HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Temelli, sonlandırılan açlık grevleri ile ölüm oruçlarına dair yaptıkları açıklamada, eylemcilerin ‘büyük kararlılığı’ neticesinde tecridin kırıldığı vurgulandı ve “Yaşam kazandı” denildi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, bugün itibariyle sonlandırılan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin açıklama yaptı.
“Yaşam kazandı” başlığını taşıyan açıklamada, açlık grevcilerinin talebi olan Abdullah Öcalan’la avukat görüşlerinin yapılabilir olmasının ‘olumlu bir adım’ olduğu vurgulanıyor.
Açlık grevleri süresince yaşanan ölümlere dikkat çekilen açıklamada, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileniyor.
HDP eş başkanlarının açıklaması şöyle:
“Yurtiçinde, yurtdışında ve cezaevlerinde aylardır sürmekte olan açlık grevleri bugün itibariyle sona erdirildi. Açlık grevlerinin daha fazla insan canına ve sağlığına zarar gelmeden sona ermesi başta ailelerin, demokratik kamuoyunun ve vicdan sahibi herkesin beklentisiydi. Açlık grevcilerinin talebi olan İmralı’da Sayın Öcalan’a ve diğer hükümlülere yönelik ağırlaştırılmış mutlak tecridin sona ermesi, iç ve uluslararası hukuk açısından hükümlü haklarının kullanılabilir hale gelmesi, avukat görüşlerinin yapılabilir olması olumlu bir adımdır. Hukukun uygulanması için bedel ödeyerek açlık grevi ve ölüm orucuna yatan tüm tutuklu ve hükümlüler özgürlük ve barış, hukuk ve demokrasi için büyük bir kararlılık göstermiştir. Bu süre boyunca sekiz insanın canını yitirmesi hepimizi büyük acılarla karşı karşıya bırakmıştır. Ne yazık ki, böyle acılarla karşılaşmayalım diye verdiğimiz çabalar yetersiz kalmış, can kayıpları önlenememiştir. Onlara büyük bir üzüntü ve acıyla bir kez daha rahmet, ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Önümüzdeki dönemde demokratik siyaset alanındaki eksiklerimizden de ders çıkararak demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesini daha kararlı ve örgütlü sürdürmek, demokratik siyaseti başarılı kılmak için çabalarımızı daha da yoğunlaştıracağız. Şimdi açlık grevini sürdürmüş olanların sağlıklarına hızla kavuşarak bu süreci tamamlamaları için bütün gücümüzle çalışacağız. Etkili ve hızlı tedavi sağlanması önümüzde duran en acil ve önemli görevdir. Bu konuda Sağlık ve Adalet Bakanlıklarına, bu alanlardaki meslek örgütlerine, TTB ve TİHV’ye, tüm insan hakları kuruluşlarına büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Bizler sürecin yakından takipçisi olacağız. Bu süreçte bizlerle birlikte olan, desteğini ve dayanışmasını esirgemeyen bütün demokrat ve vicdan sahibi insanlara, ailelere, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz.”