Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da Diyarbakır Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ve 17 Dükkân Anahtar Teslim Töreninde yaptığı konuşmada, Milletin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla yer olmadığına işaret etti.
Diyarbakır Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ve 17 Dükkân Anahtar Teslim Töreni düzenlendi. Yenişehir İlçesi Kışla Caddesinde düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, AK Parti İl Başkanı Muhammed Şerif Aydın ve Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su ve çok sayıda partili katıldı.
Kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına, alandakilerin Ramazan’ın son on günü içinde gizli olduğu bildirilen Kadir Gecesini tebrik ederek başladı.
“Evlatlarının hasretiyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül edemeyenlerin bırakın bu şehrin vicdanıyla, insanlıkla bile ilgisi yoktur” diyen Erdoğan, “Derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku olanın yapacağı iş, silahı bırakıp bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak ortak geleceğimizdeki yerini almaktır. Bu coğrafyada Allah’ın izniyle ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz. Tüm hesapların bu gerçeğe göre yapılmasını istiyorum. Milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla yer yoktur. Nasıl vesayetin namluyla sivil siyaseti esir aldığı Türkiye’yi kabul etmediysek terör örgütlerinin siyaseti yönlendirdiği Türkiye’yi de kabul etmeyeceğiz. Bu Türkiye’de faili meçhule, tehdide, tedhişe yer yoktur. Bu Türkiye, vatandaşlarının güvenliğiyle hak ve özgürlüklerini aynı anda sağlayan bir Türkiye’dir. Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım. Bu çağrım 85 milyonun tamamınadır” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının satır başları şöyle;
“Önümüzdeki hafta sonu vasıl olacağımız bayramınızı şimdiden kutluyorum. Bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle’nin incisi Diyarbakır’da sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.
Bu şehrin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Karşımdaki muhteşem topluluk aynen bunu haykırıyor. Bereketli hilalin sembolü bu şehir kardeşliğin, barışın, birlikte yaşamanın timsali olarak hep başı dik durmuştur.
Türküsünü, ‘sen gidersen benim başka kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz. Bu sevgiyle Diyarbakır’ın tüm ilçelerini, mahallelerini, sokaklarını, haneleri ayrı ayrı selamlıyorum.
“YASİN BÖRÜ KARDEŞİMİZİ BUNLAR ŞEHİT ETMEDİ Mİ?”
Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine göz koyanlara karşı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini muhafaza etmenin mücadelesini veriyor. Geçmişte bu şehre ve insanlarına yapılan yanlış ve zulümler elbette oldu. Müze ve kültür merkezi haline getirmekte olduğumuz eski Diyarbakır Cezaevi bunun şahitlerinden değil mi? Bunların hesaplaşmasını onun evlatlarının canına, işine, aşına, ekmeğine, özgürlüğüne haysiyetine göz dikerek kalkanların zulmü, daha insafsız, daha vicdansız, daha ahlaksızdı.
“KENDİ İNSANINA SİLAH DOĞRULTANA BAŞKAN NE DENİR”
Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da maalesef öldürmediler mi? Şimdi bu Selo nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Bu yavrularımızın üzerinden arabalarla geçerek bunları şehit etmediler mi? Bunların derdi Kürt mürt değil; bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız?”