Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Yılmaz’ın görevi başında iken bıçaklı saldırıya uğraması olayı, Eğitim Bir-Sen Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla telin edildi.
DİYARBAKIR GAZETE- Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Yılmaz, 18 Eylül Pazartesi günü görevi başında iken bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu yaralanan Doç. Dr. Yılmaz, tedavi altına alınırken saldırgan güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak polis ekiplerine teslim edildi.
Yaşanan menfur saldırıya ilişkin Dicle Üniversitesinde basın açıklaması düzenleyen Eğitim Bir-Sen Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanlığı, yapılan saldırıyı kınayarak olay günü bazı haber sayfalarında yer alana iddiaların asılsız olduğunu dile getirdi.
Yapılan basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanı Yüksel Gümüş okudu.
“BU SALDIRI EĞİTİM-ÖĞRETİM SÜRECİNİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMESİNE SEKTE VURMUŞTUR”
Üniversitede meydana gelen saldırının sadece bir bireyin değil, aynı zamanda üniversite camiasının da güvenliğini tehdit ettiğini söyleyen Gümüş, görevi başındaki devlet memurunun dokunulmazlığının ihlali, üniversitenin temel prensiplerine aykırı ve kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti.
Saldırıyı gerçekleştiren şahsın eğitim geçmişiyle ilgili bilgi paylaşan Gümüş, “Bu saldırıyı gerçekleştiren şahıs, 2017 yılında hocamızın kendisinin derslerine girmediği halde söz konusu bölümün ara sınavlarında başka bir öğretim görevlisi ile birlikte gözetmenlik görevini yaparken kopya çekildiği tespit edilmiş, disiplin cezası almış, okulundan mezun olmuş ve olaydan 6 yıl geçtikten sonra öldürme kastıyla bu korkunç saldırıyı gerçekleştirmiş, eğitim-öğretim sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine sekte vurmuş, akademik camiamızda büyük bir endişe ve korkuya yol açmıştır.” dedi.
Bu tür olayların sıradan birer hadise değil, derinlemesine incelenmesi ve ciddiyetle ele alınması gereken vahim olaylar olduğunu sözlerine ekleyen Gümüş, yapılan haberlere atıfta bulunarak “Arkadaşımız hakkında yapılan haberler, sadece onun değil, aynı zamanda eğitim-öğretim faaliyetlerinin de aksamasına neden olacak niteliktedir. Bu haberler, her ne kadar gerçek dışı olsa da kamuoyunda ciddi bir etki bırakmaktadır. Doç.Dr. Yunus Yılmaz hakkında dolaşıma sokulan bu yanlış bilgiler, sadece onun değil, tüm üniversitenin huzurunu kaçırmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKARILMALI”
Gümüş, “İçinde bulunduğumuz bu süreç, bir devlet memuruna karşı işlenmiş açık seçik bir suçtur. Bu, eğitim camiasının ve üniversitenin bütününün huzurunu tehdit eden, ciddi sonuçları olan bir durumdur. Bu nedenle, bu tür haberlere karşı hukuki süreçlerin başlatılması, suçluların adalet önüne çıkarılması ve gerekli yaptırımların uygulanması elzemdir.” şeklinde konuştu.
Eğitimcilerin güvende olmasının sadece kendi bireysel hakları değil, aynı zamanda ülkenin geleceği açısından da hayati önem taşıdığını belirten Gümüş, “Üniversiteler de hastaneler ve okullar gibi kamu hizmeti veren, on binlerce evladımızın eğitim aldığı, bilgi ve değerlerle donatıldığı mekanlardır. Bu nedenle, üniversitemizin güvenliği, diğer kamu kurumlarındaki güvenlik kadar, belki de daha fazla önemlidir.” diye belirtti.
“Eğitimcilere yönelik şiddet olayları önlenmez, gerekli tedbirler hızla hayata geçirilmezse, şiddet kültürünün tüm toplumu sarması kaçınılmazdır.” diyerek konuşmasını sürdüren Gümüş, “Eğitimde şiddet yasası bir an önce çıkarılmalı, eğitimcilere yapılan saldırıların cezası artırılmalı ve hapis cezasının ertelenmesi hükmü uygulanmamalıdır. Bu çağrımızı, Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve Üniversitemizin Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Karakoç başta olmak üzere, bu önemli görevlerde bulunan tüm yetkililere iletiyoruz: Lütfen çalışanlarınıza sahip çıkın!” dedi.
Gümüş, “Üniversitelerimizdeki güvenlik problemlerini ivedilikle çözümlemek için bütçe ayrılması, eğitim ve öğretim ortamlarını daha güvenli hale getirmek adına hayati önem taşımaktadır. Saldırıya ve iftiraya uğrayan personelimizi arayarak sorunları dinleyin, gerekli hukuki destek sağlayarak yanlarında olduğunuzu hissettirin.” şeklinde konuştu.