AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “CHP’nin bir de HDP versiyonu var. Onu hiç konuşmaya gerek yok. Çünkü onların bir iradesi yok. Siyaset irade işidir. İradesi olmayanın siyaseti olmaz. Vesayet altında siyaset olmaz. Bunlar kimin vesayeti altında? Bunlar terör örgütünün vesayeti altındalar.” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Ünal, PKK’lı teröristlerce 4 yıl önce ateşe verilerek, tahrip edilen, 10 milyon lira kaynakla restore edilerek yeniden ibadete açılan Sur ilçesindeki 500 yıllık Fatih Paşa Camisi’ni ziyaret etti.
Daha sonra Kayapınar Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kadınlar Şehri Konuşuyor” programına katılan Ünal, geçmişte okul başlarken çocuğuna kitap ve kıyafet alamadığı için intihar eden babaların haberlerini okuduklarını, artık devletin ihtiyaç sahibi anne ve babalara eğitim desteği verdiğini söyledi.
“DİYARBAKIR’IN KADERİNİ SİZ BELİRLEYECEKSİNİZ”
“Şimdi bu zihniyet hala CHP belediyelerinde yaşıyor. Gidin İstanbul’un göbeğinde Mecidiyeköy’de, Şişli’de CHP belediyesinin hala çöp toplamadığını, personelin maaşını ödemediğini, caddelerin çukur, çamur ve pislik içerisinde olduğunu görürsünüz. Fark nerede? Fark bir adamın milletini aşkla sevmesinde ve onun arkadaşlarının da milletine aşkla hizmet etmesinde.” diyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP’nin bir de HDP versiyonu var. Onu hiç konuşmaya gerek yok. Çünkü onların bir iradesi yok. Siyaset irade işidir. İradesi olmayanın siyaseti olmaz. Vesayet altında siyaset olmaz. Bunlar kimin vesayeti altında? Bunlar terör örgütünün vesayeti altındalar. Bunların burada gördüğüm gençlere verecek neyi var? Geleceğin şehirleri değer üreten, o şehirde yaşayan gençlerin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılayan, kendi ihtiyaçlarını karşılayan, üretime dayalı şehirler olacak. Bunu başaramayan şehirler de maalesef ayakta kalamayacak. Diyarbakır’ın kaderini siz belirleyeceksiniz. Sizin vereceğiniz karar, sizin çalışmalarınız belirleyecek. Burada bulunan her birinizin canla başla bu işe sahip çıkması gerekiyor. Çünkü söz konusu olan sizin geleceğiniz.”
Diyarbakırlıların Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla’yı çok sevdiğini dile getiren Ünal, Atilla’yı Diyarbakır’ın kaderinin değişmesinde bir kırılma anı olarak nitelendirdiğini aktardı. Diyarbakırlıların Atilla’nın yaptığı çalışmaları gördüğünü, bunu karşılıksız bırakmayacaklarına inandığını anlatan Ünal, “İnsanın gözünden ve sesinden bulaşan bir şey vardır. İnsanın gözünden ve sesinden ya heyecan, cesaret, kararlılık bulaşır ya da ego, korku, kaygı ve endişe bulaşır. Derdi kendisi olandan hayır gelmez. Biz Recep Tayyip Erdoğan’ın gözlerinde ne Gezi’de ne 17-25 Aralık’ta ne 15 Temmuz’da, ne 6-7 Ekim olaylarında, ne de hendek olaylarında ufacık bir korku ve endişe görmedik.” diye konuştu.
“O BOMBALAR ŞEHRE ATILMADI, ŞEHİRDE YAŞAYANLARIN HAYALLERİNE ATILDI”
Fatih Paşa (Kurşunlu) Camisini ziyaret ettiğini ifade eden Ünal, cami yakılıp, yıkıldığında da oraya gittiğini ve için için ağladığını aktardı. Ünal, camiye girer girmez 2 rekat şükür namazı kıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Rabb’im o yıkımdan bizi bu inşaya kavuşturduğun için sana hamdolsun dedim. Bu şehri yıktılar, bu şehri el yapımı patlayıcılarla yıktılar. Yıktıkları şehrimiz değildi, şehrimizin, çocuklarımızın geleceği, gençlerimizin umuduydu. O bombalar şehre atılmadı, şehirde yaşayan çocukların, geçlerin, genç kızların hayallerine atıldı. Peki o çukurları kim kapattı, bu şehri yeniden ayağa kim kaldırdı? Sizlerin gayreti, çabası kaldırdı. Siz Diyarbakır’da eğer bu yıkanlara karşı ihya ve inşayı gerçekleştirenler olarak sokaklara çıkıp, dimdik ‘Şehir bizim, karar bizim Cumali Bey bizim başkanımız.’ derseniz, bu şehir değişir. Ama bu böyle gelmiş, böyle gidecek düşüncesi ruhlarınıza sinmiş ise sizin için yapacak bir şey yok.”
Mahir Ünal daha sonra kadınların sorularını yanıtladı.
AK Parti’nin belediyecilik anlayışına ilişkin Ünal, AK Parti belediyeciliğinin özünün Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği olduğunu vurguladı. Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliğinin tek amacı ve anlayışı olduğuna işaret eden Ünal, bunun da insanın evinde, sokağında, mahallesinde, ilçesinde, ilinde mutlu, huzurlu, müreffeh ve güven içerisinde yaşaması olduğunu aktardı. “Bizim belediyecilik anlayışımızda o şehirde yaşayan bütün canlıların kendisini güven içinde hissetmesi gerekir. Çünkü bizim anlayışımızda belediye başkanı ‘Şehrül-Emin’dir. Yani şehri emanet almış ve şehrin kedisinden emin olduğu ve kendisinin de şehri emanet olarak gördüğü bir anlayış bu.” diyen Ünal, şöyle konuştu: “Çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, öğrenciler, sokak hayvanları, kuş, böcek gibi hayvanlarla ilgili ayrı ayrı uygulamalarımız var. Bu bize ecdadımızdan miras kaldı. Bizim ecdadımız kuş evleri yapmış, vakıf kurmuş. Şimdi insan haklarından bahsediyorlar ya Osmanlı’nın fermanlarını açsın baksınlar. Bırakın insan haklarını biz hayvan haklarını korumuşuz. Yani bizim anlayışımız bu. Bu anlayışın temelinde Hz. Peygamber Efendimizin insana, çevreye, bütün mahluklara olan sevgisi, şefkati, rahmeti var. Buyruluyor ki; ‘biz alemleri senin yüzün suyu hürmetine yarattık.’ Yani Peygamber Efendimize sevgi duyan bir kalbin, peygamber sevgisini kalbinde taşıyan bir insanın karıncaya bile zarar vermesi düşünülemez. Biz karıncayı bile incitmeyen insanlarız. Şu soruyu sormak lazım. ‘Bu topraklarda Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Van’da bu karıncayı bile incitmekten korkan insanları nasıl birileri eli kanlı teröristlere dönüştürdüler? Asıl tehdit, tehlike, çocuklarımıza, gençlerimize dönük asıl tehlike bu. Çünkü onları Peygamber Efendimizin, inancımızın, değerlerimizin merkezinden uzaklaştırdılar. ??O yüzden çok çalışmamız gerekiyor. Diyarbakır’ı, Diyarbakır’ın ruhunu korumak derken bunu kastediyoruz.”
“UMUTLARIMIZI BOMBALAMAK İÇİN HAZIRDA BEKLİYORLAR”
Ünal, işsizliğe yönelik soru üzerine, planlamalarına göre Diyarbakır’a 1 milyonun üzerinde turist geleceğini, ihya ve inşa çalışmalarının Diyarbakır’ın turizm merkezi olmasını sağlayacağını vurguladı. Turizmin, sanayinin, üretim ve katma değerinin artırıldığı bir şehirde çocukların işsiz kalmayacağına dikkati çeken Ünal, “Yeniden bu filmi görmeye başlarsak, yeniden bunlar iş başına gelirse, yeniden şehre dair hayallerimizi, umutlarımızı, şehri büyütmeye ve geliştirmeye dair umutlarımızı bombalamak için hazırda bekliyorlar. Kendilerinden de o kadar eminler ki; sanki bunların hiçbirini yapmamışlar, sanki bu kadar terörü, şiddeti doğurmamış, bu kadar nefreti beslememiş, bu kadar gencin hayalini yok etmemişler de büyük bir barış, kardeşlik, özgürlük, değer, imkan, istihdam üretmiş gibi ortada cesaretle geziyorlar. Çocuklarımızın geleceği, işi, aşı, ekmeğini büyüteceğimiz şehri birlikte inşa etmek için her birinizin en az onlar kadar cesur olması gerekiyor. O zaman her şeyin değiştiğini göreceksiniz.” şeklinde konuştu.
“Belediye başkanı olsaydınız, hayal ettiğiniz bir proje var mıydı?” sorusunu Ünal, şöyle yanıtladı: “Bakanlığım döneminde hayal ettiğimiz bir şey vardı, o da millet kütüphaneleri. 30 büyükşehirde 1 milyon kitaba sahip kütüphaneler oluşturmak. Aslında bu Cumhurbaşkanımızın çok istediği bir şeydi. Sonra bu kitap kafelere dönüştü. Şehirlere stadyum yapmaktan ziyade her mahallede spor kompleksi yapmak Cumhurbaşkanımızın istediği bir şey. Böylece mahalle takımlarını tekrar canlandırmak. Her mahallede bilgi evi, millet kıraathanesi, spor kompleksi ve mahalle takımı. Dolayısıyla gençlerimizi kültür, sanat ve sporla buluşturup, gençlerin yeteneğini tamamen ortaya çıkarmak.”
Bir kadının ev kadınlarına destek istediğini ifade etmesi üzerine Ünal, “Diyarbakır mikro kredi konusunda pilot bölge. Mikro kredi miktarının arttırılması ve dolayısıyla özellikle girişimci kadınların daha çok teşvik edilmesi için önümüzdeki süreçte yeni teşviklerimiz ve projelerimiz inşallah olacak.” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYELERİN İMKAN VE KAYNAKLARINI VATANDAŞLARA SUNDUK”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Cumali Atilla, 2 yılı aşkın süredir Diyarbakır’a hizmet sunduğunu söyledi. “Sizlere hizmet etmek onurdur, şereftir. Size hizmetkar olmak için buradayız. Çünkü bizim yönetim anlayışımızda hizmetkar olmak vardır.” diyen Atilla, gelen bütün talepleri gerçekleştirmek için gece, gündüz çalıştıklarını anlattı. Şehrin gelişmesi, kalkınması, ihyası, inşası ve huzuru için çalıştıklarını dile getiren Atilla, bundan sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyoner liderliğinde önce millet ve memleket diyerek çalışmalarına devam edeceklerini aktardı. AK Parti hükümetleri döneminde kentte çok önemli hizmetlerin ve büyük yatırımların yapıldığını aktaran Atilla, “Bizden öncekilerin yıllarca yapamadıklarını biz 2 yılda yaptık. 17 ilçemizde altyapıdan, üstyapıya her alanda hizmetlerimiz oldu. Bütün bu hizmetlerde adil olduk. Belediyelerin imkan ve kaynaklarını vatandaşlara sunduk.” dedi.
Sandığa giderken eski Diyarbakır ile yeni Diyarbakır arasında bir tercih yapılmasını istediklerini dile getiren Atilla, şunları kaydetti: “Eski Diyarbakır’da kan, gözyaşı, acı, çukur, çöp, çamur vardı. Sokaklarında eylemler eksik olmuyordu. Lastikler yanıyordu, çocuklarımızın elinde taş ve molotof vardı. Hizmet yerine hezimet, kaos vardı. Allah’a şükür artık her şey çok güzel. Belediyecilik hizmeti, huzur ve güven var. Çocuklarımızın elinde artık açtığımız millet kıraathaneleri ve bilgi evlerindeki kitaplar ve kalem var. Sınava hazırlanan gençlerimiz var. İnşallah huzur ve güveni sağlamışken hizmetlerimizin devamı için hemşehrilerimizin desteğini, duasını istiyoruz. Çocuklarımızın yüzü gülsün diye, hayır duası almak için daha çok çalışacağız. İnşallah sizlerle AK Parti’nin zafer bayrağını surlarımıza dikeceğiz.”
Atilla konuşmasının sonunda kadınları Kürtçe selamladı.
Kaynak: AA