Yaklaşık 10 yıl boyunca (2006-2016) Diyarbakır SMMM Oda Başkanlığı yapan Mali Müşavir Erkan Azizoğlu, Birlikte çoklu kurumsal yapılar oluşturarak, Ben’leri azaltıp Biz’leri çoğaltarak, birbirimizi rakip olarak görmeden sağlayacağımız dayanışma ile zorlukları beraber aşarak mesleğimiz ve kendimiz için daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz” dedi.
“ACİL KARARIM BENİ BU MESLEĞE SEVK ETTİ”
Öncelikle Mali Müşavirlik Mesleğini seçmeye nasıl karar verdiniz. Neler etkili oldu?
Öncelikle Diyarbakır’da mesleği icra edenler başta olmak üzere, bu güzel dergiyi okuma fırsatı bulan tüm meslektaşlarıma ve dostlara sevgi ve saygılarımı sizin vasıtanızla ileterek başlamak istiyorum.
1993 yılında Üniversiteyi bitirdikten sonra bir yakınımın
yönlendirmesi ve önermesi ile Ankara’nın büyük sayılabilecek bir şirketine iş
başvurusun da bulundum. Görüşmemizden yaklaşık bir hafta sonra Şirketin yurt
dışındaki işyerinde Muhasebe biriminin başındaki yetkili arkadaşın işten
ayrılmak zorunda kaldığı ve muhasebe biriminin başına geçip geçemeyeceğim
sorularak bu konuda acil karar vermem istendi. Şansımın yaver gitmesi ve güçlü
referansım sayesinde bulduğum bu önemli işin, yeni mezun, tecrübesiz ve sadece
Üniversitede öğrendiğim bilgilerle yapılmasının kolay olmayacağını düşünerek
işi kabul etmedim. Ama bu vesile ile muhasebe işini ve mesleğini en iyi nasıl öğrenirim
diye yola çıkarak çalışmalara başladım. Tanıdık Muhasebe bürolarından başlayarak
ve okuyarak daha henüz yasası çıkmamış mesleğin bir ucundan tutmaya başladım.
“MESLEĞİMİZİN ARTILARININ KAZANIMLARI EKSİKLİLERDEN ÇOK FAZLA”
Mesleğinizin artıları ve eksileri nelerdir?
Mesleğimizin artılarının kazanımlar, mevcut durum ve gelecek dikkate alındığında eksilerinden çok daha fazla olduğunu söyleyebilirim. Eksi olarak görülen ve meslek kamuoyunda dile getirilen sorunların önemli bir kısmının da meslekten değil ne yazık ki uygulayıcılardan kaynaklı olduğunun altını çizerek belirtmek istiyorum.
Mesleğin artılarından ilk aklıma gelenler; Öncelikle genç ve dinamik bir mesleğimiz var, meslektaşlarımızın önemli bir kısmının en azından bir süreden beri mesleği icra edenlerin ekonomik durumları diğer serbest mesleği icra edenlerden daha iyi, çok sık değişen ve dönüşen teknoloji, mevzuat ve beklentilere en hızlı uyum sağlayan bir meslek ve meslektaş yapımız var. (kimisi için bu eksi olarak görülebiliriz. Ama bence bu bizim artımız. Dayanışmanın ve bilgi paylaşımının en fazla olduğu meslek grubuyuz. Oda eğitimlerinin, kongre ve sempozyum tarzı etkinliklerin en fazla yapıldığı bir meslek. Her türlü teknolojik gelişmede bile hatta yapay zekânın bile etkili olacağı gelecekte de varlığını sürdürecek bir meslek olması artılarımızdan bazıları diye düşünüyorum.
“YAPILAN İŞ İLE ALINAN ÜCRETLERDE DENGESİZLİK”
Mesleğin Eksileri ya da benim tabirimle bir kısmı bizim
eksiklerimizden kaynaklı neler var diye baktığımızda ilk aklıma gelenler bazı işlerde,
yapılan iş ile alınan ücretlerde dengesizlik. Zaman zaman birçoğumuzun
mağduriyetine sebep olan haksız rekabet uygulamaları, tahsilat da yaşanan
sorunlar, sürekli değişen mevzuat ve kimimizce angarya olarak tabir edilen bazı
yapmamız gerekenler. Değişen mevzuat ve ek yapılması gereken işler eksi olarak
görünüyor olabilir ama aslında bunlar bizim için artı olarak görülmesi gereken
şeyler neden mi? Müşterilerimizin yani vergi mükelleflerinin bizlere daha fazla
danışması, daha fazla ihtiyacının olması ve kaba tabir ile daha fazla işinin
düşmesi bizler ve gelecek için pozitif değerlendirilmelidir kanısındayım.
Yalnız burada birçok mevzuatı bilme ve hâkim olma ayrı bir durum bunun mümkün
olamayacağı sürekli dile getirilen bir gerçek. Bunu da aşmanın ve hatta eksi
olarak kabul edilen diğer olumsuzlukların giderilmesinin anahtarı bence
kurumsallaşmamızda yani tek başımıza çalışmayı bir kenara bırakarak kurumsal
yapılar oluşturmamızda olduğunu da burada belirtmek istiyorum.
“BAŞKAN OLMAMA ARKADAŞLARIM KARAR VERDİ”!
Başkan olmaya nasıl karar verdiniz?
Bu sorunuza biraz baştan alarak başkanlık sürecine nasıl geldim ile cevap vermek istiyorum. 2000 Yılı Oda seçimlerinde Sayın Mehmet Vural Başkanın listesinden Disiplin Kurulu üyeliğine ve kendi aramızda yapılan seçimlerde Disiplin Kurulu başkanlığına seçildim ve disiplin kurulu başkanlığın altı yıl boyunca sürdürdüm. 2006 yılında kurucu Oda başkanımız Mehmet Vural oda başkanlığı görevini bırakacağını ve aday olmayacağını açıklayınca, Oda üyelerimiz arasında bu görev ile ilgili çeşitli toplantılar ve çalışmalar yapılmaya başlandı. Bir komisyon oluşturularak meslek mensupları gezildi, görüşleri alındı, daha sonra odamızda geniş katılımlı bir toplantı yapılarak görüş ve öneriler alındı ve yönetim kurulunda görev ve sorumluluk almak isteyen arkadaşlarımız arasında bir ön seçim yapıldı. Tüm bu çalışmaların sonucunda, dördü ilk defa bu göreve soyunan beş genç meslektaş ve arkadaştan oluşan yönetim kurulu listemiz, Çağdaş Demokratlar grubu olarak seçimlere girdi ve üyelerimizin desteği ile seçildi. Daha sonra yönetim kurulu üyeleri olarak kendi aramızda yaptığımız toplantıda da Başkanlık görev ve sorumluluğunu bana tevdi ettiler. Yani Başkan olmama meslektaşlarımız ve arkadaşlarımız karar verdi.
“EMEK VE MESLEKİ MÜCADELENİN SORUMLULUĞU İLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Oda sizin döneminizde neler sağlandı?
Benim dönemimde yapılan çalışmalardan bahsetmeden önce bir durum tespitini paylaşmak isterim. Oda başkanlığına seçildiğim dönemde henüz 36 yaşında idim ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım da benimle aynı yaşlarda idi ve dört arkadaşımızın ilk yönetim tecrübesiyle yola koyulduk. Ekibimizin mesleki bilgileri, birikimleri, dayanışma ruhumuz ile diğer kurul üyeleri ve meslektaşlarımızın katılım ve destekleri ile Odamızın kurulduğu günden bizim görevi devir aldığımız güne kadar odamızın kurullarında yer alan arkadaşlarımızın, büyüklerimizin bize bıraktığı sağlam bir Emek ve Mesleki mücadelenin sorumluluğu ile çalışmalar yapmaya başladık.
“10 YILDA ARKADAŞLARIMIZLA BÜYÜK İŞLER BAŞARDIK”
(Bu vesile ile Başta başkanımız olmak üzere emeği geçen geçmiş dönem kurullarda görev alan arkadaşlarımıza buradan tekrar şükranlarımı sunmak istiyorum) Oda başkanı olduğum 2006 yılından 2016 yılına kadar, mesleğin değişen koşullarına meslektaşımızı adapte etmek için ilk önceliğimiz ve sonraki dönemlerde de devam eden yoğun ve nitelikli eğitim ve oda seminer çalışmalarımız oldu. Mesleğinde ve konusunda duayen sayılan bir çok isim ile Diyarbakır odamızda eğitim çalışmaları, seminer çalışmaları yaptık. Diyarbakır’daki Kamu kurumları, Meslek odaları ve Sivil Toplum Örgütleri ile ilişkileri geliştirmeye, ortak çalışmalar yapmaya ve çalışmaları üyelerimizle buluşturmaya gayret gösterdik. Odamızda TESMER şubesini açarak faaliyete geçirdik. Artık yeterli gelmeyen oda seminer salonumuzu İstanbul odamızın da desteği ile büyüterek modern ve güzel bir salonu hem üyelerimizin hem de kentimizin diğer aktörlerinin hizmetine sunduk. Öncülüğünü bizim yaptığımız ve Kentimizde yer alan diğer kurum kuruluşları da içine alan Ekonomik kriz vb. panel ve sempozyumlar yaptık. Mesleki dayanışmanın artması ve gelişmesi için gezi, ziyaret ve yemekli organizasyonlar yaparak meslek mensuplarını bir araya getirdik. 350 bin Avro tutarlı bir AB projesi alarak 150 genç arkadaşımıza 1 yıl boyunca ön muhasebe eğitimi vererek yardımcı eleman sıkıntısına çözüm bulmaya çalıştık. Karacadağ Kalkınma Ajansından destek alarak Ajans ile birlikte üyelerimize yönelik spesifik eğitim çalışmaları serisi gerçekleştirdik. Mesleğin dışında toplumsal sorumluluk ve görev bilinciyle Dünya Emekçi Kadınlar Günü başta olmak üzere çeşitli zamanlarda Ünlü yazar ve isimleri odamızda üyelerimizle buluşturduk. Odamız konferans salonumuzu Siyasi partilere, Sivil Toplum örgütlerine, diğer meslek odalarına açarak ve bazı toplantılara da üyelerimizi de davet ederek kent dayanışmasına ve sorunların tartışılarak çözülmeye çalışıldığı bir adres yaratmaya çalıştık. Başta Kürt sorunun çözümü olmak üzere Barış. Demokrasi, Kardeşlik ve diğer toplumsal sorumluluklar ile ilgili çalışmalar yaptık ve çalışmalara paydaş olduk. Bunlar ilk aklıma gelen çalışmalar, sizler de takdir edersiniz ki on yıllık çalışmaları ve yarattığımız farkındalıklarının tümünü buradan saymam mümkün değil.
“SÜREKLİ KENDİMİZİ YENİLEMEMİZ GEREKİR”
Sizce şuanda neler yapılmalı?
Böyle dinamik, sürekli değişen bir mesleğin ve üyelerinin; ihtiyaçları, beklentileri ve sorunlarının olması kaçınılmazdır. Mesleğe yeni başlamış genç arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntılar, yapılması gereken sürekli eğitimler ve bilgilendirmeler, stajerlerin yaşadığı sıkıntılar, haksız rekabete neden olan davranışlar ve benzeri konular gibi sürekli gündemde yer alan konuların tespiti ve çözümleri ile ilgili Mali Müşavir odaları sürekli kendilerine göre çalışmalar yapmaktadırlar.
2016 yılında göreve seçilen Arkadaşlarım başta Oda Başkanımız Sayın Mustafa Vural ve yönetim kurul üyelerimiz, diğer kurul ve komisyon üyelerimiz görev ve sorumluluklarının bilincinde seçildikleri günden günümüze az önce ifade ettiğim sorunların çözümü ve diğer alanlarda iyi ve yararlı çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedirler.
Nispi temsilin beraberinde getirdiği çeşitli olumsuzluklar ve diğer çeşitli kısıtlı imkânlarda göz önüne alındığında, elbette ne yaparsanız yapın mutlaka bazı şeyler eksik kalacaktır. Bu bütün odalar için değişmez bir kuraldır.
Bizlere yani Diyarbakır odasının değerli üyelerine düşen bir görev de, varsa bir eksiklik veya yerine getirilmesi gereken bir beklenti, birlikte dayanışma içinde yönetim kuruluna destek olarak ve katkı sunarak bunları da aşmak ve tamamlamak olmalıdır.
“BEN’LERİ AZALTIP BİZ’LERİ ÇOĞALTMAMIZ GEREKİR”
Gelecekte meslekte kendinizi ve Mali Müşavirler Odasını nerde görüyorsunuz?
Diyarbakır’da altı yıl disiplin kurulu, on yıl oda başkanlığı, TÜRMOB’da 3 yıl TÜRHAK (Haksız Rekabet Kurulu Üyeliği) ve mesleğimize ve meslektaşımıza çok büyük katkı sağlayacak ve ivme kazandıracak, sunduğumuz hizmetin kalitesini arttıracak yönde çalışmalar yapan ve yakın bir tarihte çalışmalarını hayata geçirmeye hazırlanan TÜRMOB İşyerleri Hizmet ve Kalite İzleme Kurulu Başkanlığını yapan bir kardeşiniz ve arkadaşınız olarak edinmiş olduğum tecrübeleri, bilgi ve deneyimleri meslektaşlarıma ve mesleğime katkı olarak sunmaya, mesleğimizin daha iyi bir yere gelmesi için çalışmaya, Mali Müşavirlik mesleği, meslektaşımız ve hepimiz için iyi bir gelecek şiarıyla çalışmalar yapmaya ve katkı sunmaya devam edeceğim.
Nitelik olarak hem bu kentte hem de Türkiye’de önemli ve saygın bir yeri olan Diyarbakır Mali Müşavirler Odasını; Bir çok zorluğu aşarak sınavlarda başarılı olup aramıza katılan genç ve yeni arkadaşlarımızla ile birlikte mesleğimize ve odamıza sahip çıkarak, BEN’leri azaltıp, BİZ’leri çoğaltarak, Yönetim kurulumuzun ve diğer kurullarımızın da çalışmaları, üyelerimizin mesleki bilgi ve birikimi ile çok daha iyi bir geleceğin beklediğini şimdiden görüyorum.
İzninizle Son olarak Ahmed Arif üstadın Anadolu şiirinden bir bölümü de mesleğimizin geleceği olan genç arkadaşlara hediye ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum.
“Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun? “
