Amed Emek Demokrasi Platformu, “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” diyen ve haklarında açılan dava sonucu hapis cezasına çarptırılan 11 Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesine sahip çıktı.
“‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ diyen TTB Onurumuzdur!” başlıklı bir açıklama yapan Amed Emek Demokrasi Platformu: “Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak barışı talep etmek, savaşa karşı olmak hekimlik mesleğinin evrensel ilkeleri gereğidir” dedi.
Tabip Odası’nda yapılan açıklamayı, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir okudu.
SAĞLIKÇILARA HAPİS CEZASI
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2016-2018 dönemi Merkez Konseyi’nin 11 üyesi tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Zeytin Dalı Harekatı sırasında “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” şeklinde yaptıkları açıklama nedeniyle açılan davada karar çıktı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 sanığa 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Sanık Hande Arpat ise toplam 3 yıl 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.”
“HALK SAĞLIĞINI BOZAN HER TÜRLÜ ETMENLE MÜCADELE”
TTB’nin sağlığı bozan her türlü etmenle mücadele ettiğinin altı çizilen açıklamada şunlar söylendi: “Türk Tabipleri Birliği (TTB) 6023 sayılı kanun ile kurulmuş bir meslek örgütüdür. Kuruluşundan itibaren halkın sağlığını korumak ve iyileştirmek için çabalamış, kötü hekimlik uygulamalarının takipçisi olmuş ve iyi hekimlik değerlerini her zaman ve her koşulda savunmuştur. Bir meslek örgütü olmanın ötesine geçerek demokratik bir kitle örgütü olmuş; sağlığın fiziksel, ruhsal ve sosyal iyi olma halinden yola çıkarak sağlıklı bir toplum için demokratik esaslarla mücadele etmiştir. Halk sağlığını bozan her türlü etmenle mücadele ettiği gibi savaş ve çatışma gibi insan eliyle yaratılan tüm şiddet biçimleriyle de daima mücadele etmiştir.”
“HAPİS CEZALARI SİYASİDİR”
TSK’nın Suriye’nin Afrin bölgesine dönük başlattığı “Zeytin Dalı” operasyonuna yönelik olarak 24.01.2018 tarihinde “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlığıyla yaptığı açıklamadan sonra Cumhurbaşkanının talimatı ile TTB MK üyesi 11 sağlıkçının gözaltına alındığının hatırlatıldığı açıklama şöyle devam etti: “Bir haftalık gözaltı süreci sonrasında çıkarıldıkları mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlardı. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığının MK üyelerinin görevden alınması ile ilgili yaptığı suç duyurusu üzerine de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca dava açılmıştı. Arkadaşlarımızın yargılandığı davada, 3 Mayıs 2019’daki 3. Duruşmada Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi utanç verici bir karara imza atmıştır. 1 Eylül 2016 tarihli “Bu Topraklarda Eşitlik ve Barış İçinde Yaşamamız Çok Mümkün” başlıklı açıklamayı da karara dâhil eden mahkeme, her iki açıklama dolayısıyla 2016-2018 döneminin 11 Merkez Konseyi üyesi arkadaşımıza “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan 2’şer kez 10’ar ay hapis cezası verilmesine karar vermiştir. Mahkeme, Dr. Hande Arpat arkadaşımıza 2016 yılındaki bazı sosyal medya paylaşımlarında “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle ayrıca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası vermiştir. Dr. Şeyhmus Gökalp arkadaşımız hakkında ise “terör örgütü propagandası” suçundan beraat karar verilmiştir.”
“TTB MERKEZ KONSEYİ ONURUMUZDUR!”
Sağlıkçılara verilen cezanın siyasi saiklerle verildiğinin belirtildiği açıklamada “Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak barışı talep etmek, savaşa karşı olmak hekimlik mesleğinin evrensel ilkeleri gereğidir. TTB ve Tabip odaları olarak, halkın sağlık hakkını, hekimlik değerlerini savunmaya, geçmiş geleneğimizde olduğu gibi bugün de ölüme karşı yaşamdan ve savaşa karşı barıştan yana olma tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. “SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU” olduğu bilimsel bir gerçekliktir. Bu bilimsel gerçekliği evrensel hekimlik ilkeleri gereği açıklayan ve cezalandırılan TTB Merkez Konseyi ONURUMUZDUR!” denildi.