Daha önce hiç görmediği Diyarbakır’a yerleştikten sonra kentten ayrılmak istemeyen Karadenizli Selim Gülay, Diyarbakır sokaklarında tulum eşliğinde Karadeniz şarkıları çalarken, yerel halk da tulum eşliğinde halay çekiyor. “Tulumla Kürtçe şarkı isteyen arkadaşlar oluyor” diyen Gülay, “Karadeniz kültürü ile Diyarbakır kültürü arasında fark görmedim. Bir Karadenizli olarak Diyarbakır’da yaşamak çok güzel” diyor.
Daha önce hiç görmediği ve gördükten sonra Diyarbakır’a hayran kalan Karadenizli sanatçı Selim Gülay müziğe getirdiği farklı yorumla Diyarbakırlıların ilgisini çekiyor. Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’ne bağlı Çelina (Anlamı ‘Göğebakan yer’) Köyü’nde doğan Gülay, tanıştığı Diyarbakırlı eşi Nurgül Dallı Gülay ile 6 önce evlendi ve Diyarbakır’a yerleşti. Eşi ve 4 arkadaşı ile birlikte müzik grubu kuran Gülay, yerleştiği Diyarbakır’da verdiği konserler yoğun ilgi görüyor. Diyarbakır’da tulumla Karadeniz şarkıları çalan Gülay, “Ben tulum çalarken, Diyarbakırlılar tulum eşliğinde halay çekiyor ve bu beni çok mutlu ediyor” diyor. Repertuarına Kürtçe şarkıları da alan Gülay, Lazca, Hemşince ve Kürtçe müzikleri tulumla çalmak gibi bir projesi de var.
“MÜZİĞE KAZIM KOYUNCU İLE BAŞLADIM”
Gülay “Müziğe çocuk yaşlarda Kazım Koyuncu ile başladım” diyor. Kazım Koyuncu ile HES eylemleri zamanında tanıştığını ve bu süreçte birlikte çaldığını söyleyen Gülay şunları söyledi: “O zamanlar hem müzikle uğraşıyor hem de bir şirkette pazarlamacılık yapıyordum. Eşim Nurgül ile İzmir’de tanıştık ve 6 önce evlenip Diyarbakır’a yerleştik. Daha önce Diyarbakır’a hiç gelmemiştim ve çok da merak ediyordum. Evlendikten sonra gördüm ve çok sevdim. Diyarbakır’dan bir konser teklifi geldi. Karadeniz müzikleri çaldık ve çok iyi geçti. İnsanların tepkisi çok güzeldi. Ondan sonra kafamızda bir şeylerşekillenmeye başladı. Diyarbakır’da müziğimizi icra edebileceğimizi düşündük ve devam ettik. Tulumla hep Karadeniz müziği okudum. Nurgülile tanışınca Kürtçe şarkıları repertuarımıza aldık. Onu da okumaya çalıştık. Bu Diyarbakır halkının çok ilgisini çekiyor. Yani Karadenizli olarak Kürtçe şarkı okuyunca mutlu oluyorlar. Onun için repertuarı genişlettik.”
“DİYARBAKIRLILAR TULUM EŞLİĞİNDE HALAY ÇEKİYOR”
“Tulumla Kürtçe bazı halayları çalıyoruz” konserlerde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:“Diyarbakırlılar tulumla halay çekiyor. Çok keyifli oluyor. Konserlerde istekler geliyor ve genelde arabesk oluyor bu çok dikkatimi çekti. Tulumla Kürtçe şarkı isteyen arkadaşlar oluyor. Bir Karadenizli olarak Diyarbakır’da yaşamak çok güzel. İnsanlar çok değer verip saygı gösteriyor.Burada Karadeniz kültürü ile Diyarbakır kültürü arasında fark görmedim, birbirine çok benziyor. Hiç bocalamadım, sanki yıllardır burada yaşıyorum. Birkaç mekanda müzik yapıyoruz. Ben Diyarbakır’ı çok seviyorum, eşim buralı ama ben daha çok Diyarbakır’dakalmayı istiyorum. Burada güzel şeyler yapıyoruz. Eşimi burada kalmak için ikna ediyorum. Diyarbakır sadece medyada görüldüğü gibi değildir. Buraya gelen arkadaşlarım dönecekleri için üzülerek gidiyor. Burada evimiz var, gelin misafirimiz olun.”
“KARADENİZ VE DİYARBAKIR KÜLTÜRÜ BİRBİRİNE ÇOK BENZİYOR”
Gülay’ın eşi Nurgül Dallı Gülay da Grup Çelina’nın solistlerinden. “Genelde bana ‘kültürel farklılık olmuyor mu?’ sorusunu soruyorlar. O kadar çok birbirimize benzer yanlarımız var ki ben hiç anlamadım Karadenizli biriyle evlendiğimi” diyen Nugül Dallı Gülay da şunları söyledi: “Karadeniz kültürüyle birbirimize çok yakınız. Hem misafirperverlik hem kültürel yaşam olarak birbirine çok yakın, hiç sıkıntı yaşamıyoruz. O da sanki yıllardır Diyarbakır’da yaşamış gibidir. İleriki zamanlarda Kürtçeyle Hemşince Lazcayı birleştirerek müzik yapmak istiyoruz. Güzel projeler olacak. Buradaki halk Karadeniz müziğini çok seviyor. Karadeniz müziğini duydukları gibi geliyorlar. Grubumuz yeni ama kısa sürede çok güzel şeyler yaptık.” (Haber: Sertaç Kayar/Yenigün Özel)