Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron işçisi olarak çalışırken, sürekli işçi kadrosuna geçiş talebi güvenlik soruşturması ile reddedilen işçi hakkında Diyarbakır 2’inci İdare Mahkemesi, kişinin yakınlarının örgüt bağlantıları olmasının kişiyi etkilemeyeceğini ve hukuka uyarlılık bulunmadığını belirterek, işlemi iptal etti.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron işçisi olarak çalışırken, sürekli işçi kadrosuna geçiş talebi güvenlik soruşturması ile reddedilen bir kişi hakkında Diyarbakır 2’inci İdare Mahkemesi tarafından dikkat çekici bir karar verildi. Suçun şahsiliği ilkesini hatırlatan Mahkeme, söz konusu kişinin yakınlarının örgüt bağlantıları olmasının kişiyi etkilemeyeceğini ve güvenlik soruşturması gerekçesiyle verilen kararda hukuka uyarlılık bulunmadığını belirterek, işlemi iptal etti.
Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron işçisi olarak çalışan V.E., sürekli geçiş kadrosuna başvururken, talebi güvenlik soruşturması gerekçesiyle reddedildi. Belediye ve valiliğe yaptığı itirazı reddedilen V.E., Avukatı Nahit Eren aracılığı ile Diyarbakır 2’inci İdare Mahkemesi’ne belediye ve valiliğin kendisi ile ilgili işleminin iptali davası açtı.
Davaya savunma gönderen valilik, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda davalı belediye tarafından yapılan incelemede davacının güvenlik soruşturması sonucunun 696 sayılı KHK ile belediye tarafından yapılan incelemede davacının güvenlik soruşturması sonucunun aynı KHK ile getirilen düzenleme kapsamında istihdamına engel teşkil etmesi nedeniyle başvurusunun reddedildiğini belirterek, davanın reddini istedi.
SOMUT BİR ŞEY YOK
Kararını açıklayan Diyarbakır 2’inci İdare Mahkemesi, “davacı hakkında yapılan arşiv araştırmalarında davacının herhangi bir terör örgütü ile ilişiği konusunda herhangi bir işlem kaydına rastlanmadığının görülmekle birlikte, güvenlik soruşturması kapsamında davacının bir takım aile bireyleri hakkında istihbari mahiyetteki değerlendirmeler nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu” belirtildi. Kararda, şöyle denildi: “Anayasanın 38. maddesinde yer alan ceza güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirilmeyeceği davacının terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyete bulunduğuna karar verilen yapı oluşum ve gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespitin davalı idareler tarafından ortaya konulamadığı dikkate alındığında güvenlik soruşturmasının 2018/696 sayılı Diyarbakır Valiliği itiraz komisyonu hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
‘DAVACIYA PARASI İADE EDİLSİN’
Bunun yanında davacının işçi kadrosuna atanmamasına ilişkin yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali edilmiş olmasının davacının doğrudan doğruya “sürekli işçi” kadrosuna atanması sonucunu doğurmayacağı, dava idareler tarafından 375 sayılı KHK’nın geçici 24. maddesinin diğer hükümleri yönünden yeniden yapılacak değerlendirme sonucu davacının kadroya atanma saflarının taşınmadığı araştırılarak, yeniden bir işlem tesis etmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu 06.04.2018 tarih ve 696 sayılı Diyarbakır Valiliği itiraz komisyonu kararının iptaline, aşağıdaki dökümü yapılan 504 lira yargılama gideri ve yürürlükteki avukatlık asgari üret tarifesi uyarınca belirlenen bin 362 lira avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine varsa artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere 09/01/219 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Bekir GÜNEŞ’in Özel Haberi