Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) düzenlediği “Toplumsal barışın inşasında sivil toplum örgütleri rolü: Güney Afrika Deneyimi” toplantısında konuşan Eşbaşkan Mızraklı, “Bütün bu eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin yaşandığı ortamlarda bile barış demenin suç işlemek anlamına geldiği barış talep edenlerin terörist olarak tarif edildiği bir günde biz yine inadına barış diyoruz” dedi.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM), “Toplumsal barışın inşasında sivil toplum örgütleri rolü: Güney Afrika Deneyimi” toplantısı düzenledi. Sur ilçesinde bir otelde yapılan toplantıya, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuklu Mızraklı, Güney Afrika’daki barış sürecinin baş müzakerecileri Mohammed Bhabha ve Roelf Meyer, Barış Vakfı’ndan Hakan Tahmaz, Yenişehir Belediye Eşbaşkanı Belgin Diken ile birçok gazeteci-yazar, akademisyen ve Sivil Toplum Örgütü (STÖ) temsilcisi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vural yaptı. Vural, toplumsal barışın önemine dikkat çekerek barışın cesaretle sağlanabileceğini söyledi. Ardından konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, toplantının düzenlenmesini sağlayan DİTAM’a teşekkür ederek “Bu buluşma güzel şeylere vesile olsun” dedi. Mızraklı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim tarihimizin içinde çok acılı çok zorlu seanslar var. Olağanüstülük bizim hayatlarımızın önemli bir parçasını oluştururken olağanlık bizim hayatlarımızda sıra dışı olmuş. Hukuksuzluk bizim için olağan durumken hukuk olağan dışı olmuş. Böyle bir halk bütün bu yaşamış olduğu güçlüklere karşı bu mazlum halk, o mazlumların asaleti ve erdemiyle inadına barış barış barış diyor. Çünkü zalimler aynı zamanda asalet ve erdemlerini de yitirmişlerdir. Asalet mazlumlara kalmıştır.”
Nelson Mandela’nın ‘Eğer onları affetmezsek kırgınlık ve intikam duyguları hep var olacaktır. Biz ise geçmişi unutalım, şimdiye ve geleceğe bakalım ama geçmişte yaşanan acımasızlıkların da bir daha yaşanmasına izin vermeyelim’ sözünü hatırlatan Mızraklı, “Tarih ve antropolojiden almış olduğumuz miraslar ve bugünkü yaşantılarımız arasındaki o diyalektik bağlardan hareket ettiğimizde hakikatten köklerimiz çok önem kazanıyor. Bugün bütün bu hafızaya sahip olan bütün bu eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin yaşandığı ortamlarda bile barış demenin suç işlemek anlamına geldiği, barış talep edenlerin terörist olarak tarif edildiği bir günde biz yine inadına barış diyoruz. Burada, bu salonda dikkat ediyorum hiç kimse birbirinin yabancısı değil, hepimiz aynı kavganın aynı barış çizgisinin meşale taşıyıcıları olmuşuz ve yürek yüreğe vermişiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından DİTAM yöneticisi Sedat Yurttaş moderartörlüğünde Güney Afrika’daki barış sürecinin baş müzakerecileri Mohammed Bhabha ve Roelf Meyer, yaptıkları sunumlarla deneyimlerini aktardılar.