Diyarbakır DicleÜniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ‘Çocuk İstismarına Dur De’ adlı sempozyumda konuşan Rektör Prof. Dr. Talip Gül, “Çocuk istismarı çağımızın önemli bir sorunu. Çocuk istismarına maruz kalan çocukların yüzde 70’i 2 ila 10 yaş gruplar. Bu çocuklar ileride, kesinlikle fiziksel ve ruhsal sıkıntı çekecekler” dedi.
Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından, ‘Çocuk İstismarına Dur De’ başlıklı sempozyum, üniversitenin kongre merkezinde yapıldı. Rektör Prof. Dr. Talip Gül’ün yanı sıra Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden bilim insanlarının katıldığı sempozyumda, çocuklara yönelik cinsel, fiziksel ve duygusal istismar konuları ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Gül, çocuklara yönelik istismarda son yıllarda dünya genelinde bir artış yaşandığını söyledi.
“TÜRKİYE’DE İSTİSMAR ORANI YÜZDE 53’E YÜKSELİYOR”
Türkiye’de çocuklara yönelik istismar oranının yüzde 53’e yükseldiğini anlatan Rektör Gül, “Çocuk istismarı çağımızın önemli bir sorunu. İngiltere’de her hafta 3 çocuk, Amerika’da her gün 4 çocuk istismardan ötürü ölmektedir. Çocuk istismar oranları değişik ülkelerde farklı farklı veriliyor. Yüzde 1’den yüzde 53’e kadar oranlar veriliyor. Çocuk istismarı,sadece cinsel istismar olarak algılanmamalıdır. Fiziksel istismar, ruhsal istismar, duygusal istismar ve çocuk ihmalleri de aslında bir problemdir. Çocuk istismarlarının yüzde 78’inin duygusal istismar olduğunu, yüzde 28’inin fiziksel istismar olduğunu, yüzde 9’unun cinsel istismar olduğunu verilerden öğreniyoruz.
“İSTİSMARA MARUZ KALANLARIN YÜZDE 70’İ 2 İLE 10 YAŞ GRUPLARIDIR”
Çocuk istismarına maruz kalan çocukların yüzde 70’i ise 2 ila 10 yaş gruplardır. Bu çocukların durumunu düşündüğünüz zaman ileride toplumda bu çocuklar kesinlikle fiziksel ve ruhsal sıkıntı çekecekler. Çocuk istismarı aileyi, bizi ve devleti ilgilendiriyor. Çocuk istismarlarının önlenmesi için neler yapılır veya istismara uğrayan çocuklar için ne gibi tedaviler uygulanacağını bilim insanları burada tartışacaklar” dedi.
Rektör Gül’ün konuşmasının ardından sempozyum, akademisyenlerin hazırladıkları sunumlarla devam etti.