Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilen genelge ile devam eden inşaatlarda çalışmalarının durdurulduğu ortaya çıktı. Genelgede, inşaat halindeki binalar için ilgili idarelerce en geç bir ay içinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurum veya kuruluşlardan teknik rapor alınmasının zorunlu olduğu belirtildi. Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİMDER) Başkanı Aziz Elaldı, genelgeyi değerlendirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremden sonra İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklere gönderilen genelgeyle devam eden inşaatlardaki çalışmalar ve özellikle beton dökülmesi bir ay süreyle durduruldu. Genelge üzerine inşaatlar durdurulurken, ilgili kurumlardan rapor istendi. Genelgede, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde birçok binanın hasar alması dolayısıyla büyük can ve mal kayıpları ortaya çıktığı hatırlatılarak, “Bu kapsamda ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ kabul edilen yerleşim birimlerinde ortaya çıkan sorunlardan biri de 6/2/2023 tarihinden önce inşasına başlanmış ancak henüz tamamlanmamış İmar Kanunu 26’ncı maddesi kapsamındaki binalar ile 27’nci maddesi kapsamındaki yapı ruhsatına tabi olmayan binalar hariç diğer binalara hangi kontroller yapıldıktan sonra ilgili idarelerce bu yapıların devamına izin verileceğine ilişkin yaşanan tereddütlerdir” denildi.
ELALDI: “ÇOK DOĞRU VE YERİNDE BİR KARAR”
Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİMDER) Başkanı Aziz Elaldı, genelgeyle beton dökülmesinin bir ay yasaklandığını, bunun çok doğru ve yerinde bir karar olduğunu söyledi. Elaldı, “Artçı sarsıntıların devam ettiği bir dönemde dökülecek olan betonun yaratacağı çatlak ve sıkıntılar ciddi sorunlara yol açacaktır. Mevcut inşaatlar ilgili kurumlardan raporunu aldıktan sonra çalışmalarına devam edecektir. Şu anda Diyarbakır’da devam eden inşaat proje sayısı yaklaşık 200’dür. Bu aşamada alınacak bu raporlar insanların bu evlerde güvende oturmalarını sağlayacaktır” dedi.
“CEZAEVİ VE HUZUREVİ BÖLGESİNDEKİ BİNALAR ADETA TABUT, HEPSİ YIKILMALI”
Yıllardır sektör olarak yerinde dönüşümden yana olduklarını vurgulayan Elaldı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerinde dönüşüm olduğunda yeni alan açmana gerek kalmıyor. Mevcut maliyeti de düşürmüş oluyorsun. Diyarbakır’da cezaevi ve huzurevi bölgesinde 1400’e yakın yapı için yıkım kararı çıktı. Oralar resmen tabutlardan oluşuyor. Hepsi için yıkım kararı verilmeli ve yerinde yerleşim orada yapılmalıdır. Oradaki binaların yıkılmaması tesadüften ibarettir. Bir kampanya başlatıp oradaki insanların dönüşüm için kendilerini ihbar etmelerini sağlamak istiyoruz. Şu anki mevcut yapıları doğru bulmuyoruz. Yerinde dönüşüm maliyetin yarısına kadar düşürecektir. Bu tabutlardan kurtulmamız gerekir.”
“MÜTEAHHİT HIRSIZLIK YAPIYORSA BUNA KURUMLAR DA ORTAKTIR”
DİMDER Başkanı Aziz Elaldı, her depremde sadece müteahhitlerin sorumlu tutulup günah keçisi ilan edilmesinin doğru olmadığını söyleyerek, daha sıkı denetim yapılması gerektiğine dikkat çekti. Elaldı, “Eğer yapılan tespitten sonra müteahhit sorumluysa en ağır ceza verilmelidir. Ama müteahhit arsayı aldığı zaman mimar projeyi hazırlıyor, mimar ve inşaat mühendisleri onaylıyor, daha sonra belediye onaylıyor. Yapı denetimden onayını alıp işe başlıyor. Müteahhidin projelendirmede hiçbir fonksiyonu yoktur. Belediyenin ve yapı denetimin sürekli denetimi olması gerekir. Eğer müteahhit hırsızlık yapıyorsa buna ortak olan kurumlar vardır” diye konuştu.
Kaynak: Medyascope