Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde 20 yıldır cezaevinde bulunan Hatip Aslan isimli vatandaş, için düğün yapıldı. Hüzün ve mutluluğun aynı anda yaşandığı damatsız düğünde anne Fatma Aslan, kendi düğününde çocuğunu görememenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi
20 yıldır cezaevinde bulunan Hatip Aslan isimli vatandaş, kendisi için Diyarbakır’da gerçekleştirilen düğüne katılamadı. Merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde düzenlenen bu damatsız düğünde hüzün ve mutluluk aynı anda yaşandı. Oğlunun kumpaslar sonucunda cezaevine konulduğunu anlatan Fatma Aslan, kendi düğününde çocuğunu görememenin hüznünü yaşadığını söyledi. Aslan, “Bugün oğlumun düğünüdür. Onun düğününe gelmişim ama kendisi yok. Oğlumun bugün evinde olmasını isterdim. Oğlum evde olsa mutluluk duyacaktım ama olmadığı için mutsuzum. İnsanlar düğün yaptığında damatlar düğünde olur. Bizim yaptığımız düğünde ise damat yani oğlum burada değil” dedi.
“YENİ BİR KANUN ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ”
Ziyaret için 3 yıldır cezaevine gidemediğini ve en büyük cezanın mahkûm ailelerine verildiğini dile getiren Aslan, şunları söyledi: “Yeni bir kanun çıkarılmasını istiyoruz. Eroincilere, esrarcılara, tecavüzcülere af var ancak benim oğlum için yok. Yetkililere sesleniyorum: Cezayı bize veriyorsunuz. Mahkûmların anneleri, babaları, eşleri çaresizdir. Oğlum suçsuz yere 20 yıldır cezaevinde. Eroinci ya da esrarcı olsaydı haftada bir evinde olurdu. Hatip, merak etme oğlum! Allah var, gam yok. Rabbin senin yanındadır.” Abisine 36 yıla yakın hapis cezası verildiğini bildiren Hikmet Aslan ise “Gözaltındayken zorla, işkenceyle kâğıt imzalatılmış ve suçsuz yere içeride yatıyor. Bu, bizi vicdanen rahatsız ediyor. Devletten herhangi bir beklentimiz yok fakat dosyaların tekrardan gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Çünkü FETÖ’nün kumpasları yüzünden 20 yıla yakındır içeridedir. Onun yaşında olan insanlar, arkadaşları evlidir. Hepsi çoluk çocuk, torun sahibidir. Abim ise 43 yaşına gelmiş, düğününü şimdi yapıyorum. Evet, abim adına çok sevinçliyim fakat buruk bir düğün geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“BU ZULMÜN SONA ERMESİNİ İSTİYORUZ”
Aslan, adalet göremediklerini ve adalete dair inancının kalmadığını kaydederek, “Babam alzheimer oldu, annem ise fil hastasıdır. Abim çocuk sevgisi görmedi, çocukları okşayamadı. Amcalarını, halalarını göremedi çünkü hepsi vefat etti. Hükümet yetkilileri, bu haksızlıkları baştan beri biliyor. Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 28 Şubat sürecindeki insanlara haksızlık yapıldığını dile getiriyor. Ergenekoncular 5 yılda bırakıldılar. 10 yıl tutuklu olan bu Müslümanlara ise bir gecede 200 dosyayla 36 yıl ceza verdiler. Bu mudur adalet? Hiçbir dosya okunmadan, hiçbirine bakılmadan FETÖ’nün yaptığı kumpaslarla ceza aldılar. Sadece abim için konuşmuyorum. İçeride suçsuz yere yatan birçok insan var. Bu zulmün sona ermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“ADALET, İÇERİDEKİ MAZLUMLAR İÇİN UYGULANMIYOR”
Türkiye’de adaletin sadece üst düzey kişilere uygulandığını savunan Aslan, “Herkes düğününde mutlu bir şekilde oynuyor. Bakın, şimdi abimin düğünüdür. Devlet yetkilileri, en azından düğünü olduğu için abimizi gönderebilirdi ama göndermediler. Babaları, anneleri öldüğünde de göndermiyorlar. Bir milletvekilinin yakını öldüğü zaman direkt gönderiyorlar. Onlara özel kanunlar çıkarılıyor. Bu adalet değildir. Artık bu sistemi, bu kilidi değiştirmeleri; bu akıldan vazgeçmeleri lazım. Adaleti sürekli kendilerine uyguluyorlar. Ucu onlara dokunduğu zaman hükümet hemen kanun, kanun hükmünde kararname çıkarıyor, hepsini uyguluyor ama içerideki mazlum insanlar için uygulanmıyor. Bir an evvel bunun çözülmesini istiyoruz.” diye belirti. (İLKHA)