Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı Yahya Öger, 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı Ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, 1987 yılında uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihinin, “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak kabul edildiği belirtildi.
“2017’DE TÜRKİYE’DE 580 KİŞİ UYUŞTURUCUDAN ÖLDÜ”
Avrupa Uyuşturucu ve Bağımlılığı İzleme Merkezi’ne göre Türkiye, sentetik uyuşturucudan ölümlerde Avrupa’da ilk sırada olduğuna dikkat çekilen açıklamada, 2017’de Türkiye’de 580 kişi uyuşturucudan öldü. En çok ölüm vakası 25-35 yaş arası ölümlerin yaş ortalaması 31.98 olarak tespit edildi. En yoğun ölüm gerçekleşen yaş grubu 25-34 yaş aralığı olarak tespit edildi. 2017’de meydana gelen ölüm vakalarının 575’inin çoklu madde kullanımından kaynaklandığı ifade edildi.
Öger, yaptığı açıklamada, “Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir. Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki, ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir.” dedi.
“BAĞIMLILIKLA MÜCADELE, KLASİK MEMUR MANTIĞIYLA YÜRÜTEBİLECEK BİR MÜCADELE DEĞİLDİR”
Tedavi sürecini değerlendiren Öger, “Bağımlılık tedavisi sonrası, sosyal hayata yeniden entegrasyonun sağlanması amacıyla, tedavi sonrası sosyal uyum hizmetleri her ilde hayata geçirilmelidir. Özelikle kullanım oranı yüksek olan ilimizde bu ivedilikle yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Merkezi hükümet, sigaranın önlenmesi noktasında göstermiş olduğu hassasiyetin aynısını uyuşturucu kullanımının önlenmesi konusunda da göstermesi gerektiğini hatırlatan Öger, “Kamu spotları oluşturulmalı, sahada gönüllü çalışan diğer sivil toplum kuruluşları ile beraber çalışmalarını yürütmelidir. Bağımlılıkla mücadele, klasik memur mantığıyla yürütebilecek ve nihayete ulaşabilecek bir mücadele değildir. Dolayısıyla gönüllülerin daha fazla sahada olabilmeleri teşvik edilmeli, gönüllü çalışanlar taltif edilmeli, gönüllü sayısının artırılması noktasında çalışmalara gidilmelidir.” diye konuştu.