CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’ya nezaket ziyaretinde bulunarak yeni görevinde başarılar dilediler. Konuklarını protokol girişinde karşılayan Mızraklı, ziyaretten ve gösterilen dayanışma duygularından dolayı teşekkür etti.
“KAYYUM GİBİ BİR UCUBE İCAT ETTİLER”
Büyükşehir Belediyesi’nin Mızraklı şahsında yetkinin halka teslim edilmesinin kendileri açısından mutluluk verici olduğunu belirten Tanrıkulu, “Kayyum gibi bir ucube icat ettiler. Hukuka aykırı bir durumdu. Sonuçta 2 yıl sonrada olsa bu yetkinin sizin şahsınızda yeniden Diyarbakır’a teslim edilmesi bizi son derece mutlu etti” dedi. Dünyanın her yerinde yerel yönetimlerin gücü artırılırken, ülkede özellikle son yıllarda tam tersine yetkilerin sınırlandırıldığına dikkat çeken Mızraklı ise, “Bu yetmedi kayyum atamaları yapıldı. Kayyum atamalarının özellikle burada almış olduğu şekil, kayyumluk kavramıyla hiç de örtüşük olmayan bir şeydi” diye konuştu. Kayyum ataması için yaratılan algının da astının astarının olmadığına vurgu yapan Mızraklı, daha önce görev yapan arkadaşlarının tamamen siyasal bir yargılanmayla görevlerinden alındığını dile getirdi.
“YENİDEN HALKIN İRADESİNİN KAZANACAĞINDAN EMİNDİK”
31 Mart seçimlerinde yeniden halkın iradesinin kazanacağından emin olduklarını kaydeden Mızraklı, “Seçime gidilen süreçte garip şeyler yaşandı. Bölgede seçmen iradesini manipüle eden, adeta seçmen mühendisliği yapılan bir yaklaşım gösterildi. Yetmedi cumhuriyet tarihinin ayıplı seçimleri kategorisinde sayılacak, belki de en ayıplı seçimi sayılacak 31 Mart sürecini yaşadık. Yetmedi arkasından yeni bir idare gaspı biçimiyle karşılaştık. YSK kayyumluk sistemini sanki bir OHAL KHK’sı varda onun üzerine YSK kılıfı geçirirmiş gibi icra eden organ durumuna dönüştürüldü. Yetmedi işte İstanbul seçim sürecinde adeta kamuoyu nezdinde muvazaalı sonuçlarmış gibi telkin edilmeye çalışıldı. Orada ortaya çıkan iradeyi itibarsızlaştırmaya ve etkisizleştirmeye dönük bir tutum gösterildi. Yetmedi Kılıçdaroğlu’na atılan yumruk hepimizin yanağına atıldı. Yetmedi barış annelerine gösterilen tutum. Kamuoyunun ve insanlığın vicdanında ciddi yaralar açtı” ifadelerini kullandı. Mızraklı konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı, “Sürece baktığımızda hukuk devleti normları açısından hayırlı olmayan çok sayıda uygulamanın beraber yürüdüğünü görüyoruz. Her şeye rağmen şimdi yapmakla mükellef olduğumuz temel sorumluluk, nitelikli olarak yerel yönetim bazında iş ve işlemlerin hakkaniyet üzerine olmasıdır. Beraberinde toplumda birikmiş olan beklenti ve umuda cevap olabilmektir. Burası çok iyi gözleyen, gözetleyen ve güçlü tartışan, sosyopolitik sosyokültürel yönü güçlü olan bir kamusallığımız var. Bu kamusallık sizin için güçlü bir turnosolluğa dönüşüyor. Yapılan işleri özdenetim sağlayan mekanizmaya dönüştürüyor. Bununla birlikte güçlü bir dayanışma ağımız var. Farklı siyasal partilerde olsak bile, bir araya geldiğimizde o ortak kaygılar etrafında çok hızlı bir şekilde bütünleşebiliyoruz. Bizi böyle keskin sınırlarla ayıran uzlaşmaz tutumlarımız yok aksine çözüm üretme kaygısı olan güçlü bir siyasallığımız var.”