FTR Uzmanı Dr. Serdıl Büyükkaya Yüzer, çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardan biri olan Serebral Palsi hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Serebral Palsi hastalığına neden olan beyin hasarının belirli bir yaş limiti olmadığını kaydeden Dr. Yüzer, kaliteli bir değerlendirme ve rehabilitasyon programı ile çocukların gelişimlerinin artırabileceğini ve bakımlarının kolaylaşabileceğini kaydetti.
Özel Bağlar Hastanesi (OBH) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Uzmanı Serdıl Büyükkaya Yüzer, çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardan biri olan Serebral Palsi (SP) hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Serebral Palsi hastalığına neden olan beyin hasarının belirli bir yaş limiti olmadığını kaydeden Dr. Yüzer, kaliteli bir değerlendirme ve rehabilitasyon programı ile çocukların gelişimlerinin artırabileceğini ve bakımlarının kolaylaşabileceğini kaydetti.
“SP’E NEDEN OLAN BEYİN HASARININ BELLİ BİR YAŞ LİMİTİ YOKTUR”
SP’nin gelişmekte olan cenin veya yenidoğan beyninde oluşan ilerleme yapmayan (daha fazla kötüleşme göstermeyen) bir hasara bağlı olarak gelişen, aktivite kısıtlamasına neden olan, hareket ve postur (duruş) gelişiminin bir grup kalıcı bozukluğu olduğunu belirten Yüzer, “SP’deki motor (hareket) bozukluklarına çoğunlukla duyusal ve algısal problemler, epilepsi (sara) ve bunlara bağlı kas-iskelet problemleri eşlik eder. SP’e neden olan beyin hasarının belli bir yaş limiti yoktur. Ancak ilk 2-3 yıl daha önemlidir. SP’e neden olan bozukluk, etkilenmiş fonksiyon gelişmeden önce meydana gelir. Yani kazanılmış becerileri kaybı yoktur bu hastalıkta, hasta zaten bazı fonksiyonları baştan beri yapamaz. Ancak çocuk büyüdükçe bazı vakalarda klinik görünüm değişebilir. SP çocukluk çağının en sık özürlülük nedenlerindendir. Türkiye’de görülme oranı her bin canlı doğumda 4 civarındadır” dedi.
“2 YAŞINDAN ÖNCE SP TANISI KOYMAK ZORDUR”
SP tanısı koymanın kolay olmadığını vurgulayan Yüzer, “SP tanısı koymak kolay değildir, bu klinik yani muayene ile esas olarak konulabilen bir tanıdır. Bu tanıyı doğrulamak için zamana ihtiyaç vardır. Risk faktörleri sorgulanmalı, gebelik takip kayıtları incelenmelidir. Çocuğun muayenesinin yaşıyla uyumlu olup olmadığına bakılmalıdır. Normal gelişimde beyin olgunlaştıkça doğumdan 12. aya kadar bazı ilkel reflekslerin kaybolması, istemli hareket becerilerinin kazanılması gerekir. İnce motor gelişim el kullanımını, kaba motor gelişim ise hareket gerektiren becerileri içerir. İnce motor gelişim küçük parmak tarafından başparmağa doğru (ulnardan radial tarafa), kaba motor gelişim ise yukardan aşağı doğrudur. Hareket basamaklarında ki gecikme SP’nin ana bulgusudur. Erken dönem reflekslerinin uzun süreli devamı, otomatik hareket reaksiyonlarının ve istemli hareketlerin ortaya çıkmasındaki gecikme tipiktir. Katılığın genelde 6 aydan önce saptanamadığı, istemsiz kıvrılma hareketlerinin 2 yaşa kadar belirgin olmadığı ve babinski refleksinin 2 yaşa kadar anlamlı olmaması nedeniyle 2 yaşından önce SP tanısı koymak zordur. Tanıya en sık yardımcı tetkik beyin anatomisini ayrıntılı şekilde gösteren MRG’dir. SP’e çok sayıda gelişimsel ve medikal problem eşlik eder. Bunları tanımlamak hem SP tanısı hem de çocuğun yaşamını etkilediği için önemlidir. Erken tanı çocuk için önemli ve gereklidir. Zaten birçok dezavantaja sahip bu çocukların var olan fiziki, bilişsel kaynaklarını koruyabilme ve en az hasarla hayatlarına devam edebilmelerini sağlama çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
“REHABİLİTASYON PROGRAMI SONUCUNDA HASTANIN KLİNİK TABLOSUNDA DEĞİŞİMLER OLABİLİR”
SP hastalığının rehabilitasyon sürecine ilişkin bilgiler aktaran Yüzer, “Amaç çocuğun var olan nöromotor kapasitesi gerçekleştirebileceği optimum fonksiyonu kazandırmak ve SP komplikayonlarını azaltmaktır. Amaç beyin hasarının tedavi edilmesi değildir, aileye de bu mesaj verilmelidir. Motor yani hareket gelişimini hızlandırmak, bu becerilerinde, kendine bakım, oyun boş zaman aktivitelerinde bağımsızlığı artırmak amaçları ile uygulanan rehabilitasyon programı sonucunda hastanın klinik tablosunda değişimler olabilir. SP rehabilitasyonu, fizyoterapi, iş uğraşı tedavisi, konuşma tedavisi, ortez tedavisi, yardımcı cihazlar, adaptif teknoloji ve sporu içerir. Erken çocuklukta baş ve gövde kontrolünü sağlamak için ileri postur ve denge reaksiyonlarını uyarmak, yürümeye başladığı dönemlerde ve okul öncesi dönemde spastisite tedavisi, zayıf kasları güçlendirme, mobiliteyi artırmak, adolesan dönemde kardiyovaskuler sağlığı geliştirmek amaçlanır. Hedefe ulaşmada en önemli faktör çocuğun nörolojik kapasitesidir. Aile ve çocuğun fizyoterapi programlarına aktif katılımının sağlanması, klinikte uygulanan fizyoterapi programlarının evdeki günlük aktivitelere taşınması ve evde de devamı hedefe ulaşmada önemlidir. Tedavi süresi de önemli bir konudur, farklı görüşler olmakla birlikte aralıklı tedavi yerine her gün düzenli tedavinin motor yetenekleri kazandırmayı daha fazla hızlandırdığı söylenmektedir” diye konuştu.
“TEMEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ AZALTMAK MÜMKÜNDÜR”
Rehabilitasyon sürecinde çocukların ihtiyacına göre özellikle kısalmış kasları ve bunların sonucunda oluşabilecek eklem kısıtlılıklarını engellemek amacıyla ortezler (afo, kafo, grafo vs.) kullanılabileceğini ve hekim tarafından muayene sonrasında ihtiyaca göre bu cihazların reçetelendirilebileceğini kaydeden Yüzer, “Yürüteç, koltuk değneği, baston ve diğer cihazlar SP’li çocuklarda güçsüzlükten çok denge problemleri için reçetelenir. Yan dengesi iyi olmayan ancak ön-arka dengesi iyi olan çocuklara koltuk değneğinin, ön-arka dengesini de koruyamayanlara yürüteç verilmesi gerekir. Yürüme potansiyeli kısıtlı olan başlıca spastik kuadriplejik ve atetoid tip SP hastalarını sosyal ve eğitsel gelişimini desteklemek için tekerlekli sandalye kullanımı da çok önemlidir. SP’de iskelet kasının boyuna büyümesinde yetersizlik vardır. Normal kas gelişimi için gevşemiş kasların yüklenme altında düzenli kasılması gerekir. SP’li çocuklarda hem güçsüzlük hem denge kaybı nedeniyle aktivite düzeyi azalmakta fizyolojik yüklenme olamamakta hem de iskelet kası spastisite nedeniyle aktiviteler arasında gevşeyememektedir. Bunun sonucunda uzun kemiklerin gelişiminde farklılık, kontraktür ve deformiteler olabilir. Bu gün tedavi seçenekleri ile bu çocukların rahatını, bakımını, pozisyonlamalarını etkileyen temel işlev bozukluklarının hepsini çözmek mümkün olmamakla birlikte ciddiyetlerini azaltıp fonksiyonlarını geliştirmek mümkündür” dedi.
“CERRAHİ SEÇENEK 4-6 YAŞINDAN SONRA DÜŞÜNÜLMELİDİR”
“Spastisite de egzersizlerin yeri sınırlıdır ancak eklem hareket açıklığı korumak için devam edilmelidir, devamlı germe için ortez, alçılama ve gece splintleri kullanılır” diyen Yüzer, “Güçlendirme egzersizleri mutlaka yapılmalıdır. Ağızdan ilaçlar yaygın spastisitenin tedavisinde kullanılır. İntratekal baklofen pompası (15 kg dan sonra), selektif dorsal rizotomi ( 4-8 yaş) uygun hastalara yapılabilir. Botulinum toksin enjeksiyonu (3-4 ay etkili- tekrar gerektirir), düzenli splintleme ve rehabilitasyon programı ile kombine edildiğinde uygun vakalarda iyi bir etki ile sonuçlanabilir. Enjeksiyon ile kasın uzatılması, yürüyüş bozukların düzeltilmesinde sağlanabilmektedir. Cerrahi seçenekler 4-6 yaşından sonra düşünülmelidir. Genel kural olarak yumuşak doku operasyonları 4-7 yaş, üst ekstremite cerrahisi 6-12 yaş ve kemiği yönelik operasyonlar 8 yaşından sonra yapılmalıdır. Ancak kalça çıkık ve yerleşim problemlerinde yaş sınırları yoktur. Elbette en doğrusu hastaya göre planlamanın yapılması, ortopedist ve fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimlerinin ortak karar vermesidir” diye konuştu.
“KALİTELİ BİR REHABİLİTASYON PROGRAMI PEK ÇOK KATKIMIZ OLABİLİR”
Çocuklarda motor becerilerinin yukarıdan aşağıya doğru geliştiğini vurgulayan Yüzer, sözlerine şöyle devam etti: “Önce boyun kontrolü, sonra üst gövde ve alt gövde kontrolü ortaya çıkar. Ardından oturma becerisi, takiben de ayakta durma dengesi gelişir. Bu becerileri 8 yaşa kadar gelişen SP’li çocuklar bağımsız yürürler. Spastik çocukların yüzde 75’i, diplejik çocukların yüzde 85’i, kuadriplejiklerin yüzde 70’i sonunda ayakta ilerlemeyi başarabilir. Hemiplejik olanlar 3 yaş civarında bağımsız yürüyebilir. 2 yaşından önce bağımsız oturabilen çocuklar cihazla yada cihazsız bağımsız yürüyebilir. 4 yaşına kadar desteksiz oturamayan çocuklar nadiren yürüyebilirler. Baş kontrolünü 20 aya kadar kazanamamış, 5 yaş civarında emekleyememiş olanlar da beklentiler çok daha düşüktür. Şu anda SP’li çocuklar özel rehabilitasyon merkezlerinde aralıklı olarak rehabilitasyon programına alınmakta, devlet veya özel hastanelerde ise 90 güne kadar, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekim kontrolünde, fizyoterapistlerce her gün düzenli rehabilitasyon tedavisine alınabilmektedir. Bu hizmetin yılda birkaç kez alınması aile ve çocuğun adaptasyonunun artırılması, kazanılan becerilerin yerleştirilmesi, hekim tarafından olası sağlık problemlerinin ivedilikle yakalanması, gerekli ortez ve splintlerin reçetelenmesi, ilaç ve gerekli girişimlerin başlatılması anlamında oldukça kıymetlidir. Unutulmamalıdır ki kaliteli bir değerlendirme ve rehabilitasyon programı ile bu çocuklara pek çok katkımız olabilir. Gelişimleri artırabilir, bakımları kolaylaşabilir. Bu şansı çocuklarımıza tanıyalım.”