Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, Pandemiden sonra madde ve sigara bağımlılığı kullanımının pik yaptığını ifade ederek, “Artık sahaya inilmeli, her mahallede bir bağımlılıkla mücadele birimi oluşmalı” çağrısı yaptı.
DİYARBAKIRGAZETE- Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, Türkiye ve Diyarbakır’da gittikçe yükselen madde bağımlığının nedenlerini, buna karşı verilmesi gereken mücadele yöntemlerini değerlendirdi.
“ACİL BİR SAHA ÇALIŞMASI YAPILMALI”
Türkiye’de son 15 yıldır madde kullanım oranının araştırılması için herhangi bir kapsamlı çalışmanın yapılmadığının altını çizen Öger, “Şuan elimizde net veriler yok. Çünkü bu anlamda saha çalışmaları yapılmıyor. TÜİK’in bir an önce detaylı bir araştırma yapması gerekiyor. TÜİK yaş ve cinsiyete göre alkol, tütün, madde, kullanım oranlarını veri halinde elde etmeli ve tedavi olmak isteyip ya da istememelerine ilişkin bilgi edinmeli. Madde bağımlılığıyla ilgili mücadele eden kurum, dernek, merkezler ve hastanelerin ellerinde madde kullanan kişilerin profillerine ilişkin bilgi olursa daha iyi bir çalışma yürütülür” dedi.
“HER MAHALLEDE BİR BAĞIMLILIKLA MÜCADELE BİRİMİ OLUŞTURULMALI”
Madde kullanımına karşı bilinçlendirme olması gerektiğini ifade eden Öger, son olarak şunları söyledi: “Kişilere madde kullanmadan bilinçlendirme eğitimleri verilmeli. Türkiye bilinçlendirme eğitimleriyle ilgili güdük kalıyor. Sadece kağıt üzeri bir eğitimin verilmesi yetersiz. Sahaya toplumun içine inmek lazım. Ve bu çalışmalar devamlı olmalı. Daha önce bakanlıklar nezdinde bir takım önerilerde bulunduk. Aile hekimleri bünyesinde bağımlılıkla mücadele merkezleri oluşturulmalı. Mahallelerde, sokaklarda daha doğrusu sahada mobilize ekipler olmalı. Her mahallede bağımlılıkla mücadele birimi olmalı. Bu ekipler ve merkezlerin içinde, kolluk kuvvetleri, zabıta,mahalle muhtarları, memurlar ve gönüllüler olmalı. Bölgemizde aile yapıları geniş. Çocuk sayısı fazla, dolayısıyla anne ve babalar çocuk sayısının fazla olmasından kaynaklı yeterli bir ilgi göstermiyor. ayrıca sadece madde bağımlısına değil, ailesine de destek verilmeli. Zaten şuan sadece medikal yani tıbbı bir tedavi yöntemi var. Sadece tıbbi tedavi ile istenilen başarıyı da malesef sağlanmadığı biliniyor. Sadece iğne ve deri altında kullanılan çip yeterli değil. Madde kullananların neden kullandığına dair sebeplerine inmek lazım. Çünkü her madde kullananın bir kullanma hikayesi vardır. Ve o noktadan destek verilmeli.”
MADDE KULLANIM YAŞI DÜŞTÜ
Madde kullanım yaşının çok ciddi anlamda düştüğünü de belirten Öger, “Daha önce olgun ve ergenlerin maddeye ulaşma olasılığı fazlayken, şimdi çocuk yaştakilerin de rahat bir şekilde maddeye ulaşabilecekleri alanların olduğunu görebiliyoruz. Bizlere iyileşmek için başvuru yapan 15-16 yaşında olanlar var. Ve kendi hikayelerinde madde kullanmaya 4 yıl öncesi başladıklarını söylüyorlar. Maalesef ki madde kullanımı yaşının istisnada olsa 9-10’lara düştüğünü görebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Çocuk Ergen Alkol Madde Tedavi Merkezi (ÇAMATEM) ile Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkez’leri (AMATEM) var. ÇAMATEM’de 18 yaş altı madde kullanan çocuklar tedavi ediliyor. Diyarbakır’daki ÇAMATEM’de ciddi anlamda hasta müracaatı var” diye konuştu.
DİYARBAKIR’A OLAN GÖÇ MADDE KULLANIMINI ARTIRDI
Diyarbakır’da madde kullanım hikayesinin uzun hikaye olduğuna değinen Öger şunları belirtti: “Diyarbakır’da madde kullanımı özellikle de esrarla başlandı. Daha sonra 1990 ve 2000’li yıllarda kent göç aldıkça madde kullanım oranı da yükseldi. Çünkü 2000’li yıllara kadar nüfus oranı 4000-5000 civarındaydı. Bugün Diyarbakır büyük bir kent ve nüfus sayısı 2 milyona yaklaştı. Gelen göçle birlikte madde kullanım oranı da bayağı yükseldi.”
Kaynak: Güneydoğu Ekspres