımış tüm bu ilişkiler emniyet in takibine takılmış ve emniyet tarafından tekrar güvenlik boyutuyla soruşturulmaya başlanmıştır…(Zira soruşturma konusunun kovuşturmaya gerek yoktur diye kararın çıktığı tarihten hemen sonra Tesadüfmüdür bilmiyorum ama Diyarbakır da 6 tane savcı ve hakim fetö soruşturması kapsamında açığa alınmıştır..) Hatırlamakta fayda vardır…
İDDİA-2-Diyarbakır’da FETÖ soruşturmaları kapsamında şef olarak görev yapan A.K isimli kişi FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alındı .Bu kişi halen devletten 2/3 oranında memur maaşını almakta ve devlet memurudur .DENİLMEKTEDİR….
soruşturmanın içeriği hiç incelenmeden çok acemice ve basit kelime oyunları ile okuyanları ajite edip etkileme amacıyla yazıldığı çok net gözüküyor.
Zira soruşturmaya konu olay: A.K.nin açığa alınıp alınmadığı veya halen devlet memuru olup olmadığı konusu değil;, Y.M ile adı geçen şahısın yasal olmayan yolsuzluk, fiil ve icraatlarıdır..
İDDİA-3-Diyarbakırda bir sendikanın şube başkanı Y.M, 2015 yılında milletvekilliği başvurusu olmamasına rağmen Ak Parti tarafından milletvekili aday listesine 3. sırada yazılmış bir isimdir..DENİLMEKTEDİR…
Ya arkadaşlar siz amazon ormanlarında amazonlaramı haber yapıyorsunuz. madem sansasyon getirecek bir haber yapacaksınız yazdığınız ve iddia ettiğiniz şeyleri birilerinin en az sizin kadar bilebileceğini hiç düşünmüyormusunuz…
Olay kısaca şöyle; aday adylığı sürecinde adı Y.M. olan başka bir vatandaşta AKP den aday adaylığı için başvurmuş genel merkezde tasnif yapılırken aynı adla iki başvuruyu fark edilmiş,bu, tasnifi yapan memurların dikkatini çekmiş ve hemen ile bildirilmiş , ilin bu karışıklık ve ya yanlişlığı düzeltmesi işlenmiştir…hatta hatırrlayanlar bilirler; bu durum sendika içerisinde mizah konusu edilmiş ve yanlışlık düzeltilmiştir… yani mizaha konu olan bir olay ancak bu kadar acemice lanse edilir.BRAVO doğrusu…
Yani sayın cumhurbaşkanımız tarafından Y.M. nin bilmem kaçıncı sıradan aday gösterildiği iddiası nezaketen diyelim sadece KOCA bir ŞAKA dır herhalde….
İDDİA-4-Y.M.’ye Hizbullahçı , Hüdaparcı deseniz belki tutar , Meşveret cemaatinden deseniz belki tutar ama adama Fetöcü damgası vurmaya kalkarsanız millet size afedersiniz k….la güler ve itiraz eder !…….. DENİLMEKTEDİR……
Ya sevgili kardeşim insan hakkında yazı yazacağı bir soruşturmayı hiçmi okumaz… konu birilerine Fetöcü damgası vurup vurmama konusu değilki… konunun ne olduğunu size burda açıklamaya ne terbiyem elverir nede zamanımız var…
Ama doğru bir söz söylemiş oldunuz,, hiçkimse Y.M ye hüdaparcıdır diyemez çünkü hüdaparcı değildir ve bu kirli iddialar ve şaibeler üzerindeyken olamazda..,meşveretçide değildir hele bunu hiç olamaz..
Bence ne olduğunu Ö.E.nin 9.katında inzivaya çekilip düşündükten sonra kendisi karar verebilir…..???
Veya Diyarbakırda yayın yapan yerel bir gazete ile kendi lehlerine yayın yapması için hangi şartlarda anlaşma yaptığını düşünerek yeni bazı kararlar alabilir..hem Ö.e.nde hacire anaları ağırlayıp Allah devletimize zeval vermesin diye boy boy poz verip herkese göstereceksin hemde hacire anaların kiralık komplocu olduğunu yazan gazeteden medet umacaksın.. Adama demezlermi HADİ ORDAN SENDE!!!
önümüzdeki hafta umarız adı geçen yerel gazetenin bu şahıs ve kamusuz haberler le ilgili yaptığı yayınlar bizim yanıldığımızı kanıtlar.. zira basın asla kiralık olamaz ve şeffaf tır bunun aksini düşündüğümüzde toplumdaki tüm değer yargılarımız iflas etmiş olur..
İDDİA-5-Adalet , liyakat kavramları üzerinden malum sendikayı ’ı paralel yapı olarak lanse eden zihniyetin , şube başkanına da Fetöcü iftirasına vicdanı olan her müslümanın yüksek sesle itiraz etmesi gerekir !.. DENİLMEKTEDİR
Aynı şekilde İl müdürü için Diyarbakır iline geldiği günden bu tarafa neredeyse herkesi Hırsız , Fetöcü , hain ilan eden zihniyetin maskesini tek tek belgeleriyle düşüreceğiz .DENİLMEKTEDİR….
Konu ne malum sendika ile alakalı bir konudur nede şube başkanını fetöcü olmakla itham edip etmeme konusudur… konuyu anlamaları için tekrar soruşturma dosyasını okumalarını tavsiye ederim..
Ancak hayal gücü çok çeşitli veya paranoyak olan birileri kendi iddiasını desteklemek için bir il müdürünün herkesi hırsız fetöcü hain ilan ettiğini iddia edebilir.. Aslında bunları demekle kendi zihniyetlerini ve maskelerini düşürdüklerinin farkında değiller.. herkes biliyorki, il müdürünün öyle bir iddiası ve yakıştırmasıda hiçbir zaman olmamıştır ve olamazda…
İDDİA-6- Hafta sonu hem il dışına gezmeye gidip hem de Diyarbakır’da Mtsk sınav görevi gösterip para alınıp alınmadığını , çok namuslu ! dürüst ! kişiye soracağız ?.DENİLMEKTEDİR..
Bu ve bunun gibi birkaç iddia o yazıyı kaleme alanların yıllardır kurumda çalışmalarına rağmen mevzuat ve hiyerarşiden bu kadar bihaber olduklarını gösteriyor…Aslında bihaber değilde mevzuat ve hiyerarşiyi çarpıtarak yine acemice bir algı yaymaya çalışiyorlarlar fakat yine tökezliyorlar..
Yazıyı fazla uzatmamak için küçük bir örnekle açıklayalım.. il müdürü hiyerarşi olarak kurumun en üst amiridir. kurum bünyesinde yapılan tüm hizmet ve çalışmalar da Kurum amiri doğal olarak tüm komisyonların en üst komisyon başkanıdır…kısaca daha basit bir örnek ile şöyle diyelim; Halk eğitim bünyesinde açılan dikiş nakış kursunda onay mercii olan halk eğitim müdürünün dikiş nakış kursunda mı olması gerekiyor…..konuyu anladığınızı ve gülümsediğinizi görüyor gibiyim……
İDDİA-7-Deizm konusuna gelince tam bir zeka faciası… feysel bey aynı zamanda bir akademisyendir.. kendi akademik alanı ile ilgili yapılacak kültürel bir sempozyumu beğenmesi veya tıklamasını o kişinin deist olduğunu veya deizmi desteklediğini amatörce montajlarla göstermek ve iddia etmeyi zeka faciasıyla tanımlamak az gelir..
Son olarak yine mizahi bir iddia ve yaklaşım;, birilerini birilerinin kuzeni veya akrabası olduğunu iddia ederek yıpratmaya çalışmayı ancak ortaçağ zihniyetiyle veya günümüz bilim çağında yine ancak zeka faciası ile açıklayabiliriz..zira hukuk fakültesinde okuyanlar bilirler birinci sınıfta ilk işlenen konulardan biri ; hukukta suç ve cezanın şahsiliği konusudur ..
Diğer bir deyişle Ceza usul hukuku ve Çağdaş maddi ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri suç ve cezanın şahsiliği kuralı gereğince,kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeni ile sorumlu tutulabilir, başkasının işlediği fiillere iştirak etmedikçe sorumlu tutulamaz……… (DEVAM EDECEK)
Sağlıcakla kalın …..
Hasan Hüseyin CEMİLOĞLU- Yazar