Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, TSK’nın Afin operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, gündeme ilişkin konular hakkında açıklamalarda bulundu. İl binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Bozan, TSK’nın Afrin operasyonuna ilişkin şunları söyledi, “Hepimizin takip ettiği gibi, Türkiye’nin gündeminde birkaç gündür ‘Afrin’e girdik, gireceğiz’ konusu var. ABD yayılmacı politikası dahilinde ikinci dünya savaşından sonra Ortadoğu’ya hakim olmak için, bölge ülkelerinde askeri üsler kurmaya başlamış ve bu üsler aracılığı ile bölge ülkelerine nüfuz etmiştir. BOP planı çerçevesinde bölgede bulunan ABD, her geçen gün askeri varlığını arttırmıştır.
ABD’nin Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, Bahreyn, BAE, Irak ve Suriye, başta olmak üzere 11 ülkede 63 askeri üssü ve 50 bin civarında askeri vardır. Hepimiz biliyoruz ki, Siyonizm, ABD ve diğer batılı küresel güçler İslam coğrafyasındaki çıkar ve sömürü düzenlerinin devamı için, ırk, mezhep ve etnik çatışmaları çıkartmaktadırlar. ABD’nin temel hedefi Suriye’de Kürtler için bir gelecek değil, İran’a karşı yapacağı bir savaşta Kürt’leri kullanmak ve incirlik hava üssüne alternatif olacak bir üssün oluşmasını sağlamaktır. Rusya’nın temel hedefi, kendisine tahsis edilen üslerle Doğu Akdeniz’e açılan nefes borusunu açık tutmaktır.
YANİ DENKLEM ÇOK KARIŞIK
Ama açık ve net olan, bütün denklemlerden zarar gören Müslümanlardır. İslam coğrafyasındaki her yaşanan bir istikrarsızlık, İsrail, ABD ve Batı Haçlı ittifakının istikrarı demektir. İslam Coğrafyasında akan her bir damla kan ve gözyaşı, ABD ve Batı Haçlı ittifakının, uluslararası silah ve petrol şirketlerinin kasalarına akan para muslukları demektir. Bu gerçeklerin ışığında sınırlarımızdaki gelişmeleri değerlendirsek doğru adımları atabiliriz. Afrin’e girme meselesine gelince, Türkiye, sınırlarını ihlal edecek, her türlü terör saldırısına elbette cevap verecektir. Kaldı ki Afrin ABD’nn değil Rusya/PYD/YPG kontrolündedir. Diğer tarafta ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği 4900 tır silah ve bölge ayrı duruyor zaten. Gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla, Rusya Türkiye’nin Afrin’de 12 km kadar içeri girmesine izin verecek ve Türkiye’nin sınır güvenliği konusundaki endişelerine bir nebze olsa cevap vermiş olacaktır.
AFRİN’E GİRMEK ÇÖZÜM MÜ?
Ancak bu aşamada Türkiye’nin Suriye’ye girişi demek, Suriye’deki batağa Türkiye’yi biraz daha içine çekecek, savaşın genişleyerek sürmesi, akacak kanın, yeni sivil mağduriyetlerinin ve acıların artması demektir. Zaten ABD’nin de istediği tamda budur. Başka bir deyişle, sadece terör örgütleriyle sınırlı kalmayabilir, Türk ve Kürtlerin savaşıyla istikrarsızlığı yaymaktır. Böylece, Ülkemizin kırılgan olan ekonomisinin daha çok bozulmasını ve iç istikrarsızlığı sağlamaktır. Türkiye’nin Suriye’ye girişi kolay olabilir ama çıkışı çok daha uzun, zor ve maliyetli olacaktır. Türk, Kürd, Fars ve Arap bölgedeki bütün Halklar bilsin ki, İsrail, Abd ve diğer Batılı güçlerin olduğu hiçbir bölgede, güven, barış ve istikrar olmaz. Bölgede kalıcı istikrar ve barış istiyorsak, tüm ülkeler elbirliği ile,